Meriç'in ağzından
Sevmek:
Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek. Bir de yanındaysa sevdiğin insan senden mutlu'su yoktur hayatta..
-Günaydın sevgilim
-Günaydın canım'ın içi
-Kızım o kadar yazı yazdım insan güzel birşey yazar
-Yazdım ya ışte
-Sen benden öküzsün be
-Olsun böyle anlaşırız bizde
-Anlaşırız, bugün ne yapalım, çook özledim seniii
-Meriç daha dün akşam birlikteydik
-Kızım sensiz 9 saat 42 dakika 25,26,27,28...
-Tamam, tamam anladım
-Işte o kadar ayrı kaldık o yüzden hemen buluşmamız lazım
-Tamam kahvaltı yapıp hazırlanıp çıkarım evden
-Ya hazırlanma öylece gel ben seni sade de seviyorum
-Olsun ben yine de hazırlanıcam
-Ooff pekala, 1 saat sonra almaya gelirim seni
-Tamam canım
Afra'nın ağzından
Telefonu kapatıp aşağıya indim hızlıca kahvaltımı yaptım çünkü Meriç 1 saat sonra gelirim dedi ve ben 1 saate hazirlanamam o yüzden hemen yukarıya çıkıp dolabımın başına geçtim ne giysem, ne giysem düşünüp durdum sanki hiç kıyafetim yok yani neyse bugün de pantolon giyiyim deyip siyah pantolon alıp üzerine de gri bir tişört giyip pantolonun içine soktum ayakkabı ise spor ayakkabı giydim bugün biraz sade olmak istiyordum saçlarımı hafif dalga yaptım hafif bir makyaj yapıp aşağıya indim ki kapı çaldı;
-Işte bee çok güzel olmuşsun pantolon yakışmış güzel sevgilim
-Uff dalga geçme Meriç
-Tamam, tamam nere gitmek istersin, nereye götüreyim seni
-Bilmem ki, acaba sinemaya mı gitsek
-2 saat film mi izlicez ya birlikte vakit gecirelim boşver sinemayı
-Iyi o zaman nereye götürürsen oraya gidelim :Ddd
-Pekala, o zaman seni çok güzel bir yere götüreceğim
-Nereye
-Sürpriz
Arabaya bindik meriç yine birilerini aradı ve ışte kız arkadaşımla oraya geliyoruz gibi şeyler söyledi sanırım yine bir yeri kapattırdı aslında hiç gerek yok ama söylesek boşa o yüzden anın tadını çıkaralım.. gideceğimiz yere geldik dışardan anladığım kadarıyla buz patenine gelmiştik;
-Yaa sen şimdi burayı bizim için kapattırdın mı?
-Evet, sadece ikimiz olacağız
-Buz patenini çok severim yaa
-Hadi o zaman
Birlikte içeriye girdik ayakkabıları giydik yavaşça buz pistine girdik o kadar kaygandı ki Meriç'le içeri girdiğimiz de yere düşmüştü ben ise ona gülüyordum;
-Ya meriç nasıl becerdin düşmeyi gerçekten anlamıyorum :Ddd
-Ya kızım gülmesene
-Neden..
Dememe kalmadan beni de yere çekti kolunu başımın altına koydu bana sarıldı 5 6 saniye öyle kaldık ve dedi ki;
-Yer çok soğuk biz neden yatıyoruz ben dondum kızım
-Bende öyle kalkalım hadi
Aya kalktık meriç belimden tuttu;
-Ne yapıyorsun
-Hiçbir şey
-Gidelim artık
-Ee dursaydık biraz daha
-Yok zaten kimse de yok insanlar bizim yüzümüzden giremiyorlar hadi gidelim
-Iyi peki
Ordan çıktık birlikte sahile gittik deniz havası aldık akşama kadar birlikteydik ve mutluyduk eve gittiğimde yatağa yattım..
Meriç'e birşey olacak diye çok korkuyorum yanımda olduğu için mutluyum ama her hastaneye gittiğinde ona birşey olacak diye korkuyorum her doktor aynı şeyi söylüyor kalp nakli olması gerek yoksa bayılmaları daha sık olur diye.. hayat o kadar acımasız ki bir anda sevdiklerini senden alabiliyor annem ve babamdan sonra dedem vardı ve şimdi de meriç onu bırakmak istemiyordum ona belli etmiyordum ama yanındayken bile içim gidiyor ya birşey olursa yine hastaneye gidersek ya durumu ağırlaşırsa diye çok korkuyorum.
