MERHABA!
HİKAYE TOPLAMDA 20 VEYA DAHA AZ BÖLÜMDEN OLUŞACAK VE BİR AYDA TAMAMLANACAKTIR.
HİKAYE ERKEK BAKIŞ AÇISIYLA YAZILDIĞI İÇİN ÖNYARGILI BAKMANIZI İSTEMEM.
Oldukça kısa bir yolculuk olacak, bir aşk hikayesine tanıklık edeceksiniz.
İlk bölüm biraz daha uzun ama diğer bölümler daha kısa olacak.
Desteğinizi esirgemezseniz çok mutlu olurum.
O zaman başlayalım ♥
Şarkıyı dinleyebilirsiniz.
Not: Hikaye anterograd amnezi rahatsızlığından esinlenerek yazılmıştır. Buna rağmen bilimsel olarak hastalığı ele almadım. Ya da hastalığın tümünü ve gerçekçi kısımlarını.
Yani çoğu şey kurgulanmıştır.
***************************************************
1
Ben sanattan anlamazdım. Edebiyattan, şiirlerden, süslü sözcüklerden hiç mi hiç anlamazdım.
Kızları tavlamak için zekice kelime oyunları yapan ama aslında geri zekalı gibi görünen o uyuz heriflerden de nefret ederdim.
Yani, daha ne kadar geri zekalı olabilirlerdi ki?
Ve evet, geri zekalıyı bir dakikadır yüz kere falan kullandığımı biliyordum.
İşte tam o anda, kendi iç sesim o uyuz heriflerle dalaştığı sırada onu gördüm.
Onu.
Adının daha sonraları Kayra olduğunu öğreneceğim o kızı. Ve ben, o şairim diye geçinen budala heriflerden nefret eden ben, bir anda bir şaire dönüşmüş, beynimden onun güzelliğine methiyeler düzmeye başlamıştım.
Gümüş rengi saçlarından yansıyan ay ışığı, gözlerimi kamaştırıyordu. Oldukça ufak tefekti. Bundan olsa gerek, elleri de pek minikti. Biliyordum ki elini tutsam, elimin içinde kaybolup gidecekti. Minik ellerinde tuttuğu kalın kitaba takıldı gözlerim. Adını tam olarak göremiyordum.
Teni, sanki şeffafmışçasına beyaz ve kırılgan görünüyordu. Düz saçları omzundan aşağıya doğru dökülüyordu. Bir peri kızına benziyordu.
Bu gerzekçe benzetme yüzünden kendimden utanırken başımı iki yana salladım.
Harbiden budala heriflerden birine dönüşüyordum. Kendimi sarstım. Kendine gel aptal!
Kendime, özüme dönmeye çalışıyordum ama bu imkansız gibiydi. Kendimi o parıldayan gümüşümsü saçlara bakmaktan alıkoyamıyordum.
Normalde saç boyalarının iğrenç ve kokuşmuş şeyler olduğunu düşünürdüm. Ama doğal olmayan bir saç renginin, birine böylesine yakışabileceği aklıma bile gelemezdi.
Ben genelde doğal sarışınlardan hoşlanırdım. Kızıllarda fena değildi tabi. Esmerlerle pek aram yoktu, ama neden olmasın?
Kafasını kaldırıp bir an için durduğum yere baktığında, kalbimin teklediğini hissettim. Sonra kaşlarımı çattım. Kalbin teklemesi de ne demekti şimdi?
Gerzek.
Bakışlarını üstümden çekmezken yavaşça sırıttım. Buna karşılık ürkmüş bir şekilde bakışlarını kaçırdı. Evet, bugünkü sapıklığını da tamamladığını da göre evine gidebilirsin beyinsiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12 SAATTE AŞK -ASKIDA-
RomanceAşkın en imkansız hali 12 saatte aşk Sen, her on iki saatte bir beni unutuyordun sevgilim. Ve ben, on iki saatte bir ölmeyi öğrendim.