4 yıl içinde
Acıya alışmıştım.O günden sonrada vücudumda kasılmalar sık sık olmaya başlamıştı.Ne Yusufla ilgili ne onunla alakalı herhangi birşey duymuştum.Duygularım 4 yıl içerisinde körelmişti.Artık ne üzüntü ne sevgi hissediyordum.Ondan bana kalan tek şey kasılmalarım olmuştu.Sinirlendiğimde,üzüldüğümde,kötü bir olayda öylece kalıyordum.
Şimdi burdaki hayatıma alışmıştım.İyi bir üniversitede okuyordum ve notlarım da fena sayılmazdı.Ayrıca mükemmel denebilecek bir sevgilim vardı.Mutluydum,hemde fazlasıyla.
Şuan en sevdiğim derse yetişmek için üniversitenin kapısından girmiş deli gibi koşturuyordum.
"Hala çok yavaşsın."Jake bana bağırırken sabah sabah onu görmek gülümsetmişti beni.
İngilizcem çok iyi gelişmişti.Hatta üstüne başka diller öğrenmeye çalışıyordum.
Jake bana sürekli aksanımın ona çok tatlı geldiğini söylüyordu.
Ona doğru döndüğümde bana sıkıca sarılıp dudağıma uzanacakken yanağımı uzattım.Aslında onunla sevgili olalı en fazla üç yada dört ay olmuştu.Ama jake ile çıkmadan önce şartlarımı söylemiştim.Fazla yakınlaşmasını istemiyordum.
"Çok güzelsin yine."derken saçlarımı kulaklarımın arasına sıkıştırdı.
"Şuan yataktan kalktığım gibi geldim.Ayrıca beni oyalama derse geç kaldım!"puflayarak beni bıraktığında kulağıma eğilip "kendine dikkat et."diye fısıldadı.
Onun yanından hızla gidip derse geçtim.Bu derste okuduğumuz kitaplarla ilgili felsefe yapıyorduk ve ben bu dersi kafa dağıtmak için seviyordum.Hızla sınıfa girdiğimde hoca bana gülümsedi.Hocayla gayet iyi anlaşıyorduk çünkü bu dersi benden başka pek seven yoktu.Yerime geçerken hoca da bana soru sordu.
"Damla,kitabı okudun mu?"dediğinde hemen kafamı salladım.Bugün hangi konuyla ilgili konuşacağımızı merak ediyordum.Bakalım benden neyi yorumlamamı isteyecek?
Hocanın yüzünde pis bir sırıtış olduğuna göre beni alt etmeyi düşündüğü bir soru soracaktı.
"Bu kitapta kadın mı yoksa erkek mi aldatılıyor?"Sorduğu soru karşısında bir an afallamıştım.Hoca gözlerimin içine baktığında tam dört sene önceki yaşadıklarımı hatırladığımda dalgın bir şekilde cevap vermiştim.
"Erkek."diye mırıldandığımda hocanın duyduğundan bile emin değildim.Ellerimle düşünceli bir şekilde oynarken,
"Neden Damla?Bence kadın aldatıyor.Bana bunun tezini kanıtlayabilir misin?"diye konuştu.Hocanın gözlerinin içine bakarken zorla gülümsemeye çalıştım.
"Herşey kitapta anlatılan gibi değil aslında.Bazı şeyler düşünülerek ortaya çıkar.Kitapta da bir taraf isteyerek aldatmıyor aslında."Hoca sanki her sorusunda üstüme geliyormuş gibi hissediyordum.
"Daha açık konuşur musun?Yada varsa kendi hayatından örnek verebilir misin bize?"Bu soruyu sorduğunda derin bir nefes aldım.
"Yok."dedim kısaca.Yusuf hayatımdan tamamen çıkmıştı.Artık onunla ilgili pek birşey hatırlamak istemiyorum.
"Emin misin damla?Yakınlarında böyle birşey yaşayan da mı yok?"Bu kadın neden zorluyordu ki beni şimdi?Uzun zamandır onun adını,nasıl olduğunu,hiçbir şeyini düşünmemiştim.Ama şimdi birden böyle kötü olmuştum.
"Hocam çıkabilir miyim? "Deyip hızla oturduğum yerden kalktım.sınıftan çıktığımda bahçeye gittim.Cole karşıdan gelirken elindeki sigarasını yere attı.Beni gördüğünde baygın baygın bakarken dudağının kenarı kıvrılmıştı.
Yanıma doğru gelirken bende ona doğru yürüdüm.Onunla çok iyi bir arkadaş olmuştuk.Dili öğrenirken bana çok yardımcı olmuştu ve bütün herşeyimi biliyordu.Dili tam öğrendikten sonra o gece neden ağladığını sormuştu.Açıklamak zordu ama ona anlatmıştım.
Tam karşımda durduğunda "Yüzün solmuş."dedi rahat tavırlarla.Kafamı önemli değil dermiş gibi salladım.Kafasıyla bir bankı işaret ettiğinde o tarafa doğru yürümeye başladık.
"Senin bugün felsefeciyle dersin yok muydu?Dersi kacırmazdın."derken cebinden bir sigara çıkardı.
"Şunu bıraksan iyi olacak."dedigimde gözlerini devirip bana baktı.
"Sen şu kendi haline bak.Hiç kullanmadığın halde keş gibisin."Onun bu söyleyiş tarzına hayrandım.Beni hep gülümsetiyordu.Fazla rahattı,kafaya hiçbir şey takmazdı.
"Senin önemli dersin yok mu?"dedim birden.Boşver der gibi kafa salladı.Sigara dumanını yüzüme üflediğinde kızgınlıkla ittirdim.Bunu sevmedigimi bile bile yapıyordu.Gülmeye başladığında ters ters ona baktım.Bütün duman genzime kaçmıştı sanki.
"Bana bak!"diye bağırdığımda bir iki adım yaklaştı.Gözlerinin içi gülüyordu sanki.Tekrar sigarasını çekip yüzüme üflerken birden beni biri çekti.Öyle hızlı çekilmiştim ki dengemi kaybedip beni çeken kişinin kucağına savrulmuştum.
Kafamı arkaya doğru cevirdigimde jake bana bakıp gülümsüyordu.Tam kucağından kalkacakken kolumu tutup birden dudaklarıma yapıştığında küçük bir şok yaşadım.Ani hareketlerle suratına tokadı sert bir şekilde geçirmiştim.
Cole kahkahalarla gülerken,jake bana şaşkın şaşkın bakıyordu.Evet sevgilim olabilirdi ama beni ilk kez öpüyordu ve bu benim iznim olmadan gerçekleşmişti.O kadar ofkelenmistim ki bu öfkenin tam olarak neye olduğunu bile bilmiyordum.Tek bildiğim suan burnumdan soluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla
Teen Fiction4 sene öncesinde biten bir aşk hikayesi.4 sene sonra tekrardan tesadüfen karşılanan eski aşıklar tekrar bir araya geliyor. Peki,barışıcaklar mı,yada birbirlerini hatırlayacaklar mı?
