Bokuto Koutarou, yedi denizin korsanı, bir canavardı. Avcı kuş denirdi ona. Sinsiydi, dehşet vericiydi, zekiydi ve güçlüydü. Herkes ondan ve tayfasından korkardı. "Fukurodani"nin Charon'un teknesi olduğunu söylerlerdi, ölülerin ruhlarını taşırdı.
V...
"İsmin ne?" dedi aniden kalabalıktan sıyrılan bir ses. Akaashi başını kaldırıp gözlerine baktı adamın. Altın sikkeler gibiydi gözleri, kocaman ve altın sarısı.
"Akaashi Keiji." diye cevapladı sesini olabildiğince stabil tutmaya çalışarak. Gergindi, bir korsan gemisindeydi, bu gemiye getirildiği kölelerle birlikte öldürülmenin eşiğinde olabilirdi. Son anlarını yaşadığını düşünüp ürperdi.
"Akaashi Keiji." diye tekrar etti adam ismi sessizce. Gözlerini kıstı. "Beni takip et."
Adam daha adımını atmadan kenara çekilip açtılar yolu. Akaashi'nin hedef tahtası olarak kullandığı küstah sarışın adam bile ürkmüş duruyordu. Akaashi sessizce takip etti altın gözlüyü.
Arkasından görebildiği kadarıyla, adam epey yapılıydı. Omuzları çok genişti, gömleğinin kumaşı kollarının etrafında gerilip kalmıştı. Akaashi yutkundu, altın göz eğer istese çıplak elleriyle boynunu kırabilirdi. Hayatı için dövüşmeye hazırladı kendini mental olarak.
Altın göz onu bir kamaraya getirdi, Akaashi kamaranın büyüklüğü karşısında şaşırdı. Tüm mürettebatın kamaraları bu kadar lüks olamazdı, bu adam özel biri olsa gerekti.
"Kimsin sen?" dedi Akaashi ikisi de kamaranın ortasına kadar ilerleyince.
"Kaç korsan tanırsın?" dedi adam cevap vermek yerine. Akaashi irkildi.
"Hiç. Sadece isimler."
"Güzel." Adam büyükçe ahşap bir masaya yaslandı, üzerindeki harita rulolarından bazıları yere yuvarlandı. "Beni tanımıyorsan kelleni alacağım. Bokuto Koutarou ismini hiç duydun mu?"
Dudaklarını yaladı. "Bokuto Koutarou." dedi sessizce. "Yedi Denizin Avcı Kuşu. Çaldığın ganimetlerin ve yağmaladığın gemilerin sayısı belli değil. Krallar senden nefret ediyor. Kraliçeler ise aşık sana." Yutkundu. "Doğru mu biliyorum?"
"Ne kadar güzel anlattın." Sırıttı. Yaslandığı masadan uzaklaşıp iki büyük adımla yanına geldi Akaashi'nin. Baykuşlarınkileri andıran gözlerini kısarak inceledi Akaashi'nin yüzünü. "Kirlisin." dedi sonra tükürür gibi.
"Ben bir köleyim, Bokuto-san." dedi Akaashi sessizce. Bokuto güldü. "Doğru. O çapakların altındaki gözler ne renkmiş bir baksak ya?" Ve sonra, daha Akaashi ne olduğunu anlayamadan ensesinden yakalandığını hissetti, sonra anımsadığı tek şey buz gibi suyun yüzüne çarptığıydı.
Bokuto onu ensesinden sertçe çekerek çıkardı fıçıdaki suyun içinden. Daha Akaashi nefes alamadan bir daha batırdı kafasınu suya. Akaashi bir anlığına bir fıçı suda boğulacağını sandı, ama Bokuto çıkarttı onu fıçıdan. Akaashi derin nefesler alarak nefesini düzenlemeye çalıştı, Bokuto ise uzanıp sertleşmiş avuç içleriyle Akaashi'nin yüzünü sildi.
"Oh?" dedi sonra, sesi gördüğü şeyden eğlenmiş gibi çıkıyordu. "Bu kadar güzel bir köleyi binlerce altına satabilirsin." Akaashi dehşet içerisinde yutkundu, Bokuto ise onun korkusunu fark etmemiş gibi devam etti. "Senden harika bir fahişe olur, Akaashi Keiji. Gemime milyonlar kazandırırsın."
"İstemiyorum." diye fısıldadı Akaashi, sesi o kadar güçsüz çıkmıştı ki neredeyse duyulmayacaktı.
"Ah, kendimi anlatamadım sanırım." Bokuto güldü, Akaashi bu samimi harekete rağmen kanının donduğunu hissetti. "Bu geminin üzerinde olduğun sürece, senin Tanrı'n benim Akaashi Keiji. Ve ben kararlarımı verirken kullarıma sormam."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" i am your god , akaashi keiji . "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" i am nothing but yours , bokuto-san . "
[UYARI: Hikayede şiddet, taciz, cinsel ve fiziksel istismar, kölelik, seks işçiliği gibi konular yer almaktadır. Rahatsız olacaklar lütfen okumasınlar. Abusive bir ilişkiyi anlatıyor olacağım. Hiçbir şekilde abusive ilişkileri fetişize etmiyorum, fetişize edenlerin de hikayeyi okumamasını rica ediyorum. Teşekkürler.]
➳
ne yaptım ben de bilmiyorum
bölümlerini Arabella'yı bitirdikten sonra yazmaya başlayacağım, eylül sonuna bölüm atmamış olursam beni taşlayın
ayrıca not: karakterlerin çoğu kötü şeyler yapacaklar, çok kötü şeyler. hiçbirini karakterlerden nefret ettiğim için vesayre yazmadım, hepsi oğlum. beni dövmeyin lütfen
