Özlem'in ağlayarak anlattıklarını içimde kahkah atarak dinliyordum. Sevdiği çocuğun ikizi varmış ya bunu ondan saklamak yetmiyormuş gibi ikizini kendisi olarak tanıtmış. Yani bu mu aşk şimdi yalanlardan ibaret. Buna bir kere daha şahit oldum.
''Özlem Hanım şimdi sen Ümit e mi aşıksın yoksa Umut a mı?'' diye sordum gülerek. Gülsün de olaylara şaşırmış olacak ki tepki vermiyordu.
''Hayat sen benle dalga mı geçiyorsun? Ne halde olduğumu görmüyor musun?''dedi sinirle.
'' Ne halde olduğunu fazlasıyla görüyorum. Acınacak haldesin Özlem acınacak. Saçma sapan bir duygu yüzünden acı çekiyorsun ve daha ne olduğunu bile bilmiyorsun. Ben söyleyeyim dört yıldır uzaktan sevdiğin adam sana yolun başında yalan söylemiş. Senin yalandan ne kadar nefret ettiğini bile bile. Bu da yetmezmiş gibi sana sadece iki şık sunuyor ve bu şıklar %50 değerinde. Hiç düşünmedin değil mi ya Ümit sana aşık olduysa?'' bunları dememle yüzümde ki acıyı hissetmem bir olmuştu. Tahmin ettiğiniz gibi Özlem Adar kardeşine emin olamadığı aşkı yüzünden tokat atmıştı. Siz siz olun yalan aşka kapılmayın bu salak duygunun gerçekten gözü körmüş.
''Hayat ben çok özür dilerim. Bunu..''Özlem in lafını yarıda kesmiştim.
''Özlem sakın özür dileme. Senin biraz zamana ihtiyacın var.''dedim ve anahtarlarımı alıp evden çıkıyordum ki
'' Hayat nereye gidiyorsun? Lütfen sakin ol! Canım Özlem hiç iyi görünmüyor. Daha Ne yaptığının farkında bile değil.''dedi Gülsün çok endişeli bir şekilde.
''Canım benim iyiyim ben ve gayet sakinim. Sen Özlem i yalnız bırakma olur mu? Akşam da otelde kalır sabah da gelir sizi alırım tamam mı?''dedim ve ondan sarılarak ayrıldım. Aslında hiç sakin değildim ve bu sürat ile gitmeye devam edersem kaza yapacağım. Ya ben şom ağızlı mıyım? Önüme birden çıkan arabaya toslamıştım. Başımın kanamasından dayanamayıp gözlerimi yummuştum.
Özlem 'in ağzından
Hepsi benim yüzümden olmuştu. Hayat benim yüzümden kaza geçirdi. O tokatı nasıl atabildim ben? Kardeşime bana yalan söyleyen bir adam için vurmuştum. Şu an hastanede onun uyanmasını bekliyorduk. Gülsün Hayat'ın kaza yaptığını öğrendiğinde bayılmıştı ve hala kendine gelmemişti. Yalın ve Burak da buradaydı. Yalın bir türlü sakinleşmiyordu. Bunların hepsi benim yüzümden olmuştu. Biraz hava almak için dışarı çıkıyordum ki önüme birden Yiğit çıkmıştı yanında da Umut vardı. Umut un burda olmasını anlarım çünkü o benim bütün hayatımı biliyordu. Peki Yiğit burda ne yapıyor? Hayat 'ın kaza yaptığını nerden biliyorlar? Bence şimdilik bu soruları bir kenara bırakmam lazım.
''Özlem, Hayat nasıl oldu! Lütfen bir seyi yok de. Ona birşey olmadı değil mi? Bir gün kaza yapacağı belliydi zaten kız deli gibi araba kullanıyor.'' dedi Yiğit. Ama neden onu merak ediyor? Neden onun için endişeleniyor? Ee bunlar birkaç gün önce hangimiz daha çok nefret ediyor yarışına girmişlerdi. Yoksa Hayat bizden gizli sevgili mi yaptı? Yok lan o aşk diye bir duygunun var olduğuna bile inanmıyor. Off ne kadar çok konuşuyorum böyle.
''Yigit Hayat iyi birazdan uyanır. Siz nerden öğrendiniz ve neden burdasınız?''diye sordum ama sorularım havada kalmıştı. Yiğit önümden rüzgar gibi esip geçmişti. Bu çocukta bir şeyler yoksa bende Özlem Adar degilim.
'' Özlem n'olur dinle beni. Biliyorum sana yalan söylemem çok büyük bir hataydı. Ve bunun bedelini de çok ağır ödeyeceğimi biliyorum. Öz...'' konuşmasını yarıda kesmiştim.
''Umut musun Ümit misin bilmiyorum ama git burdan seni dinlemek istemiyorum. Eğer kardeşim şimdi burdaysa ve uyumayı bu kadar sevmiyorken 8 saattir benim yüzümden uyuyor. Senin o iğrenç oyunun ve yalanın yüzünden bu halde. Keşke seni hiç tanımasaydım. Bir mesajla konunun buraya kadar geleceğini bilseydim o mesaj yazan parmaklarım kırlsaydı,sesini her duyduğumda o hızla çarpan kalbim dursaydı.'' Bunları dememle ağladığımın yeni farkına varmıştım. Sonra da Umut 'un yanından ayrılıp Hayat 'ın odasına doğru yüremeye başladım.
Hayat'ın ağzından
Gözlerimi açtığımda hastahanedeydim. Odada kimse yoktu. Acaba kaza yaptığımdan haberleri yok muydu? Kolumu kaldırdığımda alçıda olduğunu gördüm. Buda demek oluyor ki bir süre araba kullanamıcam. Ya arabama ne olmuştu? Ehliyetimi almazlar değil mi? YA bana çarpan sürücünün sağlığı nasıl? O sinirle neden arabayı o kadar hızlı sürdüm ki?
Ya neden kimse yok b...? Aaaa! Özlem odaya çok endişeli bir şekilde girmişti. Daha çok şaşkınlık da vardı doğrusu.
''Hey Hayat uyanmış kardeşim uyanmış çabuk gelin!''dedi. Tabi o sırada aklımda küçük bir şaka vardı.
''Hanımefendi neden bağırıyorsunuz? Hayat kim? Siz kimsiniz? Burda ne işiniz var?''tabi bunları söylemem ile şok geçirmesi bir oldu. Özlem ağzı açık bir sekilde bana bakarken çok komik görünüyordu. O sırada odaya Canım Gülsün'üm biricik dostlarım Yalın ve Burak ve ayyy sizin burda ne işiniz var kesin Yigit benim ölüm haberimi bekliyordur pis insan sanki en büyük düşmanı gibi hissettim kendimi. Ya sen Umut senin burda ne işin var? Şimdi seni kovmak vardı da ya en önemlisi ise bunu görünce yaşama umudum yok oldu ya bir de adını Umut koymuslar remen umutsuz vaka. Ne diyorsun Hayat sen kendine gel. Ya da kendin olma hafızasını kaybetmiş bir hastanın rolünü oyna.
'' Odamda parti yok gördüğünüz gibi. Siz kimsiniz? Çıkar mısınız ?'' Oscarlık oynuyorum resmen şunların haline bakın. Yazık oldu şimdi ama yok hak ettiniz. Ya da etmediniz. Sıkıldım ama gözlerimin içine bakmayı kesin de bir şey söyleyin.
'' Hayat sen nasıl bizi hatırlamadığını söylersin?''dedi Özlem.
Ah be Özlem keşke hafızamı kaybetseydim de o tokatı hatırlamasaydım. Kaç yıllık dostum, kardeşim bir tokat için ona sırtımı dönmem az dayak yememişimdir ondan. Ama şu karşımda duran yalancı,utanmaz,arlanmaz, pis adam yüzünden öfkeyle yaptığı hatayı görmesi lazımdı aslında farkında bile Umut'a 'son duani et,bu sefer elimden kurtulamazsin'bakışı atıyordu şaka ya öyle bir bakış yok galiba onu burda olmadığını varsayarak en güzel cevabı veriyor zaten. Offf ama siz böyle suskun degildiniz ki,ölü numarası mi yapsaydım aceba. Ne saçmalıyorum ben? Kazadan sonra bir şeyler oldu bana.
''Bana böyle bakmayı keser misiniz artık ? Yok yani yüzümde felan bir şey varsa söyleyin ya da ondan önce kim olduğunuzu söyleyin?''dedim ve birinin konuşmasını bekledim.
''Ben senin nişanlın Yiğit Hayatım. Hatırladın mı beni?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Adaleti
Teen FictionBazen varla yok arasında gidip geliriz. Hayatın bize neler sunacağını bilmeden yaşarız tabi bunada yaşamak deniliyorsa. Gerçeklerin hep acı olduğuna inandırmıştım kendimi oysaki gözümün önündeki gerçekleri görmediğim için acıyordu canım. Nasıl bu...