İki Deli

5 bölüm Duru show

Minnoşlar.Kıyamadım sizlere ve inanın sadece 30 dakika bulup apar-topar yazdım.Umarım beğenirsiniz.Bu bölümde yerinizde duramıycaksınız😂.Medyadan da anlasıldığı üzere.O zaman ne diyoruz hadi KOPALIM💃💃💃

Yaz sabahının o muhteşem sıcaklığı ve ışınları sayesinde 2-ci ceza günüm resmen lanet edercesine başlamışdı.Göz kapaklarım küfür edercesine aralandığında ,babamın o gur sesiyle yatakdan sıçramışdım.
"Duru kalk artık.Geç kalıcaz şirkete"

Derinden bir "of" çekip,ağlarcasına ayacıklarımı yatakdan salladım.
"Of ya.Ev mi ,yoksa 1 numaralı Kerem  Aydın Ceza evi mi belli değil.Ya sevgili Allah'ım neyle sınıyon beni.Hangi kabahatımdan bedel çıkıyon.Yav tamam Meri'le bir olup bir kaç kişinin dedikodusunu yapmış ola bilirim.Geçen sene sırf babama yavşadığı için bi kadının kafasını tuvalet klozetine sokmuş ola bilirim.Abimin şampuanın içine boya katıp,1 hafta yeşil saçla gezmesine etken olmuş da ola bilirim.Ay ama ne komik olmuşdu ya.Hıyar gibi gezmişdi 1 hafta.Neyse işde ama sırf bunlar için bu ceza fazla"
Yatağımın içinde aklıma geldikce gülme krizine girmişdim ki,gardian abi'min sesiyle tekrar irkilerek yatakdan fırladım.Ilık bi duş aldıkdan sonra odama geçip,bilekden bir karış yukarıda biten uzun,şifon elbisemi giyindim.Bu arada aklıma bugun Meri'nin de şirkete uğrayacağı gelince resmen dertlerim depreşmişdi.1 hafta içinde eminim 10 yaş yaşlanmışdım.Zaten derim de hafifden çökmüşdü galiba.
Kıyafeti giyinirken,ruh hastaları gibi kendi-kendime konuşuyordum.
"Yok benim ne yapıp edip,şu Sebastiani çıldırtıp,popoma tekmeyi bastırmam lazım.Ama nasıl?Aha buldum.Vallahi buldum.Ben buldum.Ah yine bu üstün zekam beni bile bazen hayran etdiriyor kendine."kafamı duvarda bana ters-ters bakan Enştien amcamın portresine bakdım.Ay bazen kızıyordu bana eminim.
"Bakma bana öyle bön-bön sevgili Enştien amca bey.Napım senin yokluğunu aratmamaya çalışıyorum artıkın.Olduğu kadar.Neyse asıl eğlence bugun .Bekle beni çam yarması bugün çok eğlenicez"
Enşteini bile kıskandıracak bir plan aklıma gelince hayince kahkaha atdım.
Sıradan bir kahvaltıdan sonra,babamlarla arabaya bindik.
"Duru yavrucuğum.Alışdın mı çalışmaya?İlk günden iflas etmedi babanlar  çok şükür" dedi alaycı kıkırdamalarını en minnak sinir hücremde bile hiss etdirtecek derecede Murat abi.Kaşlarımı çatıp,aynadan en darbeci bakışlarımı yolladım ona.Umarım tırsıtdım onu azda olsa.
"Haha çok komik Murat abi.Yav siz ma aile sözleşdiniz mi benimle alay etmeye.Hayır ben babamları biliyordum da,şoför abi ve Sebastian tabakasının da bu sıralamaya dahil olduğunu bilmiyordum."
Murat abi arabayı çalışdırırken kaşlarını kaldırdı bana.Bu "yine ne dilinde konuşuyosun deli kız"
bakışıydı.
"Duru Sebahattin de kim kız"?
Of şimdi gelde Sebahhatini aman yani Sebastian Aras'ı anlat bu adama.Elimi alnıma vurup,derinden bir iç çekdim.
" Sebastian yani benim kahr olacasıca "iş orkodoşom".

O çam yarması kılıklı,Allahın lutfu kısmından istifa etmiş pandanın adını duyunca yüzünde oluşan gülümseme dikkatden kaçmadı tabi ki.Yani ben Duru Aydın ta 11 yaşımda ,annemle gitdiğimiz defile de aile dostumuzun koltuk altında iyne kadar deliği fark etmiş " Aaa anne bak.Sude teyzenin kıyafeti patlamış.Kocaman delik omuş"dememle etrafda, şansıma boşuna tükürmüyom gazeteciler yanımızda bitmiş bu anı "ölümsüzleşdirmişdiler adeta.
Gerçi o zamandan sonra o kadın niyese ilişkileri koparmışdı ya bizimle.Yani bu gülümsemeyi mi fark etmiycem.
" Aras.İyi çocukdur.Yeni tanışdık ama altın gibi kalbi var"dedi beni açık kalp amelliyatına sokacak kadar şeyler söyleyince.Ay bende iyice Yaprak Dökümün'deki Ali Rıza gibi ikide bir kriz geçiriyorum.Çok dizi izlemenin "faydaları" işde.Kafamı dizi dünyasından çekmiş,yolda pür dikkat gitdiyi halde arada bana Aras'ı öven Murat abiye bakdım.
"Ay Murat abi biz aynı kişiden bahs ediyoruz değilmi?Yani benim bahs etdiyim Aras böyle ukala,kaba,odun gibi biri.Hah bide Sebastian tabiki.Hemd çam yarmasıgillerden."
Murat abi arabada kahkahalar atarken ,bense anlamsızca yüzüne bakıyordum.
"Sen çok yaşa emi Duru.Güldürdün beni sabah-sabah.Evet aynı Aras.Ama o senin saydıkların gibi biri değil.Bak tanıyınca sende fark ediceksin."
"Maalesef tanıyamadan ben çokdan postalanmış olucam işden Murat abi." fısıldamışdım dudak aramdan kıkırdayarak.