Acı Bir Kabulleniş

97 1 0
                                    

Bir martı uçtu bugün sesinin en gülen yerinden. Ve bir papatya bıraktı saçlarının en ince yol ayrımına. Bugün bir bebek doğdu göz bebeklerinde. Bir şarkı ayaklandı uçsuz bucaksızlığının karanlığında. Bir yiğit sevdalısına döndü gurbetten. Ayrılıklar kavuştu bugün, gidenler döndü, ağlayanlar güldü ve sen gittin. Bugün tüm goncalar gül oldu senin uyandığın şehirde. Ve bülbüller şakımaya başladı bir ayva ağacının tomurcuklarından güllere doğru. Bugün ayak bastığın şehirdeki betonlar çayır çimen oldu. Her birinden bir karınca çıkıp ekmek götürdü evine. Ve her birinden bin çiçek açtı. Bugün kimse papatyaların yapraklarıni koparmadı seviyor mu diye. Bugün herkes birbirine sevdiğini söyledi. Bugün şiirler dile geldiler sen uyandığında. Ve sen uyandığında bir gemi ayrıldığı limana geri yanaştı. Bugün sen uyandığında birisi dudaklarından öptü bir okyanusun. Bugun birisi her gece gördüğü düşü yaşayarak uyandı. Bugün bir çocuk babasından aldığı çikolatayı gülümseyerek yedi. Bugün bir aile mutlu oldu sen uyandığında. Bugün bir günahkar günahlarından arındı ve bugün bir kadını avcunun içinden öptü babası. Bugün dünya daha bir güzel döndü. Ama ben daha bir kırıktım. Bugün ben yaşarken toprakla örttüler benim üzerimi. Karnımın içindeki eski kırık aynalar ciğerlerimin içine battı. Dudaklarımın arasında sönüp giden sigaraların külleri içime savruldu sen uyandığında. Dudağının üzerindeki leke gibi kısıktı sesi beynimin. Öfkemin iki adım gerisinde durdum ve sesimden göğsüne uzanan kalelerin gölgesinde üşüdüm. Bir yaz rüzgarının 'gelmeyecek' dediğini duyar gibi oldum ve durdum. Bugün sen uyandığında, beynimin içinde kurduğum onca hayalin sessizliğini dinledim ve sesim acıdı. Ben bugün adımlarımın en sığ yerinden öldüm. Kış geldi bugün benim saçlarımın en kırık uçlarına. Ve gözlerimdeki nem dondu bugün soğukluğundan. Yüzümün rengini alıp gittiğin günün üzerine epey sönüktü içimin odaları sen uyandığında. Nikotin kokan parmaklarımdaki kalemin biten mürekkebini farketmeden yazmaya devam edecek kadar öldüm ben bugün. En mavi doğduğum yerden siyaha boyandım bugün sen uyandığında. Gökyüzümden bulutları sildiler bugün ve bir daha uçmadı içimin kuşları. Şimdi sen'li hayalleri defterimden karalayıp 'hepiniz'li cümleler kurmaya çalışıyorum. Alışıyorum da. Sonra çabalamaya mecalim yetmeden yine sana karışıyorum. Yabancılığa bulanacağım sevgili. Giderek azalacağım ve tükeneceğim sendeki 'herkes'in içinden. Yok olacağım endişelenme. Bugün sen uyandığında vazgeçtim ben seni maviye boyamaktan. Mavi vazgeçti bugün sen uyandığında. Bugün sen uyandığında ben seni benden azat ettim. Ve bir bebek öldü içimde bugün. Şimdi saat sabahı 7:34 parçaya bölmüş. Ve kollarımdaki kalp atışın kaybolmuş bugün sen uyandığında. Kokun da kaybolacak bir gün. Bir gün sen uyandığında kaybolmuş bulacaksın kendini gökyüzümden. Ve bulamayacaksın aradığın gün ışığını. Bir gün sen uyandığında ben gitmiş olacağım.

Mavi Kadar AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin