5.BÖLÜM

43 5 7
                                    

Telefonu açmakta tereddüt ettim. Kızlar aç ve hoparlöre ver dediler ve dediklerini yaptım açıp sesi hoparlöre verdim. Hepimiz susmuş karşıdaki kişiyi dinliyorduk.

-Selam Zeynep nasılsın mutluysan pek mutlu olma çünkü sevdiklerini teker teker kaybediceksin merak etme ailene birşey yapmayacağım önce SEVDİĞİNİ sonra arkadaşlarını kaybedeceksin benim kim olduğumu biliyorsun neyse uzatmayacağım GÜZELİM sonuçta sonunda benim istediğim olucak haaa bu arada sakın polisi arayayım deme yoksa daha kötü şeyler olur.(İntikam dolu gülüş gelir telefondan)ve telefon kapanır...

Kızlarla şok içindeydik kızlar sizde benim düşüşündüğümü mü düşünüyorsunuz dedim. Kızlarla hep bir ağızdan HAKAN dedik.
Korkuyla Uzay'ı aradım. Ona bişi yapmasından korkuyordum çünkü çocuk beni kurtarmaya çalışmıştı benim yüzümden başına bişi gelemezdi. Rehberden adını bulup aradım telefon çalıyor ama açmıyodu ya Hakan bişi yapmış olmasın tam kapatıyordum ki telefon açıldı. Derin bir nefes aldım Allahım sana şükürler olsun yaşıyor.

Z:Alo iyi misin?
U:İyiyim duştaydım duymamışım noldu ki bir sorun mu var?
Z:Şeyyyy...
U:Ney? Söylesene kızım noldu?
Z:Biraz önce bir numara aradı ve bana sevdiklerini kaybedeceksin dedi. Hakan olabileceğini düşünüyoruz kızlarla.
Ding dong ding dong
U:Bir dakka Zeynep kapı çalıyor.

Uzay telefonu kapatmayıp masanın üzerine bırakıp kapıyı açmaya gitti.

###Kapıyı açtım kapıda tam tamına üç tane adam vardı. Kimsiniz diye sordum adamlarda seni çok ama çok seven kişileriz ve seni almaya geldik. Ne saçmalıyorsunuz dememle birlikte öndeki iki adam kollarımdan tuttular diğer adam elinde bişey tutuyordu. Bu bu bir bıçaktı. Ne olduğunu anlamadan adam bıcağı karnıma sapladı ve çekti o acıyla inlediğimi hatırlıyorum gerisi karanlık...

Allahım neler oluyordu o seslerde neydi Uzay bağırmışmıydı. Ah Hakan ah hem beni kullanıyorsun sonra geçip karşıma seni istiyorum diyor sevdiklerime zarar veriyorsun. Hemen kızlara olayı özetledim ve onlara ben gelene kadar kapıları kitliyorsunuz ve bekliyorsunuz ben uygun olduğum zamanlarda sık sık arıycam sizi deyip üzerime düzgün birşeyler geçirip dışarı çıktım.Taksi bulmam gerekiyordu. Ana yola çıktım şansıma bir taksi geliyordu el kaldırıp bindim adresi verip acil olduğunu ve hızlı gitmesini söyledim nereye mi gidiyorum Hakan'a gidiyorum...

Taksiye parasını ödeyip indim. Burası Hakan'ın tek başına yaşadığı ev size zengin bir ailenin tek çocuğu olduğunu söylemiştim.

 Burası Hakan'ın tek başına yaşadığı ev size zengin bir ailenin tek çocuğu olduğunu söylemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıyı çaldım. Zile bastım açan yoktu sinirim bozuluyordu. Sonunda kapı açıldı.

H:O Zeynep Hanım ne arıyorsunuz burda?
Z:Sen daha iyi bilirsin? Naptın ona bişi söyle.
H:Haaaa o konu bişi yapmadım sadece biraz sevicez arkadaşı.
Z:Hakan nerde o görmek istiyorum.
H:Sabah gel şimdi uykum var yada sabaha iki üç saat kaldı istersen bende kal.
Z:Sapık herif ne diyo yaaaa ÇILDIRCAM sabaha kadar bekliyemem hemen beni onun yanına götür.
H:Çık çık çık aaa yapma ama güzelim sabret yarın söz götürcem.
Z:Hayır diyorum sana şimdi gitcem ŞİMDİ...

Diğe bağırdım zorda olsa ikna olmuştu. Arabaya bindik. Yol boyunca hiç konuşmadık. Sonunda depo gibi bir yere vardık. İndik ve yürümeye başladık. Kapıda iki tane koruma vardı. Hakan işaret yapıp kapıyı açmalarını söyledi. Adamlar kapıyı açtılar. İlerledik bir kapı daha vardı ve burada da koruma vardı Hakan çantamı bırakmamı söyledi istemeyerek çantamı bıraktım. Bunlarada kapıyı açmaları için işaret yaptı kapılar açıldı ve o...o oradaydı gözlerimden istemsizce yaşlar süzülüyordu içeride yaklaşık on tane koruma vardı ve Uzay yerde kanlar içinde baygın bir şekilde yatıyordu.

Koşmaya başladım yanına yaklaşınca korumalar bana engel olmaya çalıştılar sonra kızgın bir şekilde Hakan'a baktığımda adamlara geri çekilmelerini söyledi.

Uzay'ın üstüne uzanıp ağlamaya başladım. Ağlıyor,ağlıyor ama duramıyordum hıçkırıklarım depoyu inletiyordu. En sonun da kendimi toplayıp Hakan'a döndüm bağırarak çobuk çantamı getir çabuk dedim ilk başta itiraz etsede adamlarından birine söyletip getirttirdi. Dört yıllık doktorluk okumuştum iki yılım kalmıştı tıpı bitirmeme o yüzden birazda olsa deneyimliydim bu konuda çantamdan eşyalarımı çıkardım. İlk önce tişörtünü sıyırdım bir iki hafta önce beni o görkemli vücuduyla kucağına alan adam şimdi hem yaralı hemde bazı yerleri mosmordu bir damla göz yaşım o kaslı ve bir o kadarda yaralı vücuduna düşmüştü ağlamam hızlanmıştı ama hemen gözyaşlarımı silip yarasına baktım derin değildi buna sevinmiştim hemen pamuk ve tentürdiyotla yarayı temizleyip sardım. Ellerimi morluklarında gezdirdim bu duruma sevinmemiş olacak ki Hakan yeter artık gördün gidelim dedi bende birazcık daha kalalım diyince kıyamadı ve izin verdi. Uzay'ın ayılacağını anlayan Hakan adamlarına sandalyeye bağlamalarını söyledi biraz şaşırsamda bişi demedim. Onlar Uzay'ı bağlarlarken ben içerisini inceledim. Odada Uzay'ı bağladıkları sandalye ve birde sandalyenin karşısında çift kişilik bir koltuk vardı. Çantamı toplayıp kenara koydum üzüntüden ve halsizlikten dolayı olacaktıki başım dönmeye başladı bir iki adım atmama kalmadan sendelip düştüm gerisi karanlık...

Sevgili okurlarım dayanamayıp yeni bölüm attım sizleri seviyorum sizlerden beklentim daha büyük. Biraz değişiklik yapayım dedim. Eğer benim hikayeme yorum ve beğeni atarsanız bende sizin kitaplarını okur, beğeni ve yorum atarım.
                 I love you okurlarım...💟💟💟

1 ZEYUZ Aşkı...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin