A.1

307 24 3
                                    

Kim büyüdüğü yeri,küçüklüğünün geçtiği sokakları,koşturdurduğunuz mahalleyi, okulunu, arkadaşlarını bırakmak ister ki. Ama hayat bazı şeyleri zorunlu kılıyor şu an olduğu gibi.
Şuan oturup yeni odamı incelerken düşüncelere dalmıştım bile. Babamın tayini yüzünden İzmir 'den Ankara' ya taşındık, niye mi burası? Babam burası bize daha iyi gelir sağlayacak demişti. Annemin seslenişi ile düşüncelerimi bir kenara attım.

"Rüyaaa! aşağı gel ve bana bunları yerleştirmeye yardım et." cevap vermeyip aşağı indim Annemi görünce onun da yüzündeki özlemi gördüm. Tabi kolay değil yeni şehir hayatı ama alışmak lazımdı, annemi üzmek istemiyordum, yüzüme bir gülümseme yerleştirip anneme yardım ettim.

Sonunda akşama doğru işimiz bitmişti, odama çıkıp güzel bir duş aldıktan sonra pjimalarımı giyip yatağıma oturdum, yarın ki gideceğim okulu, ah! Hayır koleji düşünüyordum, tabiki burslu öğrenciyim! Zeki bir kız olduğumu da hep söylemişlerdir, acaba okula alışabilecek miyim? Nasıl kişilerdir? diye aklımda binlerce soruyu boş verip uyudum yarın yaşayarak görmeye karar verdim. Çünkü şu an vücudumun tek isteği güzel bir uykuydu.

Alarımın sesiyle gözlerimi güçlükle aralayıp perdeden kaçmayı başaran güneş ışınına bakarak düşüncelerimi toplamaya başladım tam dalacaken annemin sesi evde yankılandı "Rüya hadi kahvaltı hazır. Rüyaaa !!yoksa daha kalkmadın mı kız" annenim söylediği şeye kıkırdayıp "kalktım anne geliyorum birazdan" dedim.
Banyoya girip rutin işlerimi hallettikten sonra aynanın karşışına geçip kendimi inceledim gercekten saf güzelliğim olan bir kızdım dağınık topuzuma bakıp gülümsedim tokayı çıkartıp saçlarımı açık bıraktıktan sonra maşa yapmaya karar verdim 10 dk gibi süren maşalı saçıma bakıp kendimi tebrik edip aynaya öpücük attım.
Aşağıya zıplayarak indiğimde annem gülümseyip kafasını iki yana salladı bu haline bakınca bende gülümsedim kahvaltı masasına bakıp sonra babama döndüm yine masanın başında bir elinde gazete diğer eliyle yemek yiyordu gidip yanağına uzun bir öpücük bıraktım babam beni farkedince "benim güzeller güzeli kızım formunda bakıyorum " dedi, düşünüyormuş gibi yapıp "nee sandın" diyip saçımı savurdum babam bu halime kahkaha atınca ben ve anneme de hemen ona katılıp güldük.

***************************
Kahvaltı edince babam beni bırakmak istediğini söylemişti ilk gün olduğu için bende birşey demeyip kabul etmiştim suan ATEŞ kolejin önündeydik kolej icelemeye başlamıştım bile çok ünlü bir mimar eli değdiği belliydi baya büyüktü resmen bizim devlet okulu yanında küçücük kalıyordu, duvarları koyu kahverengi aralarında bi ton açık kahverengi ile desenlendirilmişti babamın sesiyle düşüncelerimden ayrılıp ona döndüm "kızım inecekmisin artık yoksa ilk günden geç mi kalmak istiyorsun " babama hak verip "asla" dedim gülümseyip babama öpücük kondurup arabadan indim.
Herkes bana bakıyordu ne yani ilk defa mı öğrenci görüyorsunuz diye kendi kendime söylenirken kafamı duvar kadar sert bi yere çarptım kafamı kaldırdığımda karşımda kaşları çatılmış yakışıklı birini beklemiyordum doğrusu ben daha onu incelerken "  beni incelemeyi bırakıp önümden çekilecekmisin artık! "  ne sanıyordu ya bu kendini ukala! " birincisi ne inceleyecem ben seni ikincisi insan özür diler be kafam acıdı " dedim kafasını havaya kaldırıp derin bi nefes alıp bıraktı alırken de burun kemerini ovalıyordu geri kafasını indirdiğinde sanki mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok çatmıştı , biraz korkmadim değil ama belli edermiyim hayır niye mi ben Rüya SOYKAN asla geri adım atmam bende kaşlarımı çatarak ona baktım ama haklıydım birden karşıma çıkmış o bana çarpmıştı bu halime gülüp kolumdan tutup kenara itti , beni itti demi o hemen bende bacağımı uzatıp çelme taktım upss!bu hareketi bende kendimden beklemiyordum ama çok sinirlendirmisti beni ,yere düşmemişti çevik bu hareketle yandaki masayı tutunmuştu etrafta bazı kişiler kıkırdarken bay ukala "dağılın lan burdan " diye bağırdı herkes korkudan dağılıp giderken koridorda tek ben ve o kalmıştı ve evet tırsıyordum şuan ay ben o ayağımın! "bana bak küçük o cılız bacağınla bana çelme takmayı mı düşündün Araf ATEŞ'E " duygudan yoksun bi kahkaha attı. "sende beni itmeyip insan gibi özür dileseydin kim olduğun umrumda değil !" ben bile söylediklerime inanmadım vay cesaretime bak, araf denen şahışa baktığımda yeşil gözleri daha da koyulaşmıştı çoğu kızı hayran bırakacak o yeşil gözler yüzüyle o kadar uyumluydu ki ama benim umrumda değil di, bacağımda hissettiğim elle gözlerim kocaman açılmıştı ellerini biraz tenimde oyalayınca ürperdim bu halimi gören Araf"ın yüzünde bir gülümseme filizlendi ben ise şok olmuş bir şekilde kıpırdayamıyordum ,birden bacağımı sıkınca küçük bir çığlık atıp ellerimi göğsüne koyup ittim ama yerinden gıdım oynamadı o kaslarla karşımda dururken ne bekliyordum ki zaten; kulağıma yaklaşıp "Kimle uğraştığına dikkat edersen sevinirim küçük canının acımasını ikimizde istemeyiz" diyip çekildi "sen kendini ne sanıyorsun ya ukala seni "diyip kolunun altında geçtim. Sinir krizi gecircektim resmen ya hemen lavaboya girip yüzümü yıkayıp aynadaki yansımama baktım ne güzel bi gün Allahın bir psikopati ile karşılaşıyorum ah!birde sızlayan bacağım şimdiden kızarmıştı bile umarım morarmaz saat kaçtı acaba derse geç kalmamalıyım çantamı dizimin üstüne koyup telefonumu aramaya koyuldum nerde bu lanet olası telefon biraz karıştırdıktan sonra elime çarpan metale sonunda diyip söylenip çıkartım daha 10 dk vardı dersin başlamasına hemen elimi yüzüme kurutup müdürün odasına doğru yol aldım biraz dolaştıktan sonra mudur odasi yazan tabelayı gördüm altında da ÇINAR ATEŞ yazıyordu acaba o psikopatin neyi oluyor neden aklıma geldiki şimdi belki sadece soy isim benzerliğiydi düşüncelerden ayrılıp kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdim gördüğümle şaşırdım müdürümüz genç ve yakışıklı biri olmasını beklemiyordum bu kolejde kesin çoğu kız bitiriyordur şaşırmış halimi farketmiş olacak ki kahkaha atmaya başladı sevgili müdürümüz " Biliyorum bir müdüre göre biraz gencim sen yeni öğrenci Rüya olmalısın buyur otur" diyerek önündeki siyah koltuğu işaret etti oturarak konuşma ya başladım"şey ben sınıfımı soracaktım" dedim sıcak bir şekilde bana gülümseyip "Tabi Rüya'cım sınıfın 12/A hoşgeldin okulumuza" bende gülümseyerek "Hoşbuldum" diyip biraz önce önünden geçtiğim sınıflara doğru gidip 12/A 'ya girdim sınıfa girdiğimde ders başlamıştı hocaya dönüp "özür dilerim geç kaldığım için "dedim hoca bana gülümseyip "yeni öğrenci olmalısın buyur Araf "ın yanı boş gözüküyor oraya otur " hocanın gösterdiği yeri bakışlarımı çevirince sırıtan bir psikopatla görünce gözlerim kocaman açıldı bana bakarak "buyur gel Rüya'cım" dediği şeyle yüzümü buruşturdum ve adımlarımi zorlada olsa sıraya doğru atıp oturdum ne yani şimdi ben bütün yılı bu psikopatla mi geçireceğim.

Not: Basit veya klasik hikaye diye düşünmeyiniz ilerledikçe hikayenin akışıda degişecektir. :)

**Şştt sol alt köşedeki yıldıza basmayı unutma !! :*

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin