Playlist; Tom Odell-Another Love
2-Bölüm
"Çok korkuyorum" dedim gözlerimi daha dün gece hazırladığım çantama dikerken.
Bu yaptığım şey tamamen yanlıştı. Kendi çıkarlarım uğruna bir insanın hayatını değiştirmek, onu bir kıza bağlamak,aşık etmek, ah üstelik bunu şu büyü denen ultra günah şeyle yapmak...
Aslı düşüncelerimden ayrılmamı sağlayacak sertlikte elimi sıkarken "Korkmamalısın sadece hazırladığımız maddelere dikkat etmelisin." dedi sessizce ve beni neşelendirmek amacıyla sesini yükselterek "İlk maddemiz de hiçbir şeyden korkmamak!"diye bağırdı. Yüksek sesi odada yankı yaparken beni hızla oturduğumuz yataktan kaldırıp, duvarda asılı duran, kenarı çatlamış aynanın önüne çekti.
"Bak kendine,güzelliğine" cümlesini fısıltı şeklinde devam ettirmişti "O çocuk sana aşık olacak."
Kurduğu saçma cümleleri ciddiye alarak aynada kendimi incelemeye başlamam aptalca bir şeydi. Ezik göründüğümü biliyordum, biliyordu. Dalgalı koyu kahve kırık saçlarım, 18 yaşında bir genç kıza oranla kısa boyum, hiçbir erkeğin dikkatini çekemeyen dudaklarım ve fazla kilolarım...
Aslı'nın bana güzel olduğumu söylemesi yalnızca öz güvenimi yerine getirmek amaçlı yaptığı bir şeydi. Kendime güvenimin olmadığını o da biliyordu.
"Çirkinim." dedim kısaca ve onun itiraz etmesini istemediğimden hızla devam edip konuyu değiştirdim. "Sanırım okulun ilk günü geç kalacağım" Yerde ki çantamı alıp Aslı'ya döndüm.
Aslı omuz silkerek bana sarıldığında "Bol şanslar" diye fısıldadı kulağıma. Geri çekilerek yüzümü incelemeye başladı.
Zorla sırıtıp "Babamı da görmeliyim ha?" demem Aslı'nın yüzünün de düşmesini sağlamıştı. O da babamı sevmiyordu.
"Sanırım görmelisin" dedi koluma hafifçe dokunup beni cesaretlendirmeye çalışarak "Ben de artık gitsem iyi olur annem birazdan kapıya dayanır" demesi kalbimde 6 yıl önce açılmış olan boşluğun sızlamasına yol açmıştı.
Annem...
"Sen git o zaman ben hallederim babamı" dedim zorla gülümsemeye çalışarak.
Başını sallayıp "Akşam beni aramayı unutma" diyerek kapıdan çıkıp giderken öylece arkasından baktım.
Kendimi hazır hissettiğimde ise hızla çantamı koluma takıp derin nefesler almaya başlamıştım.
Bir an önce babamı görüp evden çıkmazsam, okulun ilk günü geç kalıp 'ezik' damgasını yiyecektim.
Kapıyı açıp salonda ayaklarını orta sehpanın üzerine dayayarak uzanan babama seslensem de gözlerini açmamış benimle ilgilenmemişti. Dün gece fazla içmiş olmalıydı.
Ağır içki kokusunu umursamadan babama doğru yaklaşıp kolunu dürterken "Baba ben gidiyorum" demiştim, bir umutla uyanacağını beklerken. Fakat onun tek yaptığı kıpırdanarak "Cehenneme kadar yolun var" demesi olmuştu. Bu cümlesi beni üzmemişti, her içtiğinde yaptığı bir şeydi.
Doğal halleriydi bunlar babamın.
Bir şey demeyip kapıya hızla ulaşıp krem renginde ki çakma converselerimi giyerken, okulun krem tonlarında ki mini şortuna uyum sağladığı için seviniyordum.
Bahçeden dışarı çıktığımda o koca bahçenin ortasında emanet gibi duran koyu kırmızı gece kondu evimize nefretle bakıyordum. Tüm kötü anılarımın bulunduğu bu küçük kulübe 6 yılımı yemişti, hiç acımadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyü
Mystery / ThrillerSimar. Anlamı ayna da kendisini gören ilk kadınmış.O kadının aynada kendisini ilk gördüğünde hissettiği duyguları gerçekten merak ediyordum.O da benim gibi mi hissetmişti? Aynaya her baktığın da kendisinden nefret etmiş miydi? Fakirliğinden utanmış...