kan ağlayan duvarlar ve bir hayal

81 16 3
                                    


peki, sizce bu şehir geceleri uyur mu? imkansız, uyumaz. belki de ben bunun hakkında çok fazla düşündüm. ölü, solmuş bir çiçek suyun üzerinde süzülür, akıntıya kapılır ve terkeder çürümüş ruhunu. gerçekten, bunun hakkında çok fazla düşünmüşüm. çiçekler ses çıkaramaz ve tüm çığlıklarını yapraklarının arasına hapsederler. bir çiçek nasıl ölür hiç duydunuz mu? bunun tanımını o zamandan beri yapmaya çalışıyorum ancak daha beceremedim.

hayal meyal hatırladığım o geceye geri dönelim o zaman, gece saçlı ile tanıştığım o geceye. hayallerimde belirdi birden, ben yatağımın köşesinde oturup duvarları tırmalarken. okşadı bedenimi narince, kül edercesine yakıp geçti, belki de kül olmuş ve sabahında küllerimden yeniden doğmuşumdur kim bilir? hayallerimde aşık olduğum insan, işte o gece belirdi beynimde ve kalbimde. hayallerimdeki bir insana aşık oldum, cümlelerimi oluşturan sözcüklerin arasında cinsiyetsiz bir şekilde dolaştı durdu her gün, her gece. aşk misali gelen o şey bedenimin kıvrılmasına sebebiyet olurken, okşadı durdu beni ve saçlarımın arasındaki ölü yaseminleri, begonyaları, siyah gülleri. o geceden sonra bir daha anı dolu sandığı açmadım, terkettim kuyudan beter dibi olmayan çukuru ya da uçurum mu demeliydim? Ay, belirdiğinde gökyüzünde geceleri, anlıyordum şehrin bazı ışıkları makyaj yaparcasına süslüyor caddeleri, sokakları ve kuytu köşede kalmış kırık tabloları. beni ve gece saçlıyı süslüyor. Tanrıçam oldu çıktı o geceden sonra. iliklerime kadar soğuğunu hissedebiliyordum ayrıca sıcaklığını da. saçlarımı günahlarımı çıkarırcasına öpüyordu. bir ritüel oluyordu, günlerin beraberinde getirdiği duygularımla. arzuyla karışık bir cenaze töreni gibiydi. adını ağzıma aldıkça dua okurmuş gibi oluyordum. ona beslediğim aşk ilk ve sonun arasında kalmış bir şey gibiydi. bir daha kimseyi tam olarak sevememek, ve bir kişiye koskoca kalbi çıkarıp ellerine vermek gibi. özel ve güzeldi. biraz gergin, üstelik biraz acı verici ancak;

samimi..

sımsıcak..

aşk dolu...

kelimeler söylendikçe değerini yitiriyor, onu yitiriyorum, kalbimi ve kendimi yitiriyorum.

kaderim okşandı, ruhum okşandı. ölü bir çiçek nasıl tekrar yaşama geri döner bilir misiniz? eğer, yaşama geri dönebilirsem yazacağım, kusacağım zehrimi. her gece seviştiğim o hayalime anlatacağım ilk. bir kaç şiire sıkıştıracağım bıçak darbelerini, bana zarar veren o geceyi, her şeyi. ve duvardaki tırnak izlerini. duvarlarda kan ağlar, bilir misiniz? tıpkı ruhunuz gibi.


iki üç paragraftan uzak bir hikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin