Bu arada bölümü okurken medyadaki şarkıyı dinleyerek okursanız sevinirim. Çünkü bütün bölümü yazarken sadece o şarkıyı dinleyerek yazdım. 🎧
Evden ayrıldıktan sonra Yalın ı arabasına binerken gördüm. Fazlasıyla sinirliyidi ve onu asla yalnız bırakmamam gerektiğini anladım. Arkasından her ne kadar bağırsam bile beni duymamazlıktan geldi ve arabasını çalıştırdı. Arabamdan yoksun kaldığım için mecburen koşmaya başladım bir umut durması için. Bir süre koştum ama o hala durmamıştı. Umudumu kaybedip dizlerimin üstüne düşmüştüm. Yalını bu derece kızdıran, öfkelendiren şeyin ne olduğunu çok merak ediyordum. Yerden kalkıp önüme baktığımıda Yalın'nın arabasının geri geri bana doğru geldiğini görmem beni gülümsetmişti. Bir şey demesini beklemeden hemen kapıyı açıp yanına oturdum.
O bir şey demiyordu gözünü bir an bile yoldan ayırmıyordu. Böyle davranmasının nedenlerini tahmin etmeye çalışıyordum ama ondan duymak istiyordum.
Arabanın ormana doğru saptığını görünce korkmaya başlamıştım. Çünkü küçüklüğümden beri bu korku vardı. Gündüz vakti olduğu için o kadar korkmuyordum.
Yalın arabayı durdurunca etrafa bir göz attım uçurumun kenarına gelmiştik. Şimdi korkmaya başlamıştım Yalin'ın arkasından koşup kolunu tuttum. Birden durup koluma baktı ve gülümsedi. Gulumsemesine ben de karşılık vermiştim.
''Intihar edecek kıvama gelmedim. Korkma.''dedi ve yere oturdu. Bunu demesiyle azıcık rahatladım ve yanına oturup başımı omzuna koydum.
Kısa süren sessizliği o bozmuştu.Yalın :Hayat galiba ben mutlu olmayı hak etmiyorum. Ne sevmeyi ne de aşık olmayı beceriyorum. Hatırlıyor musun? Ayca'yı spor salonunda tekrar gördüğümde o kadar heyecanlanmıştım ki sanki ona baksam o gözlerinde kaybolacağımı anlayacak gibiydi. Bir adım yaklaşsam yanıp kül olacak gibiydim.
Birgün ona onu sevdiğimi söylesem sanki benden sonsuza kadar uzaklaşacak gibiydi. Bugün ise duyduklarım içimi öyle bir yaktı ki...
Sen hiç kışın gökyüzünü izleyen birilerini gördün mü? Belki çok seyrek. Ama ben Ayca'yı gördüğüm ilk günden beri bunu hayal ediyorum. Sevdiğim kadınla beraber soğuk rüzgarların estiği,gökyüzünde bize özel bir kaç yıldızın altında onu bizim geleceğimizi anlatarak ısıtmayı düşlüyorum. Sence de bütün bunların sadece bir hayal olarak kalması fazlasıyla acımasız değil mi?
Sana bunları niye anlatıyorum biliyor musun?Bize hep aşık olmanın saçma bir duygudan ibaret olduğunu sen söylerdin. Biliyorum Hayat sende acı çekiyorsun. Bunu anlamam geç oldu ama aşık birine rastladığında bunu saklamak zor oluyor?Başımı kaldırdığımda Yalın' in yüzüne baktım bir erkeğin ağladığında ikinci defa şahit oluyordum. Beni de ağlatmıştı. Sanırım geçmişimle yüzleşmekten korkuyordum. Kimseye anlatamadığım geçmişimi ilk defa biriyle paylaşmak istiyordum.
Hayat:Nerden başlasam anlatılmaz. Ama yoruldum aptal gibi bende aşık oldum ama sonuç hüsran. Kendimi aşkın koca bir saçmalık, aptallık olduğuna inandırdım.
Dört yıl önce biri gelip beni karanlıktan çekip sardı. Ilk kez şu dünyada yaşadığımı sevildiğimi hissettim . Yaşamaktan zevk aldım. Bir yanımın tamamlandığını hissettim. Bağlandım,nefesim oldu. Onsuz nefes alamaz oldum. Yanımdayken bile deli gibi özluyordum. Sonra bir gün beni o kadar mutlu etmişti ki...
Hani bazı rüyalar varya bitmesini istemediğin uyanmak istemediğin rüyalar varya ışte öyle bir gündü. Tabi her şeyin sonu olduğu gibi bu rüyanın da bir sonu vardır. Ama sonun bu kadar acımasız olduğunu nerden bilebilirdim ki. Düşünebiliyor musun? Gözümün içine baka baka beni sevmediğini söyledi. Her şey bitti dedi ve arkasına bakmadan gitti. Beni nefessiz bırakıp gitti. Arkasında bıraktığı esere son bir kere bile bakmadan gitti. Beni nefessiz bırakıp gitti. Alışamadım onun yokluğuna, yapamıyordum unutamıyorumdum. Her saniye beni tekrar tekrar öldürülmesinden yoruldum. Sırf aklıma gelmemesi için çalışıp durdum. Sonra onunla tanıştığım o ülkeyi de terk edip buraya geri döndüm. Hayatıma Gülsün,Özlem, Burak ve sen girdiniz. Tekrardan gülebiliyordum,her şeye rağmen hayat devam ediyordu bunu bana siz gösterdiniz. Tabi bunun yanında aşka olan inancımı da yitirdim.
Hatırlıyor musun? İş ilanlarına bakarken yüksek sesle''Küçük Mert Kozan'a yabancı dil öğretmeni aranıyor.''iste o zaman kalbim yine alev almıştı,soyadını duymamla bile bu kadar sarsılırken kendisini tekrardan görebilmeyi göze alır mıydım bilmiyorum.
Ama koskoca iki sene boyunca onu hiç görmemiştim. Nasıldır,ne yapıyordur? bilmiyordum.
Her şeye rağmen o işe başvurmuştum. Biliyorum,saçmalık olabilir sonuçta dünyada yüzlerce Kozan var. Ama kalbimin sesini dinledim inan neden yaptığımı bile bilmiyordum.
O gün o eve gittiğim gün amansız bir şekilde heyecanlanmıştım.
Nasıl oldu bilmesem de o aileye kanım ısınmıştı. Mert'i çok sevmiştim. Sonra bir gün Yiğit karşıma çıktı. Savaşla o kadar benzer yönleri var ki. Aynı soyadı bile paylaşıyorlardı. Ikisi de çok derin bakıyor bir an bunların arasında bir bag olduğunu bile düşünďüm. Hattâ birgun Mert bana Savaş ağabeysini iki yıldır bir daha hiç görmediğini söyledi. Bunlar kafamda binlerce soru işareti bıraktı. Ama sonra Savaş'ın tek çocuk olduğunu hatırladığımda bu düşünceleri beynimden sildim hatta kendimi büyük bir tesadüfe inandırdım. Sanki bu konuda bir sey öğrensem yıkılacak gibi hissediyordum.Bende bu konuyu fazla kurcalamamaya başladım.
Ama o bir adım yaklaşsa ben iki sene öncesine gidiyordum. Kalbimin ritmini kontrol edemediğim zamanlar oldu. Belki bugün Ayça ile birlikte olduğunu duyduğumda kalbimin sıkışması bana Savas'ı tekrar yaşattığı içindir.
Acı olan bir başka şey ise ben hâlâ beni terk eden adamı çok seviyorum ve bir türlü unutamıyorum.
Şimdi sen söyle bana Yalın, Ben tekrardan aşka nasıl inanayım? Nasıl bir başka birini seveyim? Bütün bu yaşadıklarımı hak edecek ne yaptım ben?Bütün bunları anlatırken ağladığımdan bile habersizdim. Yaralarımı tekrardan kanatmam bana sadece acı vermişti. Ne zaman ayağa kalkıp deli gibi bağırdığımı bile bilmiyordum ama başımın dönmesinden ve gözlerimin kararmasıyla gözlerimi karanlığa yumdum.
Yalin'nın ağzından
Hayat gözümün önünde acıdan bayıldığında kendimi o kadar çaresiz hissettim ki... Onu kucağıma alıp dizlerime yatırdım. Kendiliğinden uyunamasını bekledim.
Ne kadar da körüz. Biz sadece denizin durgunluğunu izledik,gördük ama fırtınalar koparken boğulmamaya çalışanları göremedik. Hayat da öyleydi hep güzel yanlarını görüyorduk. Ama o gözümüzün önünde acı çekiyordu. Şimdi neden bu kadar arabayı hızlı sürdüğünü,boks yapmaktan zevk aldığını,geceleri ders çalıştığını anlıyordum. Hayat gerçekten de adını niteliyordu.
Hayat yaşadıklarını anlatmadan önce bu şehri terk edip gidecektim.Ama sonra dedim ki her şeye rağmen ayakta kalan bir kız bu kadar güçlüyse ben önüme çıkan bir engelden kaçarsam ona büyük bir haksızlık yapacaktım. Kendime yakışanı yapacaktım Hayat'ı yalnız bırakmayacaktım. Ama Ayca'ya olan aşkımdan da vazgeçmeyeceğim. Iki günde Ayça ve Yiğit nasıl sevgili oldu bilmiyorum ama bende Yigit'in Hayat 'a nasıl baktığını gördüm. Bu yaşananlardan elbette bir sonuç çıkacaktı ama biz daha giriş bölümündeydik.Ben bunları düşünürken Hayat gözlerini açmaya çalışıyordu. Onun başını kaldırıp özür diledim çünkü tekrardan acı çekmesine ben sebep olmuştum. O benim derdimi paylaşmak için arkamdan koşarken şimdi ben ona derman olmaya çalışıyordum.
Başını gökyüzüne çevirdi ne kadar süredir burdayız bilmiyorduk. Ama şu an güneş batımına şahit oluyorduk.
Hayat: Yalın, belki kışın gökyüzünü izleyemeyecegiz ama güneşin batımını beraber izleyebiliriz.'' dedi ve başını tekrar omuzuma yaslayıp güneşin bugün bütün bu olanlara şahit olup şimdi ise çekip gitmesini izledi. Işte Hayat buydu. Ne yaşarsa yaşasın güçlüydü o. Nasıl bir kalbi vardı. İlk kez birini bu kadar kıskanıyordum. Ve böyle birini tanıdığım için dünyanın en şanslı adamıydım.
Güneş tamamıyla kaybolduğunda Hayat elimden tutup ayağa kalktı.
''Hadi gidelim kızlar merak etmiştir. '' dedi ve önden yürümeye başlad. Birden döndü ve ''Görüyorsun değil mi Yalın? Hayat biz nefes alsak da almasak da devam ediyor. Bu yüzden hayatla baş etmek için kontrolü eline almak için güçlü olmak lazım.''dedi.
Galiba Hayat'dan öğrenecek daha çok şey vardı.Hemde çok şey var. Umarım bölümü beğenirsiniz. Okuyan her bir okuyucum benim için çok değerli.. Iyiki varsınız. Kendinize çok iyi bakın. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle.😍😙😙🙌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Adaleti
Teen FictionBazen varla yok arasında gidip geliriz. Hayatın bize neler sunacağını bilmeden yaşarız tabi bunada yaşamak deniliyorsa. Gerçeklerin hep acı olduğuna inandırmıştım kendimi oysaki gözümün önündeki gerçekleri görmediğim için acıyordu canım. Nasıl bu...