Fethi'den Anlatım: "Günaydın komutanım" "Günaydın Avcı" Kahvaltı için yemek salonuna geldiğimde Çaylak ve Karabatak hariç herkesin orada olduğunu gördüm. Yavuz komutanın sağ tarafına oturup kahvaltıya başladığım sırada Karabatak hızla içeri girdi. "Hayırdır Ateş sabah sabah bu ne enerji?" diye sordu Hafız. O ise komutana bakarak "Sizinle çok önemli bir konu hakkında konuşmam lazım" dedi. İkisi dışarı çıkarken Keşanlı heyecanla konuştu. "Ben mis gibi operasyon kokusu alıyorum arkadaşlar. Bakın heyecanlanınca iştahım açıldı bile!" Hepimiz onun sözlerine gülerken Kurtdereli "Kardeşim nasıl bir adamsın sen ya!" diyerek konuştu. Komutan ve karabatak geldiğinde hepimiz ayağa kalktık. "Arkadaşlar yeni bir görevimiz var. Hemen toplantı odasına geçeceğiz." Hepimiz ayağa kalkıp toplandığımız yere geçtik. Yeni fotoğraflar asılmıştı bile. "Sol tarafımda gördüğünüz bu adam Çolak'ın en yakın adamlarından biri. Yeni bir eylem hazırlığındalar. Üstelik kalabalık ve etkili bir patlama planlıyorlar. Karabatak ve Avcı siz bu adamı takip edip bilgi öğrenmeye çalışın. Eğer işler ters giderse adamı paketleyip karargaha getirin. Bu sırada biz de tetikte olup etrafı gezeceğiz. Şimdi herkes görevine!" Selam verip odadan çıktık. "Hadi kardeşim adamdan alalım bilgileri" "Merak etme Ateş. Çolak şerefsizinin masumları öldürmesine izin vermeyeceğiz." İkimiz birlikte istihbarattan gelen bilgiyle bir kafenin ilerisine park edip adamı izlemeye başladık. Sürekli saatine bakıyor, etrafı izliyordu. "Birini bekliyor sanki" diye konuştum. "Galiba" Biraz sonra adamın karşısına biri oturdu ama kim olduğunu tam seçemedik. "Fotoğraf çekebildin mi?" "Kim olduğu tam görülmüyor." 5 dk sonra ayağa kalktıklarında yanına geleni gördük. Bir kadınla buluşmasına ikimiz de şaşırmıştık. Uzun koyu kestane saçları olan birisiydi ama yüzünü yine görememiştik. "Ben kızı takip ederim kardeşim. Sen Ada'mın peşinden ayrılma" Ateş'in söyledikleri hoşuma gitmemişti. Çapkınlık ayağına her şeyi mahvedebilirdi. "Kızı ben takip ederim. Adam şüphelenirse direkt kavga eder her şeyi bozabilirim." "Tamam o zaman. Hadi ayrılalım, haberleşiriz." Başımı sallayıp arabadan indim. Kızın sırt çantası gayet dolu görünüyordu. Bir köşede durup fotoğraf makinesini çıkardığında şaşırdım. Turist miydi? Eğer öyle ise o adamla ne işi vardı? Kız fotoğraf çekerek ilerlerken takip edildiğini anlamasın diye araya mesafe koyup telefona bakıyormuş gibi yaptım. Buradaki tek otelden içeri girdiğinde durdum. Demek burada kalıyordu. Hemen Ateş'i aradım. "Kız buradaki otele girdi. Sen ne yaptın?" "Adam bir eve girdi. İçeride 2 kişi daha var onunla birlikte. Arabada bekleyip izleyeceğim. Sen de orada bekle. Bunlar kesin bir daha buluşacak." "Tamam kardeşim, kolay gelsin." Telefonu kapattıktan sonra lobiye geçip koltuklarda oturmaya başladım. Hava karardığında hala bir hareketlilik yoktu. Kızın gizlice kaçmış olabileceğini düşününce gidip kontrol etmek istedim. Ama değil adını daha yüzünü bile bilmiyordum. Çaktırmadan yukarıya çıktım. Yangın merdivenini kontrol ettim. Ama kimse yoktu. Nasıl bulacağımı bilmiyordum. Tam yukarı çıkmak için merdivene dönünce biriyle çarpıştım. Geri çekilmek için hamle yapacağım sırada çantasını gördüm. Bu o kızdı. Hemen yüzüne baktım. Güzel yüzü ve parıldayan gözleriyle güzel biriydi. "Çekilir misiniz?" Kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. Mutlaka adını öğrenmeli ya da takip cihazı yerleştirmeliydim. "Kusura bakmayın kafam biraz dalgındı." Gülümsedi. "Önemli değil ama acelem var. Size iyi akşamlar." Tam gidecekken kolundan tutup kendime çevirdim. Hızlıca çektiğim için tekrar çarpışmıştık. Gözlerimiz birbirine ateş saçarak bakarken teröristlerle neden buluşacağı aklımda dönüp duruyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyfet Savaş ve Aşk
FanfictionEylem ve fethi... Biri canını vatanına adamış asker diğeri büyüdüğü şehire bağlanıp korumak isteyen istihbaratçı. Onların aşkı ilk bakışta olmadı ve kolay da başlamayacak. Zor bir adam, aşka inatçı bir kadın. İyi okumalarrrr hepinize....