"Teşekkürler."ona ingilizce teşekkür ettiğimde bana öylece baktı.Kafasını sallayıp ayrılırken arkasından baktım.Tekrar görüşürmüydük bilmiyorum ama şu dili öğrensem iyi olacaktı.
İçeri girerken telefonum çalmaya başladı.Gelene kadar babam durmadan aramıştı.Eve girip bağırdım,
"Tamam geldim,aramayın artık."Babam karşıma çıktığında telefon hala çalıyordu.Babamın aramadığını fark ettiğimde telefonumu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım.Bir numara arıyordu ama tanıdık gelmişti.Daha fazla beklemeden telefonu cevapladım.
"Alo?"telefonu açtığımda babam gözlerimin içine bakıyordu.Ona bekler misin der gibi bakıp içeri doğru yürümeye başladım.Karşıdan ses gelmeyince tekrar 'alo'dedim.Ama cevap gelmemişti.Tam kapatacakken,
"Damla?"Bir erkek sesi duyduğumda kim olduğunu çıkaramadım.
"Damla bu senin numaran değil mi?"ses bir anda tanıdık gelmişti ama hala kim olduğunu çıkaramadım.Fakat o ses içimde kötü hisler oluşmasını sağlamıştı.
"Buyrun benim,siz kimsiniz?"karşı taraf derin bir iç çekip "ben emre"dediğinde birden elim ayağım boşalmıştı sanki.Uğradığım şokla boğazımda bir yumru oluşmuş karşımdaki duvara donmuş bir şekilde bakıyordum.
"Damla şuan Yusuf karşımda."Hala kendime gelememistim.Öylece ne kadar kaldığımı bilmiyordum.kekeleyerek ve ağlamaklı bi sesle,
"B-bana birşey mi s-söylüyecek?"diyebildim.
"Yusuf konuşucak mısın?"bunu tereddütle be telefonu uzaklaştırarak sorduğunu anladım.
"Özür dilerim Damla.O aramak istemedi sadece belki ben ararsam konuşmak isteyeceğini düşündüm."Gözlerimden yaşlar akmaya çoktan başlamıştı.
"Onu asla affetmiyeceğim."Bunu söylerken içim başka bir şey feryat ediyordu.'onu deli gibi özlüyorsun.'Emre tekrardan derin bir nefes aldığında,
"Yusuf!Nereye gidiyorsun?'arkasından seslendiğini anladım.Gitmesin,dursun lütfen.Ona çok kırgın olsamda onunla konuşmak istiyordum.Bana bir açıklama yapmasını istiyordum.Neden canımı yaktığını sormak istiyordum.
"Damla aslında şansımı denedim.Ama yusuf seni tamamen unutmak istiyor.Yani üzülme ve kendi hayatını yaşamaya devam et.Onun hayatı farklılaşmaya başladı.Seni hiç sormuyor."
Emre canımı yakmak istercesine bu sözcükleri bir bıçak gibi kalbime tek tek saplıyordu.Bu yuzden bir anda tüm acı bütün vücuduma yayılmıştı.
"Damla Yusuf seni bir daha görmek bile istemiyor.Sen onun için bir kaç günlük tadımlık,değişik bir tatmışsın ve oda seni denemek istemiş.Yani seni kullandı anladın mı?"
Emrenin bana bunları soyleyecegini asla tahmin etmezdim.Bunları bilse bile ben üzülmeyeyim diye soylemezdi.Telefonu öfkeyle ve büyük bir hüsranla kapattım.
Babam ne olduğunu anlamak için yanıma geldiğinde yine kızının çökmüş halini görmüştü.Derin bir nefes aldım.Birden bütün dünya durmuş gibi babama baktım.
"Çok kafaya takıyorum değil mi?"sesimde ağlamaklı bir ton kalmamıştı.Buz gibiydi.
"Bilerek yapıyorlar dimi?sırf canını acıtmak için."Babam bana yaklaşırken ben hareket edemiyordum.Kasılıp kalmıştım.
"Başarıyorlar baba."
EMREDEN
Yusufun numarayı buruşturup yere attığını gördüğümde şaşkınlıkla ona bakmıştım.Sinirle kağıdı alıp o sinirle numarayı tuşlamıştım.
Telefon çalıyordu.
Birkaç çalıştan sonra kapatmayı düşünmüştüm ki Damla telefonu açtı.O olduğuna emindim ama yine de emin olmak için sorduğumda yusuf gözlerimin içine bakıyordu.O olduğunu anlayıp onunla konuşurken yusuf hâlâ bana bakıyordu.
Konuşmanın sonunda çekip gitmesi beni afallatmıştı.Damlanın sesi hiç iyi gelmiyordu.Onu asla affetmiyecegim derken bile kızın sesi berbattı.
Onunla konuşmak istiyordu ama yusufun onunla tüm bağlarını kesmesini gerektiğini biliyordum.
Damlanın uzulecegini bilerek yusufu unutması için çok ağır konuşmuştum.Canı yanmıştı ama bunu onun iyiliği için yapmak zorundaydım.
Telefon kapanmadan önce hüngür hüngür ağlıyordu ve benim canım bile çok yanmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla
Teen Fiction4 sene öncesinde biten bir aşk hikayesi.4 sene sonra tekrardan tesadüfen karşılanan eski aşıklar tekrar bir araya geliyor. Peki,barışıcaklar mı,yada birbirlerini hatırlayacaklar mı?