8. Bölüm|Çünkü sana deliler gibi aşığım!

13.9K 563 28
                                    

Merhabalar. Öncelikle bu bölüm şok olabilirsiniz. Olaylar gelişiyor biraz. Ha birde şu ilk yerler de espri yazmadım. Zaten espri yazacak bir yerde değildi. Sonrası zaten komedi. Umarım beğenirsiniz. Bu arada @zeykeraski adlı yazarı kesinlikle takip etmenizi öneririm. 'Kadınlar Matinesi' adlı hikayesinin büyük bir takipçisiyim ve özellikle HanKer'ci olanların o hikayeyi takip etmesini öneririm ben. Okumaktan zarar gelmez. Pişman olmazsınız. Tekrardan keyifli okumalar^^ Haa birde fikir için Aleyna'ma çok teşekkür ediyorum ve onu kocaman öpüyorum. @MrsTrouble

♦ ♦ ♦

''Gerek yok.. Zaten hep aklımdasın''

Ve beni benden alan o cümle işte. Karışık duygularımın daha da karıştığı,ağlamamak için dayanan gözlerimin artık kendini tutamayıp göz yaşlarımı serbest bırakmasını sağladığı o cümle. Dışarıdan bakılınca 5 kelime,ufak bir cümle gibi dursa da o cümle de neler saklı bilemezsiniz. Kerem'e o sinirle ayrılalım dediğimde itiraz etmeyip ayrılalım dediği için her gece ağladığımı bilmeyen Kerem Sayer'in cümlesi. En çok duymak istediğim şey.. Ama birşeyi anlamıyorum? Tamam ben sinirliydim ama. Kerem itiraz edebilirdi. Oda mı istiyordu ayrılmamızı?

''Ke-r-em bee-n..''

''Şişşt''

Kerem konuşmamam için, parmağını dudağımın üzerine koyarken mikrodalga da eritilmiş helva, sıcak ekmeğe gömülmüş tereyağı, kızgın güneşin altına tutulmuş buz misali eriyorum. Pişmanlık duygusu var sanki biraz. Ama tek hatalının kendim olmadığını da biliyorum.

''Boşanalım dediğin gün..'' deyip gözlerini kapatıyor Kerem. Bir süre sonra derin bir nefes verip dolmuş gözlerini açıyor ve bana dönüyor. ''Hayatım birden alt üst oldu sanki. Hani Arsız Bela dinleyen çocuklar bir süre kendine gelemezler ya. Ben 3 ay boyunca kendime gelemedim Zeynep''

''Ke..erem''

Kerem tekrar bana dönüp parmağını dudağımın üzerine koyup önüme düşen buklemi kulağımın arkasına atıp konuşmaya başlıyor. ''Şişt. Ben konuşacağım.'Beni sevmediğini düşündüm o an. Boşanmak,aklıma gelecek en son şeydi Zeynep. Seni böyle ölesiye severken senden ayrılmak.. Ölüm gibi olacaktı bunu biliyordum''

''Peki neden itiraz etmedin Kerem!? O gün ikimizde sinirliydik. Ağzımdan çıkmıştı birden o kelime. Engel olamamıştım. Ama sen itiraz edebilirdin. Ben de bunun için kaç gece ağladım biliyor musun sen? Tabii bilmiyorsun. Benden kurtulmak istediğin o zaman belli olmuştu işte. Seven insan itiraz etmez mi ha?!'' deyip ayakta buluyorum kendimi birden. Göz yaşlarımı elimin tersiyle silerken Kerem'de ayağa kalkıp bana dönüyor.

'''Denemedim mi sanıyorsun?'' deyip alayla sırıtıyor Kerem. Gözlerimi kendi gözlerine kenetledikten sonra cılız bir ses tonuyla konuşmaya başlıyor. ''Ama karşımda ki sen olunca..Yapamıyorum Zeynep. Anlıyor musun? Haklısın. Eğer boşanmak istemiyorsam itiraz etmem gerekirdi. Ama ikimizde sinirliydik,ne yaptığımızı bilmiyorduk o anda. Be..ben bunu anladığımda olayın üzerinden iki gün geçmişti ve artık çok geçti. Be.ben beni sevmeyen bir kadını kendime zorla aşık edemezdim''

''Seni sevmediğimi de nereden çıkardın?!''

Kerem son sözüm üzerine şaşkınca bana dönüp ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerini kırpıyor. Hafif bir sırıtıştan sonra derin bir nefes alıyor. Kısık sesiyle fısıltı gibi konuşmaya başlıyor.

''Seviyor musun peki?''

Ne diyeceğim ben şimdi? Cevabım kesin ve net. Ama ben bunu Kerem'e nasıl söylerim? İhtiyacım olan sadece 20 saniyelik deli cesareti aslında. Ama şuan da olmuyor. Ve tam o anda beni kurtaran o melodi çalıyor. Tişikkirlir sipirmin!

KOCACIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin