12.Bölüm

1.3K 148 60
                                    

Dakikalardır yattığı yerden Sehun'un uyuyan yüzünü izliyordu. Sehun ile banyoda ki sevişmelerine yatakta kaldıkları yerden büyük bir tutkuyla devam etmişlerdi. Bir süre sonra Kai yorgunluktan onun kollarında uyuya kalmıştı.

Uyandığında Sehun'un hemen dibinde, kendisine sarılmış bir vaziyette yattığını görünce, kendisine engel olamamış ve yüzünde küçük bir tebessümle onu izlemeye başlamıştı.

Parmaklarını kaldırıp onun yüzünde belli belirsiz gezdirirken, Sehun'un uyandığının farkında bile değildi.

Onun kendisini çekip sarılmasıyla kendisini bir öpüşmenin içinde buldu. Gülümsemesini durduramazken, kollarını onun boynuna dolayarak ona büyük bir istek ve aşkla karşılık verdi.

Dudakları zorlukla birbirinden ayrılmış ve Sehun burunlarının ucunu bir birine sürterek, onun gözlerinin içine bakmış ve ona içten bir şekilde gülümsemişti.

"Günaydın..."

"Günaydın."

Kai içini çekerek başını onun boynuna gömdü. Sehun'un da kendisini bırakmak istemediğini, kollarındaki sıkı tutuştan anlayabiliyordu.

Kafasında dolaşan ve onu aslında bunaltan pek çok soru işareti olmasına karşın, içinde bulunduğu duruma odaklanmıştı.

Ona sormak istediği ve cevabını duymaktan korktuğu sorular onu huzursuz etmeye başlayınca dayanamamış ve kafasını bulunduğu yerden kaldırarak onun gözlerinin içine bakmıştı.

"Seninle konuşmak istediğim bazı şeyler var Sehun."

Sehun, Kai'nin sesindeki ciddiyeti fark etmişti. Bu yüzden kollarını ondan çekmiş ve doğrularak sırtını yatak başlığına dayayarak ona bakmıştı.

"Seni dinliyorum."

Kai'de yattığı yerden hızlıca doğrulmuş ve hemen karşısına oturarak Sehun'un sol elini kucağına alıp, gözlerinin içine bakmıştı.

"Bana o psikopatın yanında tam olarak ne aradığını söylemekle başlayabilirsin."

Sehun tepkisiz bir şekilde doğrudan Kai'nin gözlerinin içine bakıyordu. Aradığı bazı cevaplar olduğunun farkındaydı. Lakin bunu ona açıklamaya yetkisi ya da izni yoktu.

Sessiz kalışı Kai'nin sakinliğini bozmaya yetmişti. Elini onun elinden çekerek sertçe Sehun'un gözlerinin içine baktı.

"Bana bir açıklama yapmayacak mısın?"

"Bunu sana gerçekten açıklayamam Kai."

"Ne demek açıklayamam? Neredeyse öldüresiye dövüldüm, alıkonuldum, tecavüze uğruyordum ve senin tek yaptığın orada öylece durup izlemekti. Bir de geçmiş karşıma bana bunu açıklayamayacağını söylüyorsun öyle mi Sehun?"

Sehun, Kai'nin gözlerindeki bakışın değiştiğini ve ikinci kez onu hayal kırıklığına uğrattığını gördü.

Operasyon tam anlamıyla bitse bile –ki hala sürmekteydi. Ona neler olduğunu ve neden orada bulunduğunu anlatamazdı. Belki de bu mesleğe başladığından beri hayatında ilk defa, bu sefer kendisini ve görevini değil, Kai'nin can güvenliğini düşünüyordu.

Evet, belki Kai'nin yaşadığı şeylerden sonra bu aptalca bir bahane gibi görünebilirdi. Lakin işin aslı hiç de öyle değildi.

Eğer Baekhyun, birkaç dakika daha gecikmiş olsaydı, Sehun, sırf Kai'ye yaptıkları için Ji Chang Wook'u döverek kendi elleriyle öldürebilirdi.

SPY and MODELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin