Yarın sabah
Yatagimdan kalktım lavaboya girdim. Çişimi yaptım ve ellerimi yüzümü yikadim.
Sonra kolidorun solundan dönüp Ahmet'in odasına girdim.
Tam üstüne atlayıp uyandircaktim, yorgandan uzun bir şey çıkınca , kahkaha atmadan edemedim. Ahmet hemen uyandı.
"Ne oldu oğlum? " dedi gülerek.
"Şeyin kalkmış. Ona gülüyorum" dedim. Yastığıni bana fırlattı ve beni kovalamaya başladı.
En sonunda kovalamaca bitti, kahvaltı yaptık.
"Bugün AVM ye gideceğim. " dedim, Ahmet yemeğini bitirdi ve söze girdi.
"Ah Boran böyle olmuyor, bizim bir işe girmemiz gerekiyor. " elimde ki çatali bıraktım sinirle masaya.
"Ne çalışmasından bahsediyorsun. Ben birinin emir altında çalışmam. " dedim yumrugumu masaya vurarak.
"Sakin olur musun? "
"Sakinim. "
"Çalışacağımiz iş mafya işi oğlum. "
"Ne diyorsun, harbi mi?"
"Harbi olum, Caner Daner mafya adamı var ya onun yanında. "
"Ee nasıl gireceğiz çalışacağız orada. "
"Fevzi abim var ya eski mahalleden, o ayarlicak bize"
"Ha iyi o zaman, söyle ben varım bu işte. "
"Helal" dedi Ahmet ve sirtima sarıldı. Masadan kalktım ve üzerime güzel bir şey giydim.
Kulaklığı taktım ve koşmaya başladım. Azcık spor yapaaktim.
4 saat sonra
Eve terlemis bir şekilde geldim. Ahmet yerinde zıplayarak yanıma geldi.
"Caner bey yarın bizi görmek istiyormuş. "
"Oha! " dedim ve birbirimize sarıldık. Ahmet hemen geri çekildi.
"Git yıkan, cok pis kokuyorsun. " dedi, kahkaha attık, ben hemen duşa gidip yikandim.
Dustan çıktım sacimi kuruladim ve Galatasaray formami giydim. Bugün maç vardı.
Yarım saat sonra
"Lalallalalala ooo Cimbom bom Lalallalalala , gomis koş olum hadi , ah Be. " dedim bağırarak, koltukta zıplayarak konuşuyorduk Ahmet ile.
"Gol! !!!" Oldu ahmet ile sarıldık. Yarım saat sonra maç bitti 3-0 biz kazanmistik. Ahmet odasına çekildi. Bende telefon ile biraz uğraştım. Sonra yatağa gidip uyudum.
Sabah
Ahmet'in o iğrenç sesi ile uyandım yeni bir sabaha. Aynı rutin ile devam ettim.
10 dakika da kahvaltı yaptım. Sonra odama geçip giyindim. Takım Elbise giyindim. Saçlarımı geriye yatirdim. Caldigim pahalı bir parfümü sıktım. Aynilarini ahmet te yaptı. Sonra evden çıkıp dolmusa bindik.
Yarım saat sonra
Caner Daner in iş yerine geldik. Kapıda silahlı adamlar vardı. Iceri girdik bir adam üst kata çıkmamız gerektiğini söyledi.
Üst kata çıktık. Sol da bir oda vardı oraya girdik.
Adam orada oturuyordu. Gelin işareti yapınca koltuklara oturduk.
"Fevzi sizden kısaca bahsetti. "
"Fevzi abi bizim için iyi demiştir" dedi Ahmet. Adam kahkaha attı.
"Sizin için serseri dedi, hem de hırsız"
"Serseri olduğumuz doğru. Ama hırsız yanlış" dedim ciddi bir şekilde. Adam bana döndü ve konuştu.
"Sen boran olmalısın. Seni korumam yapacağım. Ahmet sende şoförüm olacaksın. " dedi. Azcık ahmet e bakarak kikirdadim.
"Emredersiniz" dedik aynı anda ahmet ile.
"O zaman yarın saat 17. 00 da gelin başlayın. " kafamiz ile onayladık. Kapıyı açtım ahmet çıktı tam bende çıkacaktim adam seslendi.
"Boran bu arada benim iki çocuğum var. Onları da korumak senin görevin. "
"Peki efendim onları da korurum. Acaba cinsiyetleri nedir? "
"Biri oğlan diğeri kız. Kızım benim en değerli varlığım. Onu iyice korucaksin. Zarar gormicek. " dedi ve git işareti yaptı. Ahmet in yanına gittim.
Beraber bir taksiye binip eve gittik.
Yarın
Bu sefer sabah uyanmamisim , öğlen uyandım. Saate baktığımda 15.45 i gösteriyordu. Hızla uyandım. Ahmet kitap okuyordu. Buzdolabına baktım peynir yoktu.
Ahmet e söyleyip market e gittim. Reyonlarda gezerken biri dikkatimi çekmişti. Bir peynir alıp hızla onun yanına gittim. Tahmin ettiğim gibi o idi. Miray idi bu.
"MIRAY! " diye bagirinca korktu. Hızla bana vurmaya başladı.
"Aptal" dedi.
"Sen sinirli olunca daha bi güzelsin. " dedim. Siritti ve güldü.
"Iltifatin için teşekkür ederim. Bay boran bey. " dedi.
"Bir şey degil Miray hanim" dedim.
"Benim gitmem gerek" dedi ve gitti. Bende hemen eve gittim.
17.00
Iş yerine ahmet ile gelmiştik. Ahmet şoför yerine gitti bende caner beyin kapısının önünde bekliyor idim. Caner bey sinirli bir şekilde odadan çıktı. Onu takip ettim. Arabaya bindi bende öne bindim. Diğer adamlar da diğer arabalara bindi. Sanırım çatışma vardı.
Eski bir araziye geldik birileri catisiyordu. Caner bey koşarak bir genç in yanına gitti. Ona yardım etti. Sadece ben ve Ahmet arabada oturuyorduk.
"Ay valla ben çok korkuyorum. " dedi ahmet.
"Korkma kanka, biz neler atlattik. " dedim omzuna vurarak? Caner bey genci aldı ve arabaya bindirdi. Ahmet e sür dedi. Biz giderken onlar arkada konuşuyor idi.
"Babacim, cok fazla erkek vardı. Birine yavsadim. Sonra onların senin düşmanın olduğunu öğrenince saldirdim. Özür dilerim. " dedi genç.
"Barış, tanımadığın kisilere yavsama, zaten senin bu gay olmanı sevmiyorum. " dedi. Ahmet e baktığımda barış i suzuyordu. Adamı ve genci evlerine bıraktık. Daha sonra kendi evimize gittik.
Eve girdik ve salona geçtik.
"Ahmet sana bir şey diyeceğim. "
"Canim de " dedi bacak bacak üstüne atarak.
"Sen eşcinsel misin? " dedim. Yüzü asildi sanki utanmis gibi idi.
"Evet nerden anladın? " dedi.
"Caner beyin oğlu barış i süzdugunu gördüm oradan anladım. "
"Kanka benden igreniyor musun? "
"Asla! Bu senin seçimin. Ben senin hayatına karışmam. "
"Teşekkür ederim canım. " dedi ve bana sarıldı sonra odasına çekildi. Bende odama geçtim. Elime bir kitap aldım kulaklığı taktım ve okumaya başladım.
