12.Bölüm

8 1 0
                                    

Başkalarının kalbi avucunun içinde diye onu ezmeye parçalamaya hakkın yok. Zira senin kalbinde onun avuçlarının arasında. Yaralarınız aynı. Sen onun kalbini ellerinde parçalarken o da yumruk yaptığı ellerinde senin kalbini parçalara ayırı

Yorgunluk ruhuna işlemişse çekip atmak mümkün mü sırtındaki küfeyi. Sancılı geceler geçirirken hangi kalp bağı dindirir acını,yakıyorsa kalbin denizleri,ıslatabilirmisin ücra köşelere sinmiş sevgini. Sudan çıkmış balığa döndüyse beyninin içindeki düşünceler yıkıp taburlarını kaçabilirmisin bilinmezlikten. Kaçmakla kurtulursan haber sal yanlızlara onlarda kaçacaklar bir bir canavar inlerinden. Esaretlerinden.

Esarete haps olmuş biri Derin.

Yorucu geçmekle birlikte fazla da sancılı geçiyordu bu dönem derin için. Farkındaydı herkes, eriyip bitiyordu Derin, ama ellerini uzatıp yardım edemiyorlardı. O kendi kendine hafıza güçlendirici bulmacalar çözmeye çalışırken nafile uğraştığını farkında bile değildi. Çekecekti annesinin kaderini,başka yolu yoktu ama Derin bunu kabullenmek istememekle birlikte hırçınlaşmıştı da, hiç acımadan kırıyordu etraftakileri. Elinde değildi aslında hastalığının etkileriydi ama o dahil kimse farkında değildi. Uzaktan uzağa izliyordu öz ailesi Derini onlar anlıyorlardı yanlızca ama Derin hastalığından sonra tamamen uzaklaştırdı onları kendinden fazlasıyla onları suçluyordu. Kendince sebepleri de vardı ama sadece kendince sebepler işte.

Derin'e iyi gelen tek şey ise Savaş'tı sürekli onunla zaman geçirip herşeyin ona anlatmaya başlamıştı. Nedeni basit aslında ikisi de aileleri tarafından terk edilmiş başkaları tarafından sarıp sarmalanmışlardı Savaş tek konuda şanslıydı öz babası yanındaydı ama Derin. Öz ailesi onu tamamen silmiş yıllar sonra da yüzsüz yüzsüz karşısına çıkmışlardı. Mutluydu Derin üvey ailesiyle ama yinede Savaşa sığınmak daha güven verici geliyordu ona.

Farkındaydı bizim ayran gönüllü kız hoşlanıyordu Savaş'tan çok bir zaman geçirmemişlerdi ama hastalığı sırasında hep yanında olmuştu savaş Derinin belki de o sırada olan oldu diye düşündü.
Savaş her konuda ona yol gösteriyor doğru yola sürüklemeye çalışıyordu Derin'i ,ya da kendi yoluna.

Derin Savaş hakkında pek bişey bilmese bile tek bildiği kadınlara güvenmediğiydi. Derin de çoktan karar verdi kendine güvenmesini sağlayacaktı sevmese de olur güvensin bana yeter diyordu eğer güvenirse sevgime inanır.

- Ya şurayı kırmızı yaparmısın lütfen.
Şimdi ise oturmuş Savaşla boyama yapıyorlardı.
- kızım nerde görülmüş kırmızı yaprak, yeşil olması lazım.

Derin inatla Savaşın yeşil yaptığı yaprakları kırmızı yapması için söyleniyor bir yandan da kalan yaprakları kırmızı yapıyordu.

- bak Savaş'cım. Dedi ellerini Savaşın omzuna koyarak Derin. Önemli birşey anlatacakmış gibi ciddi haline bürünerek kaşlarını çattı ve devam etti

- Biz farklı olmalıyız anlıyormusın beni, herkes yaprakları yeşil yapar ama kimse kırmızı yapmaz o yüzden biz yaprakları kırmızı yapmalıyız.

Ciddi ciddi söylemişti bunu Savaşa.
Gülmsedi Savaş Derin'e, o da ellerini Derin'in omzuna koydu ve

-bakarmısın etrafına bi, sence çok normal bir yerdemiyiz biz. Ya da yaşadıklarımız çok mu normal. Bu kadar anormal olan şeylerin içinde biraz normal olmaya ihtiyacımız yok mu.
Dedi ve Derin'in burnunu sıkarak kalktı oturduğu masadan.

Etrafına baktı Derin ve acı bir şekilde gülümsedi. Evet normal bir yerde değillerdi şu an bir yetimhaneye gelmiş çocuklarla delicesine gülüp eğlenmişler ve sonra hep birlikte boyama yapmaya başlamışlardı.
Gözünden bir damla yaş aktı Derinin ve etrafına iyice baktı.

Beni Kalbinde SaklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin