Sürtük.

333 13 4
                                    

“Anneye hoşgeldin öpücüğü yok mu?" Annemle donup kaldım. Cass sorun değildi, sorunumuz Austin ve Justin'di. “Ho-Hoşgeldin anne"diyip yanağına ufak bir buse kondurdum. Annem kolumdan tutup içeri geçtiğinde donup kaldı. Aferin akıllı Bertha! Açıkla şimdi. “Derhal açıklama istiyorum" elini yukarıda sallayıp konuştu. Belli ki çok kızmıştı. “Bu Justin, bu da Austin. Okuldan arkadaşlarımız" Söylediğim cümleyle Austin bana kaşlarını çatmış bakıyordu. Of anne! “Evet, biz Bertha ve Cassandra'nın arkadaşlarıyız. Şimdi müsadenizle acil bir işimiz var ona gideceğiz" Kırılmıştı. Hadi ama benim suçum ne ki? Annem haber verseydi böyke olmazdı. Ah anne ah! “Görüşürüz Austin" bana bakmıyordu bile. Suçum ne benim?! “Sanmıyorum" Ne demekti bu şimdi?! Benim elimden ne gelirdi ki?!?! Annem sevgili olduğumuzu duysa beni gebertirdi! Düşüncelere dalmışken kapı kapanma sesi ve ardından omzumda bir el hissettim. Cass. Ağzını oynatarak düzeltirsiniz arayı diyordu. İnşallah Cass inşallah..

•••••

“Zorlama işte Bertha, bara gidicez alt tarafı" Saat 11:30 ve bara gidicez. Ben Austin'i nasıl geri kazanacağımı düşünüyorum, Cass bara gidelim diyo. Tabi herkesin sevgilisi Justin gibi anlayışlı değil... “Bertha söz bak 1 saat. Hem Melinda teyzedende izin aldım hadiii" Tabiki de bara gitcez diye dememiştir, yoksa annem hayatta bu saatte izin vermez. Sıkı anneler işte.. “Tamam Cass, bıktım bu huyundan" “Bende seni seviyorum" sahte bi gülüseme gönderip odama gittim. Saks mavisi kıpkısa bir elbise ve buğulu siyah göz makyajı yapmıştım. Güçlü olmalıydım, yoksa yenilirdim. Aşağıya indiğimde Cass ıslık çalmıştı. Austinle gittiğimiz mekanımıza gidicektik. En son gittiğimizdeki anıları aklıma gelince gözlerim doldu fakat hemen toparlandım kuralımız neydi GÜÇLÜ KAL ! Cass'ın hatırlatmasıydı bu. Güçlü Kal. “Çıkalım?" başımla onaylayınca çıktık.

••••••••

“Cin" “Bira" İkimizde içeceklerimi söylemiştik. Bana göre çok fazla hafif bir içecek almıştı. Annem yüzünden bana kızması hataydı. Sonuçta benim bir suçum yoktu.  Cass'ın gözleri bir yere takılıp kalmıştı. “Cassandra? İyi misin?" Soru sorduktan sonra seslice yutkundu. O tarafa baktığımda Austini gördüm. Biri üzerinde kucak dansı yapıyordu. Lanet olsun! Benim sevgilime?! Başka bir kız?! Görmemle umursamadım. Daha doğrusu umursamamaya çalıştım, yoksa içim paramparçaydı. 5 tane daha viski içmiştim. Austine bakmamaya özen gösteriyordum. Gözüm kaymıştı. Lanet olsun! O sarışın orospu boynunu emiyordu. İntikam almalıydım. Fakat nasıl?! “Selam, oturabilir miyim acaba?" Buraya göre fazlasıyla kibar, yaşil ve sarışın biriydi. İntikam zamanı bay Mahone. “Tabii. Gözlerin iyiymiş" Çok güzel giriş yapmıştım. En azından etkilemek için. Bir kadeh votka içtikten sonra elimi omzuna atıp konuşmak için cin kokan dudaklarımı araladım “Sen boru musun? Karşında bi kız var ve dansa kaldırmıyosun?" Dediğime kahkaha attı salak.  Halbuki ben ciddiyim. Elime uzatılan eli tutup kalktım. Demi Lovato- Made in the USA şarkısıyla hızlı bir şekilde dans ediyorduk. Şarkı bittiğinde yorulmuştuk fakat Miley Cyrus- Party İn The USA parçasıyla dansımıza devam ettik. Şimdi resmen kucak dansı yapıyordum. Dans etmeye devam ederken şarkıyı durdurmuşlardı. Herkes çığlık atıyorsu. Herkesin baktığı tarafa bakıp onu gördim. Dans ettiğim çocuğun resmen yüzü dağılmıştı. Kimin yaptığını görmek için yüzümü kaldırdığımda onu gördüm. Austin..

İmpossible Loves(Austin Mahone)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin