Olabilir

89 3 0
                                    

Bugün vaktim yoktur, yarın olabilir. Bugün hevesim yoktur, yarın olabilir. Bugün param yoktur, yarın olabilir. Inancım, umudum, hayalim yoktur ama yarın olabilir. Bugün bir kitabım yoktur mesela, şarkım yoktur, şiirim yoktur, bir çiçek fidanım ya da meyve ağacım yoktur. Bugün korkum da, acım da, mutsuzluğum da yoktur. Yeni bir ayakkabım yoktur bugün, yeni bir kazağım, yeni bir arabam yoktur bugün ya da bir işim. Ama yarın olabilir. Bir sivilcem yoktur mesela yüzümün en dikkat çekecek yerinde, ya da derin bir yaram yoktur kalbimin derinliklerinde, veyahut düşmemişimdir bugün, yoktur dizlerimde kanayan yerlerim, ama yarın olabilir. Ağlamamışımdır bugün hiç, belki de mutlu olmamışımdır bir kere bile, ya da küçücükte olsa sevincim olmamıştır bugün; ama yarın olabilir. Bugün hayatımda olmayan herşey, yarın olabilir. Bugün hiç aramamışsındır mesela, gelmemişsindir bugünden öncekiler gibi hiç bana, sarılmamışsındır bugün, aklından geçtiğim bir an olmamıştır. Bugün beni hayal etmemişsindir hiç, bana dair bir düşünce bile geçmemiştir belki aklından. Kalbin benli gelecek planları kurmamıştır bugün. Bugün de aklının kıyısına vurmamışımdır. Okumamışsındır bugün beni, dokunmamışsındır fotoğraflarımda yüzüme, bakmamışsındır gökyüzüne pencerenden beni düşünerek. Bugün bunların hiçbiri olmamış olabilir. Peki ya bunların hiçbiri yarın da olmazsa? Ya yarınım olmazsa? Bugün olmayan hersey yarın olabilir derken ya yarına uyanamazsam? Ya uyansam da bir sonraki güne uyuyacak saatlere kadar yaşayamazsam? Ya aklının ucundan bile geçmezken ben, bir telefonla haberimi alırsan? Dokunmadığın parmak uçlarımı, sarmadığın yaralarımı, iyileştirmediğin tüm acılarımı yine kalbimin en ücra köşesinde bırakıp uğurlamak zorunda kalırsan beni sensiz sonsuzluğa? Ya pişmanlık yaşarsan tüm bunları yapmadığın için? Seni çok sevebilecek, ama asla benim kadar sevemeyecek onca kadının yüzüne baktığında derin bir sancıyla ben gelecek olursam aklına ve gözlerin dolar, o güzel kalbin acırsa? Peki ya tüm bunlar olmazsa? Ya hiç pişmanlık duymaz ve başkalarına baktığında derin bir sancıyla ben gelmezsem aklına?
.
.
.
.

Kanıyorum adam. Tüm bunları düşünüp durmaktan, kapanmayan yaralarımın daha da çok açılacağını, darmadağın olacağımı, yorgunluğumun asla dinmeyecek olduğunu düşünmekten gittikçe daha çok kanıyorum. Simsiyah gecelerime doğan Masmavi gökyüzüm olamayacaksın adam. Hissediyorum. Ilk defa hissetmekten bu kadar canım yanıyor ama hissediyorum. Avunamıyorum adam. Kendimi avutamıyor ve kandıramıyorum. Gelecek diyemiyorum. Sevecek diyemiyorum. Geçmiş zaman kipini kullanmak zorunda kalacak olmak canımı acıtırken; ya gelecek zaman cümleleri kuramayacak kadar göremezsem geleceği? Ya gelecek hiç gelmeyecekse? Kaybolma adam. Akıntıya kürek çekmek çok zor biliyorum. Dalgaların kuvveti seni öldürüyor, görüyorum. Ama ihtimal dahilinde de olsa akıntıdan kurtulmak var. Kendini bırakma adam, yalvarırım. Kendini bırakırsan ruhun ölecek. Ama savaşırsan bir ihtimal var. İyileşeceksin adam. Kurtulacaksın. Ama benim yarınım olmayacak. Bugün hiçbir şeyim yok benim. Belki yarın olabilir. Ama yarınım olmayacak. Benim yarınım yok adam. Benim yarınım sendin, ama sen yoksun. Yarın diye bir şey olmayacak adam. Bugün olmayan hiçbir şey, yarında olmayacak. Yarın diye bir şey yok adam...

Mavi Kadar AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin