---|§|---
6
Bazen bir papatya olmak isterdim, yapraklarımla sevenleri mutlu etmek.. Hep hayal ettiğim şeylerdendi. En sevdiğim rakam olan yedi tane yaprağım olsun, insanlar onları koparıp seviyor çıksın da mutlu olsun isterdim. İnsanları bir nebze olsun gülümsetmek..
Şimdi bir papatya olmuştum ama artık sekizinci yaprağa sahiptim.. İnsanları mutsuz eden bir papatyaydım. Kendini mutlu edemeyen bir papatya nasıl bir başkasını mutlu ederdi ki?
"Yine mi ağladın?"
Bakışlarımı pencereden ayırıp sağa yönelttiğimde kapının önünde duran Arya'yı gördüm ve yüzümü tekrar pencereye çevirdim. Sonbaharın rengi bütün dünyaya hakim olmuştu, gri gökyüzü bile bazen sararmış gibi geliyordu bana.
Arya kapıyı kapatıp yanıma geldi ve masanın yanındaki sandalyeye bana dönük bir şekilde oturdu. Burada olmasından rahatsız olduğumu gösterecek bir biçimde gözlerimi devirdim ve yerimde kıpırdandım.
"Neden sürekli bu pencereye bakıyorsun?" diye sorunca gözlerimi bir anlığına gözleriyle buluşturup tekrar pencereden dışarı bakmaya devam ettim. Arya ona cevap vermediğimi görünce derin bir iç çekti. Beni konuşturmaya çalışıyordu.Bir an aklıma babam geldi, babam da böyleydi. Kalbimi kırınca gelip özür dilemezdi hiçbir zaman. Ama üzgün olduğunu belirtircesine beni konuşturmaya çalışır, türlü şebeklikler yapardı.
"Gizem.. Bana hayallerinden bahset."Arya'nın bu cümlesiyle başımı hışımla ona döndüm. Şaka yaptığını zannetmiştim ama gayet ciddi bir yüz ifadesiyle ona hayallerimi anlatmamı beklediğini farkettim. Sinir bozucu bir şekilde gülümsedim.
"Kamera şakası falan mı bu? Benimle dalga mı geçiyorsun sen?" diye bağırdım oturduğum yatakta doğrularak. Bu çıkışım Arya'yı şaşırtmıştı, bir süre sustu.
"Ne alakası var? Ben sadece merak ettim." dedi mavi gözlerini duvara sabitleyerek.
"Hayatımı mahveden adam gelip bana hayallerimi merak ettiğini söylüyor, işte buna gülerim!" dedim ama mimiklerimi oynatmadan yüzüne baktım. Arya bakışlarını duvardan çekip üzerimde gezindirdi.
"Adın gibisin." dedi ve sonra derin bir nefes aldı.
"Gözlerinin bana anlattığından fazla tanımıyorum seni." dedi. Sanki karşımda günlerdir bildiğim sert, pislik adam değil de bir başkası duruyormuş gibi hissettim. Bana acıyor muydu?
"Tanımayacaksın da." dedim sert bir ses tonuyla.
"Senden nefret ediyorum Arya." diye devam ettim. Son söylediğimle gözleri sinirle baktı bana ve hışımla ayağa kalktı. Üzerime doğru yürürken bir an korktum ama yatağa bir adım kala durdu.
"Tamam, hayatını mahvetmiş olabilirim. Seni burada kalmak zorunda bırakmış olabilirim ama bana karşı bu kadar büyük nefret beslemeni anlamıyorum!"
"Ne demek anlamıyorum ya! Sen benim ruhumu paramparça ettin!"
"Gizem.. Kendine gel! Aileni ben öldürmüşüm gibi davranıyorsun! O yangın olayının üzerine benimle tanıştığın için onları öldüren benmişim gibi bir düşünce oluşmuş bilinçaltında!" deyince bir süre duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli OSİRİS
Mystère / ThrillerYayımlama tarihi 17.08.2017 "Ben katil değilim." "Sen katilsin bense maktül."