Kalbinde papatyalar ekili sevdiğim. Ayaklarına nasırlar dikilmiş senin. Yüzünde ne var öyle? Yaşlanmış ve çamura bulanmış gibisin. Avuç içlerinde bir çınar ağacının en taze dalından kopmuş kıymıklar duruyor. Kan mı o? Dayanamam kanamana. Peki ya sırtın neden 80lik eli bastonlu dedelerinki kadar kambur? Göğsünde bir kıpırtı var. Bu, eskilerden anımsadığım bir hareketlilik. Senin kalbine dikenler mi battı, zorlanıyor göğüs kafesin. Parmak uçlarını, öptüğüm yerlerden kırmışlar sanki. Neden karşılar peki seni bu kadar sevmeme? Ayın görkemi vurmuş göz kapaklarına. Kirpiklerin düşüyor gibi, ne oldu sana böyle? Hele kokun. Kokunda anımsayamadığım bir şey var. Hatırlayamadığım. Sanki şey gibi. Şey. Neyse. Biraz acıdı kalbim bunu söylemeye. Ama sesin... Sesin bu değildi senin. Senin sesin bir bebeğin ilk cümlesi gibiydi. Öylesine neşe katardı insanlara, kıskanırdım. Ama şimdi? Sesinde bir seri katilin soğuk bakışları var. Bir babanın çocuğuna tokadı, bir annenin kızına sırtını dönüşü var. Göz bebeklerini mi aldırdın; ne bu evladını kucağına alamadan öldüren anne bakışları? Sesin yankılanıyor kulağımda. Ne dediğini anlayamadığım şeyler dönüyor içerde. Yavaş konuş, duyamazsam söylediklerini, gelmez öptüğün ellerimden birşey.. Göğüslerim kanıyor. Bu da ne böyle? Nefesim kesiliyor. Silikleşiyorsun. Dur, göremiyorum güneşten sıcak kalbinin serçe kanatlarını! Hayır! Bu beklediğim bir şey değildi. Papatya gülüşün kayboldu. Gitme... Ya da git. Daha fazla acıtamazdın içimi. Gölgelerin arasından geç ve benim için diktiğin sarmaşığın önünde dur. Seni buradan görebiliyorum. Bir mezar kaz. Avuçlarımdakilerle aynı olsun. Yoksa yadırgarım yerimi. Vazgeçtim. Iki mezar olsun. Kirpiklerimde asılı duran salıncakta bir ceset daha unuttun. Onu rahata erdirmeliyiz. Şimdi yürü kalabalığın arasına. Kendine bir kurban seç. Ama fiyakalı olsun bu kez silahın. Kurban olduğum deme ona da. Önce avuç içlerinde tam et onu, sonra da en güzel yerine sapla avuçlarındaki kıymıkları. Ağır olsun kan kaybı. Yavaş ve sancılı olsun. Ve Mavi'den uzak tut onu. Ama sana da aşk olsun be sevgili. Ne güzel de gömdün beni. Mavi kokuyorum sayende. Nasıl maktülü olmam böyle güzel katilin?.. Minnettarım sevgili. Seni en güzel ben sevdim. Allah var, beni de en güzel sen sildin.. Şimdi, gitmem gerek. Kendine iyi bak sevgili. Yaşaman gerek. Daha uzun zamanlar görmen gerek Masmavi'nin altında. Yaşayacağın ahların var. En derininden uykusuzluklar dilerim...
