URAZ PARS (2)

50 4 0
                                    

Sigarasını yakıp, açık pencereye doğru yaklaştı. Hava epey karanlıktı. Gökyüzünde hüzünle parıldayan birkaç yıldız...
Dolunay, tum heybetiyle gökyuzundeki hakimiyetini gozler onune seriyordu.

Gözlerini kapatti. Bedeni oldukca yorgun, cehresi sinirle gerilmisti. Keskin yuz hatlarindan ofke fiskiriyordu.

Sag elini pencereye yasladi. Sigarasindan derin bir nefes cekip, bir sure cigerlerinde dolasmasina izin verdi. Sonra basini hafifce gokyuzune kaldirip, dumani yavasca disari savurdu.

Gulumsedi...

Basini iki yana sallayip, sigarasini yeniden dudaklarina yaklastirdi.

Akli karisikti..
Bedeni yorgun...
Cehresi gergin...
Bakislari sertti...

Bir seyler yolunda gitmiyordu. Zaten ne zaman yolunda gitmisti ki?
Derin dusuncelerine boguldu bogulacak derken, kapinin zili buna engel oldu. Merakla basini kapiya cevirdi. Gece hakimiyetini kurmusken evinin uzerine, kim rahatsiz etme curretinde bulunuyordu ki?

Yavas adimlarla yaklasti kapiya ve usulca kapi koluna dokundu. Acmak gelmiyordu icinden. Fakat davetsiz misafir israrciydi. İkinci kez ve bu sefer biraz daha uzunca caldi zili. Uraz bir hayli sinirlenmisti. Merakina ve ofkesine yenik duserek, acti kapiyi.

Bakislari buyudu, karsisinda yuzsuzce duran babasina bakarken.
Kenara cekildi ve iceri girmesi icin basiyla isaret etti. Adam biraz urkerek iceri adim atti.

"Ne isin var burada?"

"Seni gormeye geldim."

"Ne amacla? Ne yuzle? Ne sifatla?"

"Sana karsi buyuk hatalarim oldu, biliyorum. Senden af dilemeye ve ihtiyacin olan bir sey var mi diye sormaya geldim."

Uraz'in gozleri seyirdi. Ofke, butun bedenini ele geciriyordu.

" İlkokuldan beri kimseye ihtiyacim olmadi. Oldugunda da zaten yoktunuz. Simdi ne degisti?"

Adam, bugulanan gozlerini gizlemek istercesine one egdi basini.

"Haklisin oglum." diyebildi sadece.

"Oglum? Sen o oglunu ilkokul siralarinda kaybettin. Bana bir daha sakin oglum deme!"

Adamin yanagindan bir damla gozyasi duserken, guc bela yutkunup konustu:

"Oluyorum oglum. Hastalik butun bedenimi ele geciriyor ve ben yalniz kalmis bir adamim. Aslinda senin degil, benim sana ihtiyacim var."

Uraz'in attigi sert kahkaha butun odayi doldurdu.

" İyi ya iste, en azindan benim elimde olmeyeceksin. Mutlu olman gerekir."

Adam umutsuzca bakti, oglunun yuzune. Haksiz da sayilmazdi soylediklerinde.

Uraz hala karsisinda suratina bakan adami gordukce, hakimiyetini kaybediyordu. Cocuk denecek yasta kendisini terk eden adam, karsisina gecmis af diliyor, yaninda olmasini istiyordu.

"Kalbini kirmadan cek git bu evden ve kendine yakisir bir sekilde öl!"

Adam, basi egik sessiz adimlarla evi terk etmeye koyuldu. Uraz ise paketinden bir sigara daha yakip, odasina ilerlemeye basladi.
Huzurlu bir seye ihtiyaci vardi. İyi hissettirecek bir seye...
Usulca odanin kapisini araladi ve gordugi goruntu karsisinda; basini kapiya dayayarak gulumsedi.
Yatagini ilk kez bir kizla paylasiyordu ve o kiz huzurun her zerresini yasattiriyordu. Kisa bir sure izledi, yataginda uyuyan kizi. Ruya goruyor olmaliydi, minik yuzunde kucuk bir tebessum hakimdi. Uraz'in gergin yuz hatlari yavas yavas guluslere teslim ediyordu kendini.
Kapiyi usulca kapatti ve derin, huzurlu bir nefes cekti cigerlerine. Salona geri dondugu an telefonu bir mesaj sesiyle titredi.
Merakla telefona yaklasti. Eline aldi ve az once gulumseyen cehresi yeniden gerildi.

Mesaji gonderen babasi idi.

"Seni kendime muhtac edicem! Annende o adami tercih ettigine pisman olacak ve sen yapma diye yalvaracak, dizlerime kapanacaksin!"

Deliye donmustu Uraz. Hastalik falan umurunda degildi artik. Kapinin kenarinda duran dolabin, orta cekmecesini acti. İcinden simsiyah ve sanki:

" Artik yapmalisin..." der gibi parildayan bicagi cikartti. Koltugun uzerinden ceketini alip, bir kez daha odaya yoneldi. Kapiyi acip, hala ayni tebessumle uyuyan kiza yaklasti. Egilip alnina kucuk bir opucuk kondurdu.

"Yapacaklarim icin ozur dilerim, ufakligim." dedi ve hisimla odadan disari cikti.

Mesaj: Gonderen Uraz Pars:
"Nerdesin?"

Mesaj: Gonderen Babasi:
"Evinin arkasindaki kucuk parkta"

Telefonu cebine koydu ve o ofkeyle disari cikti.

Hayati tam duzene giriyorken, yeniden mahvolmustu. Ustelik o kiza verdigi sozleri cigniyordu. Yalniz birakmayacakti. Her ne olursa olsun gitmeyecekti. Ama bu gece olacaklardan sonra o huzurla uyuyan kizi uzunca seneler bir basina birakacakti.

...

YARIM KALANLARIN HİKAYELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin