23.Bölüm

1.5K 98 2
                                    

İçeri girdiğim de evde alışık olmadığım bi soğukluk vardı..
Sanki ev değil de ofis gibiydi..
Dışardan bakıldığında çok şirindi aslında ama içi beni yanıltmıştı..

Evin girişinde koca bir salon ve yukarı kıvrılan merdiven vardı..
Yağmur merdivene yönelirken Selim'e koltuğu işaret ederek konuştu "Selim sen rahatına bak biz geliriz birazdan."

Merdivenleri çıkarken aklımda Kerem vardı..
Odasına geldiğimiz de mahsun bi ifade yerleştirmişti yüzüne..
Balonları görünce gözlerinin içi parladı.
Onu öyle mutlu görünce herşeyi unutmuştum sanki..

"Öğretmenim balonları bana mı aldın.?"

Tebessüm ederken peçemi çözmekle meşguldüm..

"Evet tatlım balonlar senin için.."
Yanına yaklaşıp yanağını okşadım ve konuşmama devam ettim..
"Vee birde sana minik bi arkadaş getirdim.."

"Arkadaş mı..?"

Elimde ki karton poşetten tavşanın kulaklırını çıkarttım..

"Evet arkadaş.. 😊"

Tavşanın tamamını çıkarıp Kerem'e uzattım.. Şaşkın ve mutlu bi şekilde bi tavşana bi bana bakıyordu. Ani bi hateketle boynuma sarıldı ve bi süre öylece kaldı..

Yağmur bana bakıp tebessüm ederken "İyi ki geldin Meryemcim.. sabahtan beri yüzünüzü güldüremedik Kerem bey, öğretmenim dedin de durdun mutlu musun şimdi.?" Keremin saçlarını okşadı..

Kerem mutlu ama yorgun gözleriyle halasına bakarken "mutluyum" diye mırıldandı..

Yağmur ciddi ve samimi bi tavırla "Meryem lütfen rahatına bak. Abim evde değil. Ve bu katta hiç erkek yok."

"Sağol Yağmur ama çok kalamam zaten, böyle iyi.."

"Peki canım sen bilirsin. Ben sizi yalnız bırakayım." Diyerek odadan ayrıldı.

Kerem'in boncuk gözlerine bakarken tebessüm etmemek elimde değildi.

"Keremcim benden yapmamı istediğin bişey varmı ?"

Yorgun gözlerini elinde ki tavşana dikip mahzun mahzun baktı.

"Saçımla oynar mısın öğretmenim.?"

Doğrusu şaşırmıştım bu istek karşısında..

Minik elleriyle elimi tutup saçlarına götürdü. Oynamak dan maksadının okşamak olduğunu yeni anlamıştım.

"Ali'nin annesi hep onun saçlarıyla oynuyor. Benim de annem olsa saçlarımla oynardı. Ama o gitti."

Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Küçücük bedeni ama kocaman ruhu vardı.. Ve herşeyin farkındaydı.. Nasıl konuşacağımı bilemedim bi süre..
Saçlarını okşamaya devam ettim..

"Sana masal anlatmamı ister misin.?"

Hafif tebessümle cevap verdi. "İsterim."

Gözlerinin içine şefkatle bakarken anlatmaya başaldım..

Mahmur gözleriyle masalı dinledi.

Ardından karnının gurultusunu duydum
"Keremcim bugün hiç yemek yememişsin öyle mi ?"

Şaşkın masum gözlerle bakarak cevapladı "evet öğretmenim çünkü canım istemiyor."

"Evet haklısım bende hasta olduğumda canım yemek yemek istemiyor ama yemezsek iyileşemeyiz. Benim bildiğim çok lezzetli bi çorba var ondan yapmamı ister misin..?:)"

NasipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin