♥♥ 11. Bölüm♥♥

19 3 0
                                    

İnsanlar çoğu zaman kader denilen şeyin tartışmasını yaparlar. Kimi der ki kader yok herkes kendi yolunu çizer, kimi der ki kader var Allah herşeyi önceden belirler. Şimdi kime inanalım ki, kader var mı?
Yok mu?

Herkes farklı şeyler söyler.

Arkadaşlar yanlış bildiğiniz birşey var, tabiki de kader var ama sizin bildiğiniz gibi değil.
Herkes kendi gideceği yolu seçer yapmak istediklerini yapar ama Allah buna müdahale etmez sadece bizim yapmış ve yapacak olduğumuz herşeyi önceden görür duyar ve bilir.
Yani yine herkes kendi yolunu seçer,kendi yanlışını yapar, kendi doğrularıyla yaşar.

Tıpkı benim şu an yaptığım gibi.

Ben yanlış birşey yapıyorum ki sadece İngilizce hocasının yaptığı yanlışı düzeltiyorum. Birazcık.!

Evet itiraf ediyorum Su taktir belgesi almış olabilir ama İngilizce hocası benim sözlü notumu sınav notumdan düşük verince ortalamam 84 olmuş olabilir.

Tabi bende salak değilim e-okul icat edilmiş çoktan tabiki de baktım ortalamama ve hemen bir plan yaptım. Savaş'ı da dahil ederek.
Ne yapim yani Savaş da laf arasında söylemişti taktir alamayacağını Çağrıyla Su'yun ağzına laf verip tatil boyu onları mı çekelim yani.

Tabiki de hayır.!

Karneler dağıltıldıktan sonra tutum Savaş'ın kolunu Su'yu da atlatarak zar zor da olsa çıktık okuldan.

Yahu ne çok karnemi merak eden birileri varmış gelen önümü çeviriyo.
Giden önümü çeviriyo.!

******

Şimdi Savaşın evinde bilgisayarla sahte iki tane taktir belgesi yapıyoruz.

Ama tabiki bunlar aramızda.

-"Ya Savaş daha ne kadar kaldı şu belgenin olmasına."
Diye artık Savaş' ın başında söylenmeye başladım.
Çünkü artık sıkılmaya başladım yahu.
Bu ne.Ne kadar da uzun sürüyormuş bu iş böyle

- ''Yemek yapmıyoruz Derin.! Tam iki tane sahte Taktir belgesi ve karne hazırlıyoruz, sandığın kadar kolay değil. Planı benden habersiz hazırlamışsın ama bu kadar uzun süreceğini planlayamamışsın bakıyorum da.
Hem gerçekçi olsun diye uğraşıyorum ben burda gelmiş başımda çene çalıyosun. Git bâri çay kahve bişey yap da bunu yaptığıma değsin bari." Dedi bıkkın ve hafif sinirli çıkan sesiyle.

Aman be ne halin varsa gör.
Ne var bu kadar söylenecek sanki.

Hem bu planı sanki sadece kendim için yaptım. Plana onu da dahil ettim. Yani tamam birazcık suç ortağı arayıp en uygunu da Savaş olarak gördüğüm için de olabilir ama bu kadar söylenmesine gerek yoktu.

"Bide çay kahve bişey yapacakmışım da bunu yaptığına değecekmiş.
Benim sayemde millette havası olacak hâlâ söylensin dursun beyfendi.
Ama hata bende ne diye Savaş'la yapıyorum ki git başkasını bul"

Tabi içimde bunları söylenip dururken çoktan mutfağa gelip iki tane kahve yapmaya başladım.

Allah'tan kahve makinası var uğraşmıyorum pek.!

Çocuğun da evinde herşeyi var gören de bekâr evi demez o kadar düzenli .

Eşyaların yerleri renkleri ve tarzı açısından çok rahat konforlu ve de huzur verici bir ev.

Savaş'ın evine ikinci gelişim. İlk geldiğimde kütüphanesin'den başka bişey görüp inceleyemesem de bu sefer en azından mutfağı ve salonu güzelce göz hapsine alıp heryeri en ince ayrıntısına kadar inceledim.
Komşusuna gün yapmaya gitmiş ve daha sonrasında da evi gezip en ince ayrıntısına kadar eleştiren yaşlı teyzeler gibi hissetim şu an kendimi. Aramızdaki tek fark ben eleştiri yapmadım ve herşeyi beğendim.

Beni Kalbinde SaklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin