⇝𝟐⇝

81.1K 3.3K 262
                                    

  Sana ait olanı bu kadar önemli yapan, onun için harcadığın zamandır.

𝐌𝐞𝐝𝐲𝐚: 𝗔𝗻𝘁𝗼𝗶𝗻𝗲 𝗱𝗲 𝗦𝗮𝗶𝗻𝘁-𝗘𝘅𝘂𝗽𝗲́𝗿𝘆-𝑳𝒆 𝑷𝒆𝒕𝒊𝒕 𝑷𝒓𝒊𝒏𝒄𝒆

❙𝐀𝐫𝐬𝐢𝐥𝐲𝐚 

Nefesi, dudaklarının üzerinde olduğu kadının dudaklarına hapsolmuştu. Her ikisi de gözlerini açtığı an bulundukları pozisyonun şaşkınlığıyla birbirlerine bakıyorlardı. İlya üzerinde durduğu adamdan gözlerini kaçırmaya çalıştı. Kahretsin! Onun üzerine mi çıkmıştı? Yetmemiş bir de dudaklarına yapışmıştı! Yüzleri hala çok yakın olduğu için zorlukla yutkunarak konuşmaya çalıştı. "Ben... Uyandık mı?" dedi masum bir çocuk gibi çıkıyordu sesi. Onun bu sorusu Ars'ı hafif gülümsetmişti. Boşta kalan elini genç kadının beline koyarak sakinleştirircesine okşamaya başladı. "Dünya'yı özlemiş olmalısın." dedi çapkın bir gülümsemeyle. Genç kadın bu pozisyonda nasıl bu kadar rahat olduğunu anlayamamıştı. Üstelik belindeki o iri el kendisine hiç rahatsız edici gelmediği gibi iyi de geliyordu. Bakışlarını genç adamın gözlerine sabitlerken açık uzun sarı saçları omzunun iki yanından uzanmıştı. Küçük burnu ve biçimli dudaklarıyla şu an o kadar baştan çıkartıcı görünüyordu ki... Makyajsız olmasına rağmen yeşilliklerini çevreleyen o uzun kirpikleriyle ne kadar güzel olduğundan haberi var mıydı? Ars sessiz bir şekilde yakınındaki kadını izlerken İlya olduğu yerden kalkmadan mırıldandı. "O şeyi...Uyanmak için yaptım." dedi gözlerini tekrar kaçırırken şeyden kastının öpüşmek olduğunu çok iyi biliyordu genç adam.

"Anlıyorum." dedi kısaca.

"Neredeydin? Uyandığımda yanımdaydın ama bir başkası olduğunu fark edince dehşete kapılmamak için zor tuttum kendimi." dedi alınmış bir ses tonuyla. O kadar sevimli görünüyordu ki boşta kalan eliyle yüzüne düşmüş saçlarını yavaşça geriye attıktan sonra elinin tersiyle hafifçe yumuşak yanağını okşadı genç adam. "Öğrenmem gereken her şeyi öğrendim. Seni orada yalnız bıraktığım için üzgünüm." dediği an İlya irkilmişti. Bu irkilmenin sebebi yakınlıklarından mıdır bilinmez Ars'ın gözlerindeki o tuhaf bakıştı. Neden böyle bakıyordu kendisine? Hem... O elleri neden rahat durmuyordu? Neden itiraz edip kalkmıyordu Ars'ın üzerinden? Çıldırmış olmalıydı. Evet kesinlikle çıldırmış olmalıydı. Yoksa burada iki normal çift gibi sarmaş dolaş uzanmalarının başka bir açıklaması olamazdı. "O adam seni rahat bırakacak gibi görünmüyor." dedi bakışlarını kaçırarak genç adamın üzerinden kalkmaya çalışırken. Ars tepki vermeden onun doğrulmasını izlerken mavi gözleri keyifle parıldadı. "Benim bir koruyucum var ama onun hiçbir şeyi yok." dediği an genç kadının sırtı ona dönüktü ve yataktan kalkmaya hazırlanıyordu. Duyduklarıyla başını öfkeyle ona çevirdi. "Bana o kadar güvenmesen iyi edersin. Bunu Aras için yaptığımı biliyorsun, başka şartlar altında olsaydık yokluğunun benim için o kadar da önemli olacağını düşünmüyorum." dedi ve bıçak gibi sapladığı kelimelerin ardından arkasına bile bakmadan odadan çıkıp gitti. Eğer arkasına baksaydı nasıl bir yıkıntı bıraktığını görecekti. Eğer arkasına bakabilseydi en az kendisi kadar acı çeken o adamı görebilecekti. Cesaret edebilseydi... Belki de sevmeyi öğrenebilecekti. Edemedi... Bir kez daha gururu karşısında diz çöktü.

ARS'IN ANLATIMIYLA:

Yumruğumu sıkarak kalktığım yatağın kenarında duran gömleğimi alıp, kapıya doğru ilerledim. Hissettiğim acı boğazımı öyle bir kilitlemişti ki nefes almak bir yana ayakta bile duramıyordum. Kapıyı açıp salona doğru ilerlerken onun şaşkınlıkla ayakta dikildiğini gördüm. Yiğit, Altuğ ve Ateş koltukta öylece uyuyakalmıştı. Geldiğimi hissetmiş olacak ki arkasını dönerek bakmakta zorlandığım yeşil gözlerini bana çevirdi. "Uyandıracak mısın?" dedi kısık bir ses tonuyla. Birkaç saniye her karışını ezberlediğim yüze öylece bakmıştım. Bu yüz hayatım boyunca uzun uzun bakamayacağım tek yüzdü belki de. "Hayır." dedim dış kapıya doğru ilerlerken başımı öne eğmiştim. Bu hareketimi ilgisizlik olarak algılamış olacak ki önünden geçerken kolumdan tutarak beni durdu. "Nereye gidiyorsun?" dedi endişeli bir şekilde. "Biraz hava alacağım." dediğim an kolumda asılı duran küçük ellerine bakıyordum. Yavaş bir şekilde elini geri çekerken kızgınlıkla baktı.

Sessiz Kabulleniş 2 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin