Bağlanmak

894 58 8
                                    

Bölüm geç geldiği için kusura bakmayınnnn!!! Yoğun bir hafta geçirdim ama telafi olarak yazarken sırıtmadan duramadığım mükemmel Eyfet sahnesi yazdım!! Herkese iyi okumalarrrr!!!!

(Bölümü okurken Yüksek Sadakat- Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer dinlemenizi öneririm)

3 gün geçmişti uyanalı. Sıkılmıştım sürekli odada durmaktan. Bir ay nasıl dayanabilirim bilmiyorum. Uyku tutmayınca yavaşça doğruldum. Karnımdaki acı biraz hafiflediğinden ayağa kalkabiliyordum. Pencerenin kenarına geçtim hızlı hareket etmeden. Gecenin parıltısını görebiliyorum yüzümün yansımasında. Annem ile başka bir iletişimimiz olmamıştı o tartışmadan sonra.

Eylem... Ona geçmişimi anlatmanın, dürüstçe konuşmanın rahatlığı var içimde. Pencereden esen rüzgar değdi tenime. Titredim biraz, hoşuma gitti serinlik. Derin derin nefesler aldım üst üste. Odaya bağlı kalmaktan dışarı çıkamamaktan bunalmıştım artık. Yatağın ucuna oturdum. Kimse yoktu yanımda, kalmalarına izin vermedim çünkü.

Elim karnımdaki sargıya gitti. Açıldığı zaman nasıl görüneceğini merak ediyorum. Telefonu alıp yüzüme baktım. Sağ yanağımda üç tane çizik vardı. Derin değillerdi ama çabuk geçmeyecekleri kesindi. Sol tarafta ise çiziklerin en derini vardı. Uzun olmamasına rağmen yanağımın ortasından kulağıma doğru uzanan oldukça dikkat çeken bir çizikti. Üzerinde gezdirdim parmağımı. Hoşuma gitmiyordu böyle durması, sanki çirkinleştirmişti yüzümü. Hemen bıraktım telefonu.

Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Öfkeleniyordum yine, beni korumaya yemin ettiğim insanları neredeyse öldürmeye iten o pisliklere, hastaneden çıktıktan sonra göreve hemen dönemeyecek olmama, Eylem'in her an gitme ihtimaline, bu olayın bana zarar verebilme ihtimaline öfkeleniyordum. Gözüm kapalı bir şekilde otururken titreyen telefonum dağıttı dikkatimi. Uzanırken elime aldım, bakmadan açtım sonra.

"Alo"

"Fethi, iyi misin?"

Toparladım kendimi. İçimde oluşan huzuru hissedebiliyordum.

"Uyuşmuşum biraz sesim o yüzden kötü gelmiştir iyiyim merak etme. Sen iyi misin? Neden uyumadın hala?"

"Aklım sende çünkü. Ya bir şey olursa diye korkuyorum."

Gülümsedim, sevilmek nedir tekrar hatırlıyordum.

"Korkma, gayet iyi hissediyorum kendimi. Sadece seni özledim."

Göremesem bile mutlu olduğunu biliyordum.

"Hadi uyu artık."

"Tamam iyi geceler."

Telefonu kapatıp uyku pozisyonu aldım. Çok geç ilaçların etkisiyle kendimi bıraktım. Kolumdan dürtüklenmemle gözlerimi açtım. Ekibin hepsi buradaydı. Karnımın ağrısına aldırmadan hızlıca doğruldum. Birine bir şey olma korkusu içimi doldurmuştu anında.

"Neden hepiniz geldiniz? Bir şey mi oldu?"

Ben korkudan ne düşüneceğimi bilemezken hepsi karşımda sırıtıyordu. Sinirlenmeye başladım.

"Niye gülüyorsunuz hepiniz? Komutanım ne oluyor?"

Yavuz komutan elini omzuma koydu.

"Geri alındık aslanım. Askeriye'ye geri alındık."

Sözleri kulaklarımda çınlarken anlamını geç fark ettim. Diğerlerinin sarılması üzerine gözlerim doldu. Nabzım hızlanırken komutana sarıldım. Çok uzun zaman olmuştu iyi haber almayalı.

Eyfet Savaş ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin