Selaaam. Iıığı herkes Zeynep'in iş arkadaşı Emre'nin kim olduğunu sormuş. Emre'yi yazarken Birkan Sokullu olarak yazıyorum. Yani Emre karakterini Birkan Sokullu canlandırıyormuş gibi okuyun :)
''Aksel ayağını kırdı Zeyno''
''Neee?'' diye cırlıyorum birden. ''Hastanede misiniz?''
''Evet Zeyno. Seni bekliyoruz''
''Tamam geliyorum,şimdi'' deyip hızlı bir şekilde ayağa kalkıyorum. Kerem'de ayağa kalkarak bana dönüyor.
''Zeynep bir şey mi oldu?''
Yo,yo birşey olmadı. En fazla Aksel ayağını kırmış. Hem de evde otururken. Ne garip.
''Aksel. Ayağını kırmış'' diyorum çantamı elime alırken. Hızla ayağa kalkıp montumu giyinirken Kerem'in kahkahalarıyla beraber hepimiz ona dönüyoruz. Ne var bunda komik olan?
''Evde otururken mi? Hahahah''
''Kereeeem'' diyor Sevim Hanım Kerem'i dürterken. ''Zeynep'çiğim Kerem'de gelsin senle. Ayaz'da hastanede uykusuz kalmasın. Sen sonra alırsın Ayaz'ı''
''Aaa gerçekten gerek yok Sevim Hanım'' diyorum sırıtarak. Kerem gelirse, gülüp duracağı için ben dayanamam Kerem'in de ayağını kırarım. Sonra al başına belalı öküzü.
''Zeynep'çiğim itiraz kabul etmiyorum'' diyor Sevim Hanım Ayaz'ı kucağına alırken.
''Eh peki madem'' deyip Ayaz'ın yanağına bir öpücük konduruyorum. ''Görüşürüz''
''Görüşürüz Zeynep'çiğim'' diyen Cansu Hala'ya da gülümseyip Kerem'in dışarıdaki arabasına doğru yürümeye başlıyorum. Kerem'de arkamdan hala gülerek geliyor.
''Peşinden atlılar kovalamıyor Zeynep. Yavaş yürü biraz ya haha'' yanıma gelirken. Hiçbirşey söylemeyip arabaya biniyorum. Öküz. 4 harf. 2 hece. Her zaman. ÖKÜZ!
Yola çıktığımızdan beri Kerem Bey, Saba Tümer misali kahkaha atıp duruyor. En sonunda dayanamayıp o kaslı koluna patlatıyorum yumruğu.
''Zeynep n'apıyorsun ya? Hahah'' diyor Kerem hala gülmeye devam ederken. ''Kaza yapacağız bak şimdi''
''Ya n'olursun bir kaza yapalım. Nolur. Ben senin bir tarafını kırmaktan kurtulurum hem'' diyorum yola bakarken. ''Kerem gülme!''
''Tamam'' diyor derin bir nefes alırken. Ben ise kafamı hala yoldan ayırmadan tekrar ediyorum.
''Gülme Kerem!'' diyorum sinirle tıslarken.
''Gü-ülmüyorum ben'' diyor ellerini havaya kaldırırken. Hı,hı. Lana Del Rey'de çok çirkin zaten.
''Ya hem sende gülsene. Bak yaşlanmayı önlüyormuş'' diyen Kerem'e dönüp gözlerimi pörtletiyorum. ''Valla bak''
''Pes! Cidden pes!''
Burdan İsviçreli Bilim Adamlarına sesleniyorum. Kerem'e de bir el atın lütfen. Saygılar.
Hastaneye geldiğimizde Kerem'in hala güldüğünü görünce derin bir oflayıp hastaneye giriyorum. Kerem'de peşimden tabii.
''Meelis'' diye ciyıklıyorum Can'ların yanına ilerlerken. Melis bize el sallayıp gülümsüyor. Yanlarına ilerlediğimde Aksel'in ayağını alçıya aldıklarını öğreniyorum.