Büyü

-1-

Playlist; Artic Monkeys - I Wanna Be Yours

Multimedia; Simar

Keyifli Okumalar.

1.Bölüm

Yer yüzünün en şansız genç kızı olmamamın tek sebebi Müslüman olarak doğmuş olmamdı sanırım. Yoksa büyük ihtimalle yer yüzünün en şansız genç kızları arasın da ilk sıralarda yer alırdım.

Daha 12 yaşında annesini kaybetmiş, ardından ise alkole başlayan babamı o illetten kurtarmaya çalışmış fakat başarısız olmuştum

Babamın her gece sarhoş olmasına göz yummuştum. O sarhoş olup bahçede annemi çok özlediğini haykırıp saçma sapan küfürler edip bizi mahalleye rezil ederken; ben odama çekilip bozuk cızırtılı ses çıkaran kulaklığımla bir özel okula burslu olarak kabul edilmiştim. 

Babamdan ve şu lanet mahalleden kurtulmam için önüme bir umut ışığı doğmuştu. Şuan düşündüğüm ve istediğim tek şey o özel okul da zengin bir züppeyi kendime aşık edip, sonsuza dek bu mahalleden kurtulmaktı. Ve babamın içki dolu o nefes kokusunu çekmemekti. Bunun için her şeyi yapardım, her şeyi. Bu şey büyü bile olsa.

"Sıra sizde hanımefendi!" dedi başını siyah bir şalla örten esmer kadın, düşüncelerimden ayrılmama yardımcı olarak. 

Ona başımı sallayıp oturduğum tabureden kalktım. Küçük karanlık dar koridorun sonunda ki kapıyı iki kere çalıp, içeriye girdim. Ne göreceğim hakkında hiçbir fikrim olmamasına rağmen korkmuyordum. Bu garipti buraya beni gönderen Aslı'nın bana korkmamam için söylediği şeyleri yapmama hiç gerek kalmamıştı.

Karanlık odaya ilk adımımı atmam ile öksürük krizine girmem bir olmuştu. Öksürüğümü kontrol altına aldığımda ise odayı incelemeye başladım. Boş oda da yalnızca yere serilen bir kareli sofra örtüsü, üzerinde duran ve tüm odanın buharla dolmasını sağlayan koca bir kazanın altında ufak piknik tüpü ve hemen onun arkasında bana gülümseyerek bakan saçları ağarmış yaşlı bir kadın.

"Sen Simar olmalısın" dedi hala kapıda donmuş olarak ona bakan beni incelerken.

Ne tepki vereceğimi bilmiyordum ismimi biliyor olması beni ürkütmüştü. Aslı bana randevu alırken hiçbir bilgimi vermediğini söylemişti. Bu yaşlı kadın nasıl olurda ismimi biliyor olabilirdi ki?

"İsmimi nereden biliyorsunuz?" diye sordum hala kapıda dikilirken.

"Korkma buraya gel Simar" dedi sorumu önemsemeyerek, hala bana gülümseyerek bakıyordu.

Kapıyı ardımdan yavaşça kapattım. Yalnızca mumlarla aydınlatılan odada onun karşısına geçip yere oturdum. Bu odayı hiç böyle hayal etmemiştim. Beklediğim oda, şu filmlerde ki korkutucu odalardandı yani büyücülerin odaları genelde öyle olurdu.

"Bana ne istediğini söyle Simar" dedi kısık sesiyle.

Kadın su ile dolu olan kazanın içine bir kaç tutam ot atarken, elimde ki kağıdı ona doğru yavaşça ittim.

Yaşlı kadın kağıdı gördüğünde buruşmuş suratında bir şaşkınlık belirdi. Ancak buna aldırmadan yavaşça kağıdı eline aldı ve incelemeye başladı.

Kadının "Tekkand Koleji mi?" diye sorması beni yine bir şaşkınlık dalgası içerisine sürüklemişti. Tamam çok ünlü büyük bir kolejdi. Fakat bu çağ dışı bir kulübede, dünyadan habersiz yaşlı bir büyücünün sadece okulun resmine bakarak koleji tanıması şaşırmama neden olmuştu.