İmpossible Loves(Austin Mahone)

'BERTUSTİN'

SELAM :)) GEÇ YAZDIĞIM İÇİN SORRY XX YORUM İSTİYORUM HER ZAMANKİ GİBİ EDD. KENDİMİ KUTLUYORUM Bİ GÜNDE 2 HİKEYNİN BÖLÜMÜNÜ YAZDIM. YPK MU Bİ ALKIŞ? BU ARADA BÖLÜM ŞARKIMIZ;

KATY PERRY-DARK HORSE

-Bertha'nın Ağzından-

“Tam zamanında." Miniğimle öpüşürken kapı çaldı. Şanslıydım, çünkü küçük bir öpücük fazla yerlere gidiyordu. Çok fazla.

“Kim?"

“Görevli."

“İşimize devam edebiliriz ;)" Sapık bey. Eğer devam edersek öpüşmeyle kalmayacağını bildiğim için devam etmeden altından sıyrıldım.

“Ama" sinirlendi mi benim kapkekim?

••••••••

“Sadece 10.sınıf günlüğün Cas, hadi bebeğim yapma"

“Tamam, özür dilerim"

“Bak söz bidaha yapmıycam"

“Sevgilim..Cass.." Evet, yaklaşık yarım saattir Cassa kendimi affettirmeye çalışıyorum. Tamam, hata yaptım. Ama bu kadar da fazla değil mi? Bir şey yapmalıyım... En sevdiği şey...KEK! Bağırdığımda bana şaşkınca baktı. İnternetten tarifi ve malzemeleri bi kağıda yazıp hesap vermeden çıktım.

••••••••

“Minik pandam acıktı mı?" neşeyle sorduğum sorunun üzerine suratı asık bir Mahone ile karşılaştım. Neden böyle davranıyordu ki? Belkide sevdiği şeyleri yapabilirdim. PİZZA?!? Nihaahahahaha. Yine kendime hayranım. Dolaptaki malzemeler tammı diye baktıktan sonra işe koyuldum. En iyisi olması gerekiyordu.

••••••••

Çırp, çırp ve tekrar çırp. Ne yapayım tarifte aynen böyle yazıyor. Kek yapmak zormuş. Yoksa ben anormal değilim değil mi? Hiç sanmıyorum. Sonunda bitti. Üzerine pasta süsü döktüm. Fırın zamanı kapkek!

“Justin?" Bi an ödüm patlayıp kan akıtıcak diye çok korktum. Nasolsa bu bir sürprizdi değil mi? Tanrı aşkına, ses içerden geliyordu. Bende küçük popomuda alarak Cassandranın yanına gittim.

“Miniğim. Beni affettin mi"

“Imm. Sanırım" daha sanırımı bitirmeden boynuna atladım. Cümlesini boynumda bitirmişti.

-15 Dakika Sonra-

Ona sarılı oturuyordum. Takii mutfaktan kek piştiğine dair ses gelena kadar. Cassandra ne olduğunu anlamadan bana baktı. Ona bakınca burnuna bir öpücük kondurup mutfağa gittim. Nefis gözüküyordu. Kek tabağına koyup içeri geçtim.

“Benim borum, iyi kalpli bir meleğe mi dönüştü yoksa?!" Cassın ellerini çırparak söylediği cümleye kıkırdamakla yetindim.

“Ama bence Bertustin çiftiyle yesek daha doğru olur." Bertustin? İyiymiş.

“Peki meleğim"

••••••••

“Hadi ama ! Daha olmadı mı?"

“Sabret bebeğim, kesiyorum." Yaklaşık yarım saattir Austinle pizza konusunda didişiyorum. Kesicem, kesicem ve kesicem. Bunları söylemekten bıktım! Bu sırada kapı çaldı

“Ben bakarıım"

“Austin! Nasılsın bakalım?" Cassandranın özlediğim sesi kulaklarıma doldu. Bu sesi, bu kızı özlemişim.

“Bizde kek getirmiştik." arkamda cıvıldayan bir meleğin dolaşması iyiydi. Yanağını öptüğümde kıkırdadı.

“Tamam o zaman ben kekleri ve pizzaları koyum, sende içecek koy minik böğürtlenim -burada canım çeker. Nihal bana böğürtlen al-" başımla onayladıktan sonra içeceklere yöneldim.

-25 Dakika Sonra-

-Bertha'nın Ağzından-

Zaman çok güzel ilerliyordu. Sakin ortamları hep sevmişimdir. Az yakının olduğu fakat en yakınlarının olduğu ortamları. Sonuçta Austin benim en yakınımdı değil mi? Kapılardan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Evet yine kapı çalıyor. Salak kapı! Hiç kimse kalkmaya tenezzül bile etmiyordu. Kalkıp açtım. Şok geçiriyodum galiba.

“Anne?!?"