SPY and MODEL

1.Bölüm

 YN: Hikayeye yeni bölüm gelmesi, hikayeye olan ilgiye göre şekillenecektir. 

Keyifli okumalar.

*-*-*-*-*-*-*  

Parmakları klavyenin üzerinde hızla dolaşırken, gözlüklerinin üzerinden adamları inceliyordu. Adamların ceketlerinin yan kısımlarının kabarık olmasından, silahlı olduklarını elbette ki farkındaydı.

Aksi olsaydı içinde bulunduğu durumun tuzak olduğunu bile düşünebilirdi.

Diz üstü bilgisayarda işini bitirip karşısında duran adama doğru itti.

"Bitti mi? Her şeyi ayarladın mı?"

"Aynen konuştuğumuz gibi..."

"Sizinle çalışmak bir zevkti Bay Willis."

Gözlüğünü düzeltip adama soğuk bir şekilde baktı. Zoraki olduğu her halinden belli olan ve bunu saklama gereği bile duymadığı bir gülümsemeyle adama elini uzattı.

"Sizinle de öyle Bay Piedro."

Dedi buz gibi bir sesle. Ayağa kalktığında adamların ellerini refleks olarak ceketlerinin altındaki silaha götürdüklerini görmüştü.

Umursamadan yanlarından hızla uzaklaşmaya başladığında, kulağındaki alıcıdan, partneri Baekhyun'un sesini duydu.

"İyi işti OhSe, şimdi kıçlarını tekmeleyebiliriz."

"Bunun için sabırsızlanıyorum."

Baekhyun, diğer detayları hızlıca geçmiş ve ona operasyon için beklemede olduklarını ve bir saatlik süreleri olduğunu bildirmişti.

Derin bir nefes alarak bar tarafına doğru yürümeye başladı. Aslında içinde bir huzursuzluk vardı. Ne zaman bu tip gizli görevlere katılsa hislerine çok güvenirdi.

Şimdiye kadar hislerine güvendiği için yarı yolda kaldığını da hatırlamıyordu. Ama anlam da veremiyordu. Çünkü her şey sorunsuz ilerlemişti. Adamlardan istediği bilgiyi tereyağından kıl çeker gibi almıştı.

Üstelik bunu yaparken ruhları bile duymamıştı. Haliyle onlarla altı aydır yakın temastaydı. Bu konuda iyi olduğu için ona bu işi boşuna vermemişlerdi.

Bara geçip bir limonlu soda istedi. Adamın berbat yemek zevki yüzünden neredeyse kendi midesi delinecekti. Neyse ki artık bu dertten de kurtulmak üzereydi.

Tam barmenden sodasını almış içmek üzereyken, biri sertçe üzerine düşmüştü.

Üstelik bununla yetinmemiş, elinde olması gerektiğini tahmin ettiği viski bardağını da onun başından aşağı boca etmişti.

Sehun, yarı sinirle yarı şaşkınlıkla üzerindeki adamı sertçe itti. İttiğinde üzerine düşen kişinin sarhoş olduğunu fark etmişti.

Barmen ve oradaki görevliler, orada hala ayık olup da içmeye devam eden müşteriler meraklı gözlerle ona bakarken, kucağındaki adamı yanındaki sandalyeye oturttu.

Dişlerini sıkarak çoktan sızmış adamın yüzüne baktı. Buğday tenli ve oldukça yakışıklı bir adamdı.

Gözlerini devirerek barmenin verdiği peçeteyle üzerindeki ıslaklığı temizlemeye çalıştı.

"Biriniz şu sarhoş adamı evine ya da odasına bıraksın yoksa başka birinin başına bela olacak."

Dedi sinirle peçeteyi barmene verip uzaklaşırken, ikisi de olasılıklar ya da olasılıksız durumlara karşı ne kadar hazırlıksız olduklarının farkında bile değildi.