Ölümün Sessizliği (Bölüm 3)

54 0 1
                                    

İnsanlar delirmiş gibiydi. Tüm kanallarda birbirine saldıran insanlar vardı. Hala neler olduğunu kavrayamıyordum. Neden saldırıyorlardı. Ben kafamın içinde bunları düşünürken kayıtta bir kişi çıktı. Çok kötü bir hastalıktan bahsediyordu. İnsanların beynini etkiliyormuş. Onları saldırganlaştırıyor ve daha çok açlık hissetmesini sağlıyormuş. Buda yamyamlığa sebep açmış. Hastalık kan, tükürük ve benzeri şekilde aktarılabiliyormuş. İnsanları evlerınde kalmasını ve yardım gelene kadar beklemesini söylüyordu. Ve bir şey daha. Onları etkisiz hale getirmenin tek yolu. Kafalarına nişan almak. Bunları öğrendikten sonra telaşa kapıldım. Hastalıklı, saldırgan ve benı yemeye çalışan birine yardım ediyormuşum. Fakat polisler bile bunlardan kaçıyorsa ben ne yapabilirdim. Aklıma kardeşim Lennie geldi. Ona gitmeliydim. Evleri muhteşemdi. İki katlı büyük bir bahçesi olan bir yerdi. Kim bilir belki stok bile yapmıştır. Bunları kafamda hayal ederken bir yandanda hazırlanıyordum. Televizyondaki kayıtı duyduktan sonra kendimi savunacak birşey yapmalıyım diye düşündüm. Mutfağa gibi her yeri alt üst ettim. Birkaç büyük bıçak buldum. Sırtçantama gerekli olabilicek herşeyi koyuyordum. Yemek içecek ilkyardım malzemeleri. Herşey hazırdı. Olayları öğrendikten sonra dışarıya çıkmak daha korkutucuydu. Ama yalnız kalamazdım. Cesaretimi toparladım ve garaja geçtim. Anahtarlarımı dolaptan aldım ve arabama kuruldum. Arabayı çalıştırdım ve yola koyuldum. Heryerde kaçışan insanlar vardı. İnsanlar benden yardım istiyordu. Bir yanım durup yardım etmek ısterken bir yanım da onlarda hastalık olabileceğini düşünüyordu. Heryerde çelişki vardı. Kardeşim Lennie'nin evi 2 alt sokaktaydı. Çok yaklaşmıştım. Fakat oraya vardığımda gördüğüm manzara tam bir faciaydı...

Ölümün SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin