Soğuk

86 3 0
                                    

İnsanın içi hiç ağrır mı? İnsanın içi buz tutar mı hiç? Kar dolu yüreğinden terler mi insan? Bir insanın atar damarı kesilse, ne kadar yaşar? Soluk borusundan ateş ateş geçen her bir soluğu nasıl olur da buz parçası olup saplanır midesine? Kalbi yırtılır mı bir insanın? Kırıldığı halde umursamadığı saçları yüzüne her döküldüğünde kırbaç olabilir mi? Anlamayacaksın. Içinden geçen her bir cümlenin kulaklarıma nasıl da işlendiğini, dilinden dökülen her kelimenin karman çorman kalbime nasıl da kurşunlar yağdırdığını, eskisi gibi bakmayan gözbebeklerinin gözlerimi nasıl da körleştirdiğini anlamayacaksın. Soğutmaya çalıştığın yüreğimin senden önceden de buzlarla kaplı olduğunu, tek istediğimin içimde ufacık bir çıra yakabilmen olduğunu anlamayacaksın. Yağmurlar yağacak kalbine, ıslanmayacaksın. Sırılsıklam olmak isteyeceksin, parmak uçlarından damlamasını isteyeceksin Masmavi'den yağan damlaların, ama damlamayacak. Nefesimi kesercesine sıktığın parfümünün manasızlaşmasını izleyeceksin sonra, derinden bir iç çekeceksin, o da gelip benim kalbime saplanacak, acıyacağım içten içe, hissetmeyeceksin. Gel demek isteyeceksin 'gidenim', gelmeni isteyeceğim; ama ne gel diyebileceksin, ne geleceksin. Her bir kirpiğin alevli birer ok olup göğsüme batacak, daha çok yanacağım ama kalbimdeki buzlar erimeyecek. Göz kapaklarını mezarıma örtecekler sonra, iste ozaman erimeye başlayacağım. Ama çok geç olacak gidenim. Kalbimdeki buzlarla beraber eriyecek bedenim sıcağından. Tutup çıkaramayacaksın. Çünkü sen beni göz kapaklarından sildin koca yürekli adam. Acımasızlığınla örülü duvarlar bir bir üzerime yıkıldı benim. Anlayamadığın tek şey, anlamını biliyor olmamdı. Ben anlamını bilerek sevdim adam. Ben her bir çizgini ezberleyip her birine ayrı anlamlar işledim. Her saç teline salıncaklar kurdum. Yüzünün her kıvrımına ayrı sokaklar inşa ettim. Her birinde ayrı ayrı yaşadım, her birinde ayrı soluklar aldım ve her yol ayrımına farklı bir düş sakladım. Dudaklarının kenarındaki çukura bin çiçek diktim. Her sakal tanene bir dilek tutturdum. Öldüm öldüm dirildim ben senin her gülüşüne. Görmedin gidenim. Ben suratımı astım ses tellerine, ama sen kulak asmadın. Olsun. Gittiğin yolların dönüşü olsun. Geri dönen tüm yolların bana çıksın. Bahtın birtek bana açılsın gidenim. Sabrın selameti sensin. Selametimsin. Yaşayacaksın gidenim. Ben ölene kadar yaşayacaksın...

Mavi Kadar AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin