Hiçbir emek olmayan, yazım yanlışlarını süs olarak gören, tecavüzü / tacizi meşrulaştıran, ilkokul terk yazarları ile kitaplarını eleştiriyorum. Yaptığım bir takım eleştirilere biraz da alay ekliyorum ve sizlerin önüne sunuyorum. Ayrıca kitabımda...
Eline kağıt, kalem alan herkes yazar oluyor anladığım kadarıyla. Çöplere bile para verecek, hale geldik.
Bahsettiğim kitap, kötü çocuk.
Zaten bahsetmeme gerek var mı bilmiyorum. Berbat bir kitaptı. Yazarın nasıl kendi cinsini ezen bir kitabı, bu kadar zevkle yazıp, yayımladığını anlayamıyorum. Bir yarı feminist olarak gerçekten kitabı okumakta bayağı zorlandım.
Rezilliği başlatan ve devamının hemen ardından gelmesini sağlayan, Wattpad'de ergen yeri denmesinin, sebebi kötü çocuk, Meriç ve Kayla'nın aşkla dolu, seksi, romantik, hikayesini konu alıyor.
Bu tür kitapları yazan ve okuyan insanlar, kadınları sadece bir obje olarak gören insanlardır. Yazan kişinin cinsiyeti farketmez.
Kadın nedir biliyormusunuz? Hey size sordum.
ANAN.
Meriç tuna'nın yaptığı saçma veletliklere, birde 'kötü çocuk' tehşisi koyuyorsunuz. Ulan sırf kıyafetini vermedi diye, kıza işkence eden bir adamdan bahsediyoruz. Sırf ikinci adını söylemedi diye, kızı bırakan bir adamdan bahsediyoruz! Meriç afedersin de veletmisin?
Kayla ise yaptığı gurursuzluklar yüzünden, 'masum kız' tehşisi koyuyoruz. Haklısınız zaten her masum kız iki dakika da gördüğü adamla, yatıyor değil mi?
Kaylayı hamile bıraktığı için ve kendi bebeğine bakamayacak kadar aciz bir adamı 'romantik' olarak nitelendirdiğinize, anlam veremiyorum.
Meriç tuna'ya hayallerimin erkeği diyordunuz, değil mi kötü çocukculargiller?
Ozaman sizin hayalleriniz, çöpten başka birşey değil.
Düşünebiliyor musunuz? kitapta köpeğe bile bir kadından fazla değer verebiliyordu.
O kadar evrimsiz bir kitaptı ki anlatamam. Evrimsizden kastım şu;
Babam'ın olduğu bu evde nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Bügün yine, diğer günler olduğu gibi, yemek yemedim. Ne kadar aç olsam da, o herifin yaptığı hiçbir şeyi yemezdim. Yiyemezdim. Bu anneme haksızlık olurdu. Her ne kadar barışmış olsalar bile, kalbinde bir kırıklık olduğuna emindim. Birden pencere açıldı. Meriç İçeri girdi ve kolumdan tuttuğu gibi, öptü sonra hani zengin yha, beni restoranta götürdü.
Anlamayanlar için söyleyeyim. Ya abi çocuk gelmiş, hemen seni restoranta ışınlıyor zaten değil mi? Evrimsizden kastım buydu. Bir zaman geçiriyor değil mi? anlatsana yazar n'olduğunu. Pardon unuttum arkadaşlar. Meriç hani kötü çocuk yhaaaaa, ışınlanma güçleri falan var.
Daha fazla devam edemeyeceğim eleştiriye, çünkü ben bir rezillik için hayatımdan dakikalar ve saatler verecek kadar düşmedim.
4. kitabın sonu böyleymiş;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
