Gece'nin Sonsuz Gizemi

7.BÖLÜM

Multimedya: Uras

7.Bölüm

Mısra nefesini Burağın içki kokan nefesinden çekti. Fakat o sırada Burak Mısra'nın omzuna yığıldı. Anlaşılan sızmıştı. Mısra hiç böyle birşey ile uğraşmamıştı. Hemen çantasında telefonunu aradı ama bulamadı. Anahtar ile kapıyı açıp Burağı ve kendisini içeri aldı. Sonra kapıyı kapadı. Burağı salonda ki koltuğa yatırdı. Omuzundan dürterek ayılması için uğraştı ama Burak'ta tık yoktu. Burak birkaç dakika sonra ayıldı.

"Mısra?"

"Burak iyi misin?" Burak başını tuttu sonra "Evet."dedi bitkince. "Mısra seni çok seviyorum."dedi sonra yeniden kafasını geriye yasladı. Burak birden ağzını tuttu Mısra kusacağını anladığında Burağı tutup banyoya getirdi. Burak kusarken Mısra onu izliyordu. Burak ağzını çalkalayıp Mısra'ya baktı. "Iğrenmiyor musun?"

"Emin ol neredeyse her hastam bu halde oluyor."dedi Mısra.

"Oovv doktor hanım konuştu."dedi Burak. Mısra bu ses tonundan sonra Burağın hâlâ sarhoş olduğunu anladı. Aşağıdan çalan kapı sesi Mısra ve Burağın bakışmalarını kesti. Mısra aşağı inip kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açınca karşısında Anıl Beyi görmeyi beklemiyordu.

"Anıl Bey?"dedi Mısra karşısında duran Anıl Beye bakarak.

"Merhaba Mısra."derken Mısra'nın arkasında beliren adama baktı.

"Mısra kim gelmiş?"dedi Burak. Burak ve Anıl birbirlerine bakıyorlardı. Burak onu tanımıştı. "Senin ne işin var burada?"diyerek Anıl Beyin yüzüne bir yumruk attı. Anıl Bey neye uğradığını şaşırarak geri sendeledi. Mısra hemen aralarına girdi. Anıl Beyin kulağına eğildi. "Kusura bakma sarhoş."diye fısıldadı. Anıl Bey anlayışla başını salladı. Burak hemen Mısra'ya sarıldı. "Gönder şunu biz içeri geçelim."dedi Burak Mısra'ya arkadan sarılarak. Mısra Burağı itmeye çalışırken konuştu. "Siz ne için gelmiştiniz?"

"Telefonun arabada kalmış."dedi ve elinde tuttuğu telefonu Mısra'ya verdi. Mısra nazikçe telefonu alıp Burağı içeri soktu. Anıl Bey "Birşeye ihtiyacın var mı?"diye sordu.

"Hayır teşekkür ederim."dedi Mısra ardından "Iyi akşamlar."diyerek el salladı. Anıl Beyde karşılık verip arabasına yürüdü.

Mısra içeri gönderdiği Burağın yanına gitti. Burak koltuğa uzanmış etrafa bakıyordu. Mısra'yı görünce aptalca bir sırıtış ekledi yüzüne. Mısra hiç oralı olmadan mutfağa gitti.

Mısra elinde kahveyle salona döndüğünde Burak aynı pozisyonda duruyordu. Mısra elinde ki kahveyi sehapaya bırakıp Burağı kaldırdı.

"Hadi iç kahveni de kendine gel."dedi Mısra elinde ki kahveyi Burağa uzatarak. Burak kahveden birkaç yudum aldı sonra başını tuttu. Yavaş yavaş kendine geliyordu. Mısra Burağın elinden fincanı alıp mutfağa gitti.

Burak oturduğu yerden doğruldu fakat birkaç adım gidemeden yere düştü. Kafası sehpanın köşesine çarpmıştı. Başını tuttu sonra elinde bir sıvı hissetti. Elini gözünün önüne getirdiğinde bu sıvının kan olduğunu anladı. 

Mısra duyduğu ses ile mutfaktan çıkıp salona geldi. Yerde yatan Burağı görünce gözleri büyüdü.

"Burak düştün mü?" Burak başını tutup salladı. Mısra yanına eğilip kafasına baktı. "Yarılmış."dedi ardından Burağı kaldırıp koltuğa oturttu. "Bekle geliyorum."dedi ardından elinde malzemelerle geri döndü.