A.6

57 11 3
                                    

Medya:Rüya SOYKAN

Asaf bu lafı dedikten sonra çıkmıştı.Araf'a sinirle dönüp "ne yaptığını sanıyorsun sen!" dedim.Araf gözlerini sınf kapısından ayırıp sertçe "kızım sen önüne bakmadan yürüyemiyor musun !?" Beni laflarıyla daha sinir eden Araf'a "Sana ne hem niye çekiyorsun beni uzak dur benden Araf uzak dur!" diyip cevap vermesine izin vermeden sınıftan çıktım.Anlamıyorum ki derdi neydi kantinden meyve suyu alıp herhangi bir masaya oturdum bir yandan telefonumla oynarken bir yandan meyve suyumu yudumluyordum önümdeki sandalye çekilince bakışlarımı telefondan ayırıp karşımdaki kişiye baktım "Oturabilir miyim?" diyen Asaf'a " tabi" diyip tekrar telefonuma döndüm bir müddet telefondanda sıkılınca kapatıp meyve suyumu döndüm "Kusura bakma " tekrar bakışlarımı Asaf'a sabitleyip "asıl sen kusura bakma dersten çok bunalınca birden önüme bakmadan yürüdüm "Asaf gülümseyip "Fark ettim ayağın ne durumda?" sorduğu soruyla unuttuğum ayağıma bakıp kanın kuruduğunu ğördüm"iyi gözüküyor " diyip Asaf 'a baktığımda onunda ayağıma baktığını fark ettim bana dönüp "yalancı bir kız çocuğu " diyip sandalyeden kalktı. Şaşkın şaşkın ona bakarken eğilip ayağımı kendine çekti, cebinden çıkardığı ıslak mendille yarabandını ğörünce ayağımı çekmeye çalıştım " gerek yok Asaf teşekkürler ben hallederim." Beni dinlemeyip ayağımı daha sert tutup ıslak mendille kuruyan kanları silmeye başladı , soyulmuş yere gelince ağzımdan istemeden acı bir inleme çıktı.Asaf ayağıma daha dikkatli bakıp üflemeye başladı, bu hareketi hem beni rahatsız etmişti hem de utandırmıştı kafamı kaldırıp derin bir nefes aldım tam karşıda Araf ve tayfasını bizi izlediğini fark ettim tabi başak hanımï da unutmamak lazım onlara baktığımı gören başak Araf'a daha da sokuldu Araf bana ters ters bakarak kollarını açıp ona izin verdi sinirli sinirli ona bakıp kendi neyki sevgilisi ne olsun diye homurdanıp önüme döndüm Asaf'a baktığımda yara bandıyı yapıştırmış sandalyeye oturuyordu. "Teşekkür ederim hiç gerek yoktu ben hallederdim" diyip kafamı eğdiğimde Asaf "önemi yok kız çoçuğu " dedi.

Öğle arasının sonuna kadar Asaf'la konuşup cok iyi anlaşmıtık neşe'nin yokluğunu bana biraz unuttura bilmişti, anlattığına göre önceden bu okuldaymış ama 1 yıl öncebu okuldan gitmek zorunda olduğunu ve şimdide önemli bir iş için okula döndüğünü öğrenmiştim. Neden gittin? Diye sormamıştım özel veya ailevi bir durum olabilirdi zaten ise kendisi anlatırdı. Dışardan göründüğü gibi sert veya soğuk değildi ya da onla benim yıldızlarım iyi anlaşmıştı. Sınıftaki duvar saatine baktığımda zilin çalmasına 1 dakika olduğunu görünce sevinip eşyalarımı toplamaya başlamıştım fizik hocamız "Evet çoçuklar dersimiz bu kadar konu hakkında soru çözmeyi unutmayın iyi tatiller " dediğinde zil çalmıştı öğle arasından sonra ne Asaf'ı ne Araf ve tayfasını görmemiştim benim için daha iyi olmuştu dersi rahatça dinlebilmiştim çantamı toplamayı bitirdiğimde telefonumu alıp Neşe'ye bize gelmesi hakkında kısa bir mesaj attım. Durağa vardığımda otobüsü beklemeye koyuldum iki dakika gibi bir süre sonra önümde o geceden tanıdıgım BMW durunca gözlerimi devirip arabanın inen siyah camına baktım görüş açıma tam tahmin ettiğim gibi Araf girince bıkkınlıkla ve biraz merakla "Ne var Araf" dedim Araf tepkisiz umursamaz şekilde bana bakıp " otobüs yeni geçti diğeri geç gelir gel bırakim" diyen Araf'a şaşırmış ve alayla bakıp "Hayırdır düşünceli bir Araf gözlerimi yaşartıyor" dedim Araf " keyfin bilir o adamlar yarım bıraktığı işi tamamlarken çenenle onlarla başa çıkarsın" diyip arabanın camını kapattı içim birden ürperince korkmadım değil, o pislik adamlar tekrar bana bir şey yapmak isterlermiydi? Hemen arabanın kapısını açıp ön koltuğa oturdum. Bu korkmuş halimi gören Araf tebessüm edip arabayı çalıştırdı "Hiç gülme Araf o adamlardan korkup bindiğimi sanıyorsan yanılıyorsun sadece otobüsü beklemek istemedim diye bindim." diye küçük bir yalanla açıklama yapmıştım,Araf bana ınanmamış bakışı atıp önüne dönüp sert bir sesle "kemerini tak "dedi emiri karşışında göz devirip kemerimi taktım aslında inat edip takmazdım ama can bu şakaya gelmez.

Yol boyunca sessiz kalmamızdan sıkılıp Araf'a döndüm "Asaf'la aranızda bir sıkıntı mı var ?,bugün birbirinize soy isimleriyle hitap ederken çok korkunçtunuz." diye merak ettigim soruyu sordum.Araf'ın direksiyonu sıkmaktan parmaklarınının beyaz beyaz boğumlandığını görmem beni tedirgin etmişti. Neyimeydi ki zaten haddim olmayan soruyu sormak tam özür dilemek için ağzımı açmıştım ki Araf sinirli ve sert bir şekilde "seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma kız çoçuğu !!" yoldan gözlerini ayırmadan söylediği bu söz beni biraz kırmıştı,ne bekliyordum ki Araf'tan. Önüme dönüp parmaklarımla oyalanıyordum ki Araf'ın sorduğu soruyla birden ona döndüm ." Asaf'tan hoşlandın mı? "   sorduğu soruyla şaşkınlıklaağzımdan "Nee" çıktı " İlk günden baya samimiydiniz yoksa Kaan sana pas vermeyince bide Asaf'tan mı şanşımı denim mi dedin?" söylediği sözler agzımda acı bir tat bırakırken bir yandan da bıçak gibi vücuduma saplanmıştı. Vücuduma giren ani bir sinir patlamasıyla "Sen ... Sen kendini ne sanıyorsun ne hakla benle böyle konuşursun bana bak Araf beni yanındaki sürtük sevgililerinle sakın karıştırma sakın, belki kalın kafan bunu yine anlamayacak ama insanlık namına söylim iki insan ilk günden iyi anlaşınca arkadaş olabiliyor ayrıca yardıma ihtiyacı varken de senin aksine düşünceli olabiliyor.!!" sinirden emniyet kemerini çıkartıp "Durdur arabayı inecem!" dedim beni duymazlıktan gelip gaza yüklenen Araf'a "Eğer durmazsan kapıyı açıp atlarım" dedim bana yine cevap vermeyip daha da hızlanınca "Allah'ın cezası" diyip arabanın kapısını açtım gözlerimi kapatıp tam atlayacakken birden güçlü bir lastiklerin çığlıklarını duymamla bir kol tarafından çekilmem bir olmuştu.Ani frenle savrulan saçlarım ve bedenimle tutuğum göz yaşlarımı bıraktım.Beni belimden tutan Araf yakın olan bedenlerimizi ayırmadan saçlarımı yüzümden çekmek isteyince izin vermedim,ağladığımı görüp aciz sanmamalıydı. Direnmeme rağmen saçlarımı yüzümden cekip diger eliyle göz yaşlarımı sildi ardında "değil" dedi. Kalan göz yaşlarımı elimle silip ona anlamamış şekilde baktım, " o sevgilim degil yeni kız" elimde olmadan tebessüm ettim ,"neyse kız çoçuğu kusura bakma sinirlendim." birden şaşırıp "bu Araf dilinde özür mü oluyor?" dedim Araf ise sinirle "uzatma kız çoçuğu !" gözlerimi devirip gülümsedim . Araf ATEŞ az da olsa pişman mı olmuştu? Onun demsiyle Araf ATEŞ... Kafamı kaldırıp ona baktığımda hala çok yakın olduğumuzu fark ettim tam uzaklaşacakken kolumu tutup çekilmeme izin vermedi

Selammmm! eğer sol alt köşedeki yıldıza dokunmadıysan dokunmayı unutma :) :*
Karakterler hakkındakı düşüncelerinizi de yazın:

Ateş

Rüya

Neşe

Asaf

Mert

Gökhan

Emir

Ve Kaan

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin