Senden Nefret Ediyorum!

55 5 7
                                    

Multimedya Asel ve Pera-Veda Busesi
                                                                   ASEL
Benli Necla'nın dersinde kafamı sıradan kaldıramaz hale gelmiştim. Zaten hafta sonu sınavlara Savaş'la çalışmaktan ölecektim şimdi ölsem ne olurdu ki?
Teneffüs zili çaldığında yanımda oturan Savaş beni sarsmaya başladı.
"Ya Savaş! Uykumla savaş içerisindeyim zaten."
"Asel sınavlar iki hafta sonra başlar. Biz sadece hafta sonu çalışmayla bir yol kat edemeyiz. Okul çıkışı kütüphanede çalışalım,ben seni eve bırakırım zaten."
"Haklısın ya sadece hafta sonu çalışmayla götü başı dağıtsam yine geçemem." Güldü.
"Tamam. Bundan sonraki edebiyat olduğuna göre o derste de ben uyurum. Zil çalınca uyandırırsın."
Bu derste Necla'nındı. Sonraki ders de edebiyattı.
"Tamam tamam."
İçeri zili çaldığında dışarı çıkmamanın verdiği sinirle şarkı söylemeye başladım.

"Yine teneffüs bitti
Biz göremeden bahçeyi
Benli Necla'ya esir olduk."

Saçmaladığımı fark edince sustum. Bu ders de Necla'nındı. Bunlar hep Amerika'nın oyunlarıydı. Lanet olsun federaller!

Gene tüm sıkıcılığıyla gelen Necla'nın ardından birkaç dakika sonra kapı çaldı ve içeriye çok tatlı bir kız girdi.

Necla gözlüklerini burnun ucuna indirdi ve tip tip "Sen de kimsin?" diye sordu.

"Şey ben Mevsim. Bursluyum yani yeniyim." dedi sahte bir gülümsemeyle. Necla yeni gelenleri bile okuldan soğutuyordu.

"İyi yenisin diye bugünlük es geçiyorum. Ben Necla. Fizik öğretmeninim,dersimde geç kalınmasından hiç hoşlanmam."
"Hı bok var da biz de senden hoşlanıyoruz sanki." diye mırıldandım.
Adını yeni öğrendiğim Mevsim boş bir yer bakındı ama bir tek uyuyan bir çocuğun yanı boştu. Savaş'a çimdik attım.
"Ah! Niye çimdikliyorsun kızım?"
"Kalk şu uyuyanın yanına otur ilk günden zor durumda kalmasın kız."
İkiletmeden oturunca ona öpücük attım. Gülümsedi. Yan sıradaki Murat bize çatık kaşlarıyla bana bakınca "Ne bakıyorsun?" dercesine bakış attım. Onaylamaz bakışlarla önüne döndü. Bu neyin kafası lan?
Mevsim yanıma oturunca gülümsedim.
"Okulumuza hoşgeldin. Necla çatlağına bakma. İlk günden ders işleyen tek çatlak o." dedim fısıldayarak.
O da gülümsedi. Çok tatlı bir kızdı. İri gözleri ve sarı saçları vardı.
"Umarım ilk günden bunaltmaz." dedi.
"Bu arada ben Asel." dedim ve elimi uzattım.
"Mevsim." dedi ve elimi sıktı.
Çok sevecendi. İlk günden bayılmıştım.
İlerleyen dakikalarda ders tüm sıkıcılığıyla devam ediyordu. Oturduğum yerden Mevsim'e baktım. Uyumaya hazırlanıyordu. Onu durdurdum.
"Son iki dakika Mevsim. Dayan."
"Dayanamıyorum Asel gözlerim kapanıyor."
"Zil çalar zaten az sonra." dediğimde zil çaldı. Mevsim ve Savaş'la birlikte dışarı çıkarken Murat Savaş ve bana suçluymuşuz gibi baktı.
Ne ayak Lan bu?

Aras'tan
Son dersin zili çalınca şükrettim. Bıktım şu derslerden. Neyseki bu yıl son sınıf. Sınıftan çıktığımda yine kara gözlümü düşünmeye başladım. Ne yapıyordu acaba? O da beni düşünüyor muydu? İkimiz de fazla gururluyduk. Yani ben Asel'i hâlâ ilk günkü gibi sevsem de bana, bize yaptıklarını kolay kolay affedemezdim. Bana ne arkadaş! Gitmeseydi.
Merdivenlerden inen Asel ve Savaş'ı görünce durdum. Savaş'ın bir eli Asel'in belindeydi diğer eli de bişeyler anlattığına dair hareket ediyordu. Ama ben o eli alır,bir güzel kırar, sonra da bu Savaş itinin götüne sokmaz mıyım? Sokarım ama belki sonra. Şu an Asel napıyor diye tuttuğum köstebeğim Murat'tan bugün ne olup ne bitti onu öğrenmem lazım.

Asel'den
Mevsim'i çıkışta yarışmayı izlemeye davet etmiştim ama çalıştığı için gelemeyeceğini söylemişti.
Yarışmada abim sözleri unutunca hepimiz küçük çaplı bir şok geçirmiştik ama neyseki abim çok zor durumda kalmadan bir kız ona yardım etmişti. Ve o kız bir yarışmacıydı. Yani abimden sonra sahneye çıkmıştı. Adı Belemir Arıkan'mış. Niye rakibine yardım etsindi ki?
Ve o Belemir şu anda aşkım Demi'nin Skyscraper şarkısını muhteşem bir şekilde söylüyordu. Onu resmen ağzım açık dinledim. Hem Demi'nin şarkısını Demi'm kadar olmasa da çok güzel söylediği için hem de abime yardım ettiği için bu kızı çok sevmiştim
Şarkı bittiğinde ben de dahil herkes hunharca alkışladı. Demek ki tek beğenen ben değildim. Abim dışında. Sinsice sırıttım. Karşısına bu kadar güçlü bir rakip çıkması ve o rakibin birinci olma ihtimali canını sıkıyor olmalıydı.
"Kızım alkışlamasana. Abini tutuyorsun sen. Alkışlamayın Lan siz de kimi tutuyorsunuz belli değil."
Abim sertçe bizim ekibi uyarınca ekibin en şapşik üyesi olan Mete gülerek
"Kanka keşke seninle iddiaya girseydik. Bu kız kesin birinci olacak." dedi.
"Sen sus Lan gevşek."
"Valla abi kız Demi'nin şarkısını söyledi. Nasıl alkışlamam?"
"Ben yarışma bitince sizin en mahrem yerlerinize alkış tutacağım bekleyin."
Tabii böyle söyleyince susmuştuk.
"Evet aşkım sen daha güzel söyledin. Hem bu kızın tipine bak. Çok çirkin. Güzel de söylemedi."
Hunharca göz devirdim. Abim çapkındı. Sadece güzelliğine baktığı ve nasıl başarıyorsa birazcık hoşlandığı Ayça'ydı bunu söyleyen. Kendisi yüzüne bir kilo fondöten sürüyordu. Makyajsız halini hiç görmemiştik. Çok güzel bir kızdı her erkeği etkilerdi dış görünüşlüyle aslında ama hem egoluydu hem de çok fettan bir kızdı azıcık sürtüktü de . Bir de Belemir'e laf ediyor. Belemir halbuki çok tatlıydı kendisi gibi sevimsiz değildi. Ayça abime bayağı bayağı aşıktı.
"Güzel söylemedi derken? Şimdi çarpılacaksın." dedi yanımda oturan Yağız. Ben dışındaki herkes abimin arkadaşıydı ve aynı sınıftalardı. Tek 11. sınıf olan bendim.
"Çarpıl çarpıl. Belki düzelirsin." diye mırıldandım. Yağız güldü. Abim de duymuştu ama birşey demedi.
Belemir ikinci şarkısına geçince yeniden onu dinlemeye başladık. Bu şarkıyı biliyordum. Shawn Mendes-Mercy olmalıydı. Birkaç kere dinlemiştim. Shawn Mendes Allah var klipte denizden çıkarken çok karizmatikti. Birkaç kere de kesmiştim. Yine çok güzel söylüyordu.
Şarkıyı söyledikten sonra yine çok beğeni almıştı. Abimden sonra bu kızın birinci olmasını istiyordum.

B A L (Belemir, Asel, Leyla) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin