Miraydan
Sabahın en erken saatinde yatağımdan kalktım. Boran'ın kokusu hala üzerimdeydi. Üstümdekileri değiştirip balkona çıktım. Güneş yüzüme vuruyor , rüzgar tenime çarpıyordu. Boranın kokusuna sarılma isteğim var ya o çok bambaşka bir şey. Onu bu kısa sürede nasıl tutuldum bilmiyorum. Onun gözlerine her baktığımda kendimi görüyorum. Ama o da babamın yanında çalışıyor. Bu benim için bir engel olamaz diyorum ama bu sefer de babam için de aynısını düşünüyorum. Onu seviyor muyum bilmiyorum? Şuan kapımı çalsa, açsam sarılsa bana. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Elimi kalbime götürdüm. O an zil çaldı. Koşarak kapıya ilerledim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım ve karşımda abimi gördüm. Hızla sarıldı bana öptü yanağımdan. Yüzüm asılarak salona geçtik. Köşeye oturdu , bacak bacak üstüne attı.
''Boran ve Ahmet dışarıda bizi bekliyor.'' deyince yerimden hopladım.
''N-neden?'' dedim.
''Babam istedi.''
''Babam neden istedi Barış!''
''Bizi korumak için onları işe aldı , yalnız Ahmet çok yakışıklı değil mi?''
''Ağabey Ahmet'e yavşama o iyi biri.''
''Ben iyi değil miyim?''
''Sende iyisin ama işte bazı kötülüklerin var.''
''Ne gibi?''
''Eşcinsel olman. Korkak olman. Ama silahla adam vurman. Aldatan adam olman. ''
''Tamam yeter yüzüme vurma. Ama ondan hoşlandım.''
''Ağabey biliyor musun? bende Borandan hoşlanıyorum.''
''Ciddi misin kızzz?''
''Çok ciddiyim hatta iki kez öpüştük.''
''Olayyyy!! Anlat.''
''Bak şimdi...''
Borandan
''Oğlum Ahmet , çıkmadı iki saattir içeriden lan.''
''Ya Boran bırak çıkmasın ne olacak. Gelir şimdi.''
''Ahmet biz de mi girsek içeri?''
''Ayol ne işimiz var içerde.''
''Ahmet ben Miraydan çok hoşlanıyorum.''
''Orası belli kız. Ee anlat nasıl oldu bu hoşlanma?''
''Anlatıyorum..''
Yarım saat sonra..
''İşte böyle oldu , böyle aşık oldum ona.'' dedim ve bitirdim anlatmayı. Çok heyecanla dinlemişti beni. O sıra miray ile barış evden çıktı. İkisininde yüzünde bir gülmeler bir sırıtmalar vardı. Ahmet Barış'ı görünce kendini yine bir düzeltti ve dik oturdu. Ben hemen arabadan indim , önce Barış'a kapıyı açtım. Daha sonra gülümseyerek Miray'a açtım.
''Nereye gidiyoruz?'' dedi Ahmet.
''Lunapark'' dedi Miray.
Lunapark mı? Sen ciddi olamazsın değil mi? Asla oraya gitmem ben ya. Orası bebeler için ben ise bir serseriyim. Orada çok erkek vardır. Miray'a ya bakarlarsa. Dönme dolaba binelim bence gidersek. Belki onu orada yine öpebilirim. Elini tutar gezerim belki. Aaa iç sesim ben ne diyorum. Noldu ben de ki o serseri ruhuna. Bir kız için sattın serseri ruhum. Lunapark'a varınca tek tek indik arabadan.
''Önce biletler.'' dedi Barış.
''Ben alırım Barışçım.'' diyen Ahmet'e şaşkınca döndüm. Sonra barış'a döndüm. İkisi de birbirine bakarak eğleniyor gibilerdi. Miray'ın koluna girdim ve yürümeye başladık. Ahmet biletleri alıp yanımıza geldi.
''O zaman eğlence başlasın beybiler.'' dedi Barış ellerini birbirine çarparak. Güldüm ve miray'a baktım. O da bana bakınca önüme döndüm.
Yazardan
Hepsi oyuncak seçimi yaparken , Barış ve Miray'ın babası bir fotorafçı tutmuştu. Ve o fotorafçı onların fotoraflarını çekiyordu. Çektikten sonra babalarının yanına götürdü fotorafları. Fotorafları görünce çok sinirlendi ve Boran'a mesaj attı.
'Çabuk buraya gel' diye yazdı. Sinirle masaya vurup yerinden kalktı bir oraya bir buraya gitti.
Telefonuna borandan mesaj geldi.
'Çocuklarınız ile lunaparktayız efendim. Onlar eğlenmek istedi bizde onları getirdik koruyoruz.' yazıyordu mesajda. Adam önce bir oturdu siniri dinmiş gibiydi.
''Bu çocuk dürüst güvenilir , iyi ama kızım ile asla olmaz.'' dedi kendi kendine. Derin bir nefes alıp mesaj yazdı.
'Çabuk gel onları da getir.' yazdı ve kendi yerine oturdu.
Borandan
Sürekli mesaj atıyordu bu kadar önemli olan neydi? Neden onlarla gel dedi. Kafamda bissürü sorular. Şimdi ben bunu nasıl açıklayacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri (Tamamlandı)
Fanfiction''Sen kimsin?'' ''Serseri..'' Yeni kurgumdur. 25.08.2017