10
Tak.
Bir bozuk paranın yere düşmesi.
Saatin ufak tiktakları.
Saat, 11.25
Güçlü bir rüzgar.
Saçlarının geriye uçması.
Bütün bunlar, tek bir saniye içinde olmuştu. Korku göğsüme, tek bir saniye içinde dolmuştu.
Kolunu yavaşça çekti ve hızla geriye çekildi. Bakışlarından kafasının nasıl karıştığını görebiliyordum.
Hayır.
Gözlerine gelen saçları kulağının arkasına atarken çk gergin ve korkmuş görünüyordu.
Hayır, lütfen.
O anda anladım ki, hayat sadece saniyeler içinde değişebiliyordu. Sadece saniyeler içinde insanlar ölebiliyor, insanlar değişebiliyor ve kalpler kırılabiliyordu.
O, sadece saniyeler içinde beni unutabiliyordu.
"Sende kimsin?"
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır!
Göğsüm sökülüp kalbim yerinden çıkarılmış gibi hissediyordum. Nerede olduğum unutup ayağa fırladığımda sertçe sallandık ve o ufak bir çığlık attı.
Bütün cesareti, bir anda yok olmuş gibiydi.
Hayır.
Korkmuş gözlerine baktım ve öldüğümü hissettim.
Gerçekten ölüyordum.
Çünkü biliyordum ki, ancak ölüm bu kadar acı verici olabilirdi.
Beni bırakma.
Yutkunmaya çalışırken gözyaşları gözlerime doldu. Burnumu sertçe çektim ve geri çekildim. Dönme dolap bir turu tamamlamak üzereydi. Ondan uzak durmaya devam ederken, çatlak sesimle konuştum.
"Hiç kimse. Beni, başka yer olmadığı için buraya oturttular."
Kaşlarını çattığını gördüm.
"Ama bizden başka kimse yok?"
Bir tur tamamlandığında, daha hakkımız olmsına rağmen hızla indim ve koşmaya başladım.
Bunu yapamazdım!
Yapamazdım!
Yapamazdım!
Onu öyle bırakmamalıydım, biliyordum. Ama ne diyebilirdim? Ne diyebilirdim!?
Yapamazdım.
Bu çok zordu.
Çok zordu, çok yorulmuştum. Gözyaşları gözlerimde durmaya devam ederken nefesim kesilene akdar koştum.
Koş.
Kaç buradan.
Uzaklaş ondan.
Canımı yakıyor.
Benim canımı yakıyor.
"AAAhhhhh!"
Geceye doğru bağırdım.
Koşmaya devam ederken ayağım çöpün yanındaki kutulardan birine girdi ve yere kapaklandım. Yüz üstü düştüğümde acıyla bağırdım.
Acıtıyordu.
Ellerimden destek alıp yere oturdum ve önümdeki bir çöp poşetini hızla fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12 SAATTE AŞK -ASKIDA-
RomanceAşkın en imkansız hali 12 saatte aşk Sen, her on iki saatte bir beni unutuyordun sevgilim. Ve ben, on iki saatte bir ölmeyi öğrendim.