Tanımadığınız bir insan nasıl olurda sizi en iyi tanıyan biri olabilir? Sizi sizden daha çok tanıyan biri var mıdır?
Bunların cevabını bilmesemde zamanla yaşaya yaşaya sorularımın cevabını alacağımı biliyorum.
Hastahaneden ayrılalı bir hafta olmuştu. Yiğit ''Ben senin nişanlınım.''dedikten sonra benimle beraber odadaki herkes şaşırmıştı. Tabi şaşkınlığım geçince komidinin üzerindeki su şişesi Yiğit in kaşını yarmama yetmişti. Meğersem rol yaptığımı anlamış ve oynu böyle sürdürmemem için böyle bir şaka yapmış. Ama gözlerimle konuşmuyordum ki nasıl anladı aceba?
Bugün ise küçük Mert' i görmeye gidiyorum. Öğretmenini çok özlemiş. Oysaki ben kaza yapmadan önce işi bırakmayı düşünüyordum. Hayat işte ben değil öbür hayat.
''Kızlar ben çıkıyorum. '' diye bağırdım. Nerdeyse duvar cevap verecek ama biri şu odadan çıkıp
''Tamam Hayatım geç kalma.''dese Yani Hayatım demese de olur ama bir cevap verin ışte.
''Kız ne yapıp durun sen,nereye gidesin. Otur oturduğun yere.''
Dedi Gülsün Ege ağzını kullanmaya çalışarak.
Bende ayakabılarımı giyerken oturdum.
''Bak anne oturdum oturduğum yere. Iznin olursa Mert'i görmeye gidiyorum.''
''Bir kere de ciddi olsan.''
''Neyse ya çıkıyorum ben. Bu arada Efe nin sana selamı var Gülsüncüm.''
''Hangi Efe? ''
''😂😂FELSEFE ''
'' Kaza geçirdikten sonra kolun değil, beynin hasar görmüş senin.''
''Hmmm anladım sen Güney demediğim için sinirledin.'' Ve son hızla dışarı çıktım yoksa gerçekten kafamda bir sorun ile ayrılırdım.
Keşke böyle kaçmasaydım da yine araba kazası geçirmek üzere kalmasaydım. O hızla önüme bakmazsanız böyle arbalarla burun buruna gelirsiniz. Tabi arabanın burnu yok ama saçmaladım şuan farkındayım.
''Güney!''
''Sanırım araba kazalarını çok sevdin. Böyle önününe atladığına göre.''
''Öyle fazlasıyla çok sevdim ne demezsin.''
''Hayat sen iyi misin?''
''Iyiyim Güney. Sen nasılsın? Ya da dur burda ne işin var? Gulsun'u çok mu özledin?''dedim ve sinsice gülümsemeye başladım.''
''Hangi alemde yaşıyorsun sen? Karşıda oturduğumuzu gerçekten bilmiyorum deme bana.''
''Neeeeee! Siz bizim şu gizli komşularımız olduğunu söyleme bana. ''
''Aynen öyle. Ama şimdiye kadar fark etmediniz ya doğrusu fark etmedin ben söyledim.''
Tabi ben hala şok !!!
''Hayat o derece şaşıracak birşey yok. Şimdilik arabanın olmadığını biliyorum. Atla gideceğin yere kadar götüreyim.''
''Hatırlatmasaydın olmazdı zaten. Bir de ben niye at ile biniyorum ki?''
''Hayat git intar et. Nasıl bir espiri anlayışın var senin.''
''Sus be. Hem biz ne ara arkadaş olduk ya?''
''Çok konuşma bin artık senden daha önemli işlerim var.''
'' Aaa! Gerçekten mi? Bak ben de yalvarıyordum. Arabana binmek için.''
''Çok konuşuyorsun farkındasın değil mi?''
''Offf tamam ya. Mert'i görmeye gidiyorum. Bir de arabayı ben sürüyorum.''cevap vermesini beklemeden Guney'i arkamda bırakıp sürücü koltuğuna oturdum.
Yol boyunca konuşmuştuk. Güney ile arkadaş olmak fena fikir sayılmazdı.
''Evet Hayat Yasaroğlu seninle geçirdiğim bu yolculuğu sanırım hiçbir zaman unutmayacağım. Bir de fark ettim ki sen en mutsuz insanı bile mutlu edersin.'' Güney in dediklerine sadece gülümseyip teşekkür ettim.
''Yolun sonuna geldik Güney.''
''Hiç gitmesen böyle konuşsan ben dinlesem,espiri yapsan beraber gülsek.''
''Ne!Anlamadım.''
''Saka kız şaka hemen fesat anladın zaten. Bir dizi de izlemiştim. Denemek sana nasip oldu.Ama çok komik görünüyorsun.''dedi ve kahkaha atmaya başladı.
''Sen dizi izleme ya kafa yapıyor sende. Otur kendi dizini izle.''
''Hayat nasıl bu kadar mutlu gibi görünmeye çalıp güçlü rolünü oynayabiliyorsun?''
''Guney değişik bir soru oldu ama ben zaten hep mutluyum. ''
''Hıhı zaten ineklerde uçuyordu.''
''Guney yeter sınırlarını aşıyorsun!''
''Öyle olsun Hayat Hanım.''dedi ve kapıyı çarparak arabadan indim. Güney de benimle beraber indi sanırım Yiğit evdeyse selam vermeden gitmek istemedi. Sonuçta çok yakın arkadaşlar.
''Bir teşekkür etseydin en azından.'' diyordu arkamdan biraz hızlı yürüdüğüm için bana yetişemiyordu. Tam cevap vermek için arkama dönmek için hamle yaptığımda taşa takılıp ayağımı burktum ama yere düşmekten Güney in belimden tutması sayesinde kurtulmuştum.
''Bakıyorum da fazla sakarsın. Düz yolda bile taşa takılıyorsun.''
''Senin yüzünden oldu be. Ama artık bırakabilirsin beni.''
''Bırakırsam düşersin ama.''
''Sen bırak ben tutarım.''ikimizde sesin geldiği tarafa dönmüştük. Doğru tahmin Yiğit Kozan.
''Yigit''
''Hayat ''
''Hayat Yiğit''
''Güney''
''Yiğit''
''Tamam ya bu ne isimlerimizi mi ezberliyoruz?''dedim. Haklıyım ama kafam karıştı.
''Bıraksana oğlum kızı artık.'' dedi Yiğit sinirli bir ses takınarak.
''Al bıraktım.''demesiyle kendimi yerde buldum.
''Lan Güney Allah canını alsın. Kolum. Yok bir de ben kırayım mi dedin.'' Saka bir yana kırılmış olan kolum çok acımıştı.
'' Ne yaptın lan sen ?''dedi Yiğit.
''Tutarım ben bırak dedin kardeşim bende bıraktım.''dedi Güney eğlenmis bir şekilde. Iyi hadi kavga edin. Iyiyim ben böyle.
''Hayat nerde kaldın sen ya çok özledim seni.'' dedi Mert bana sarılarak.
'' Canım ya bende seni çok özledim. ''dedim ona daha cok sarılarak. Yiğit ve Güney bizeden uzaklaşarak arka tarafa doğru yürümeye başladılar.
''Hayat ya neden yerdesin sen? Bir daha hasta olup beni bırakmanı istemiyorum.''dedi tatlı tatlı.
''Ama ben seni yerim ya.''dedim yerden kalkarak.''
''Mertcim annen nerde bitanem.''
''Bilmiyor musun sen? Annem ve babam işleri yüzünden gitti. Ben de çok istiyordum. Ama yiğit ağabimi yalnız bırakmadım. Yoksa o da Savaş abim gibi bir daha gelmez.'' Savaş mı ? Resmen kalbimin ağrıdığını iliklerime kadar hissediyorum.
''Mert senin Yigit'ten başka ağabin mi var canım? '' uzun zamandır burdayım ama böyle bir şeyi bilmiyordum.
''Tabiki Hayat ama 1,2,3 evet üç yıldır görmüyorum onu çok özledim biliyor musun?''
'' Döndüğünde beraber kızarız o zaman olur mu?''
''Söz mü?''
''Söz. Ama ben bir üstümü temizleyim geliyorum. Sende ne yapabiliriz diye düşün tamam mi?''
''Tamam. Çabuk ol ama.''
''Tamam''dedim ve yanından ayrıldım. Kendimi uzun zamandır böyle kötü hissetmemiştim. Sanki nefes alamaz hale geldim. Bazen sadece bir kelime bile kalbimizin sıkışmasına yeterli.
Üstümü başımı düzeltip kendime gelmek amacıyla yüzümü de yıkadım.
Mert in yanına gitmeden önce uzun zamandır şu oda ilgimi çekiyordu.Ama şimdi nedensizce çok merak ediyordum. Savas'in odası olabilir ya da kesin onundur. Içimdeki merak duygusu gittikçe artıyordu. Her ne kadar yanlış olduğunu bilsem de o kapının ardında ne var bilmek istiyordum. Kapının koluna elimi uzattım ve tam açacakken Yigit'in sesini duymamla ona dönmem bir oldu. ''Sakın o kapıyı açmayı aklından bile geçirme.''Uzun zamandır bölüm atmıyordum çünkü gerçekten çok az bir okuyucu kitlesine sahibim ve canım arkadaşım yeni bölüm at diye ısrar etmeseydi yine yazmazdim. Bu bölümü de ona hediye ediyorum.(o kendini biliyor 😉) HOŞÇAKALIN. VOTE VERMEYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Adaleti
Dla nastolatkówBazen varla yok arasında gidip geliriz. Hayatın bize neler sunacağını bilmeden yaşarız tabi bunada yaşamak deniliyorsa. Gerçeklerin hep acı olduğuna inandırmıştım kendimi oysaki gözümün önündeki gerçekleri görmediğim için acıyordu canım. Nasıl bu...