11. Bölüm | Kerem ve dudaklarının azabı !

13K 601 98
                                    

Merhabalar. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Grip olduğumdan zor yazdım. Başımın içinde de ilham gergedanlarım feci şekilde zıplıyorlar. Yani pek içime sinen bir bölüm olmadı ama umarım beğenirsiniz. İthaf listem kayıp olduğu için bu bölümü hepinize ithaf ediyorum. Multimedya'da ki gif alıntıdır. Bu arada multimedya'da ki şarkıyı dinleyerek okumanız şiddetle tavsiye edilir :DASDFG

//Zeynep'ten//

Kerem benden özür dilerken, onunla konuşmak istemediğim için gözlerimi kapayıp uyuma taklidi yapmaya başlıyorum. Başımda bir baskı hissettiğimde ise Kerem'in başıma minik bir öpücük kondurduğunu anlamam uzun sürmüyor. Bu irkilmemi sağlasa da kendimi sabit tutabiliyorum Allah'a şükür. Ardından duyduğum cümle içimin kıpır kıpır olmasına sebep oluyor.

"Bence ikimizde böyle bir kadına sahip olduğumuz için çok şanslıyız oğlum . ."

Kalbim yerimden çıkacakmış gibi atmaya devam ederken uyumaya devam ediyorum. Yani uyuma rolüme devam ediyorum. Söylediği şey ne kadar hoşuma gitse de, ona hala sinirlerim çok bozuk. Beni kıskanmasını, hoş sözler söylemesini seviyorum. Belki de tamamen onu seviyorum. Hiç bilmiyorum. Şimdi boynuna sarılasım var ama sonuçta cool olmam gerekiyor.

HABERİN YOKMUŞ GİBİ UYU ZEYNEP!

Hadi ama! Bunu yapabilirim öyle değil mi? Sonuçta o Esra yollusunu öldürmemek için zor tuttum kendimi. Şimdi de heyecandan ve mutluluktan dans etmemek için kendimi tutabilirim diye düşünüyorum. Yaniiğ. Şimdi kalkıp sen ne dedin felan dersem tüm cool'luğum gider ve birden Fosforlu Cevriye'ye dönüşürüm Allah Korusun! Hem erkekler her zaman zor kadınlardan hoşlanır.

Bana bunu söyleyen annemin de ellerinden öperim. Esen kal anneciğim!

Tabii annem bunu söyledikten sonra babamın onaylamasıyla da büyük bir gerilim filmi yaşanmıştı.. Babamın annemin dediklerine katılması üzerine.. ''Sen benden hoşlanmıyor musun Cihan? Sonuçta ben şıp diye kabul etmiştim evlilik teklifini. Zor da bir kız değildim.'' demesi ve ardından üç gün trip atmasıyla son noktayı koyan annem olmuştu. İnsan yaşlanınca saçmalıyor böyle işte. Ama ben yaşlanmadan saçmalıyorsam yaşlanınca ne diyeceğim çok merak ediyorum? Bravo Zeynep! Bir şizofren olmadığın kalmıştı, oda oldu sonunda.

''Sence ne yapmalıyım ?''

Beni şizofren düşüncelerimden, söylediği cümleyle kurtaran Kerem'e ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu arada kiminle konuşuyor bu manyak?Tek gözümü açıp ortamda kimin olduğuna bakarken, Kerem'in kucağındaki Ayaz'a bakarak konuştuğunu görüyorum. He,he.. Ayaz daha anne zor diyor sana fikir verir ya zaten babası.

''Ne bakıyorsun öyle? Şıp diye söylenecek birşey değil ki bu''

Düşünüyorum da.. Kerem ve ben. Biz.. Bayaa güzel bir çift oluyoruz. Uyum desen var. Şizofrenlik desen fazlasıyla.. Artık şu inadımı bırakıp seni seviyorum Kerem demeyi o kadar istiyorum ki. Ama yapamıyorum işte. Olmuyooorğ. Tek gözüm açık Kerem'in kucağında Kerem'i izlerken, Kerem pusetinde ona bakan Ayaz'a dönüyor.

''Ya anneni seviyorum ama söyleyemiyorum işte. Hem keçi inadı var onda keçi''

KEÇİLER KOVALASIN SENİ EMİ KEREM!

Tam diyorum romantik bir eski kocam var. Hatta yeni de olabilir. Sonuçta ikimizde birbirimizi seviyoruz. Ama o bu romantik konuşmasını bir hayvan ismiyle sonlandırıyor. Keçi dediğine mi üzülsem, yoksa ayı felan demediğine mi sevinsen bilemedim şimdi? Ben en iyisi uyuma taklidime devam edeyim.

''Birşey söylesene oğlum.''

Ve Kerem Sayer gitmiştir. Kazasız belasız, su gibi git gel emi yavrum? Çok ta hız yapma. Allah korusun direksiyon hakimiyetini felan kaybedersin. Ehehehehehe.

KOCACIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin