-5-

325 18 1
                                    

Odama girdiğimde dolabıma yöneldim. Böyle bir durumda ne giyilirdi? Kapağı açtığımda ne giyebileceğime baktım. Mor çiçekli detayları olan siyah elbisem bir baktım. Bence çok abartılı değildi. Bu elbisede karar kılıp onu yatağın üstüne attım. Bir özelliği olmayan siyah babetlerimi de çıkartıp üzerimi değiştirdim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra misafirler beklemek adına salona indim.

Özlem ablam ve cihan abimde gayet şık giynmişlerdi.  Özlem abla beni gördüğünde gülümsedi.
"Çok güzel görünüyorsun canım."  İçten bir şekilde gülümsedim. O sırada lafı cihan abi böldü. "Bu arada, patron ve ailesi bizim siteye taşınmışlar. Biz de yeni öğreniyoruz. Bu bizim için büyük bir avantaj bu yüzden bir sıkıntı yaşamak istemiyorum." Dediğinde zorla gülümsedim. Özlem ablayı gerçekten seviyordum ama cihan abiye gelince bu sevgi biraz sönüyordu. Nedenini bilmiyordum ama bana karşı fazla samimi değildi.
Ne zamandır umursamadığım için, şimdi de umursamadım ve başımı olumlu anlamda salladım.

En sonunda, biraz daha oyalanmıştım ve zaman hızlıca geçmişti. Zil çaldığında, bütün herkes hazır bir şekilde kapıda bekliyordu.
İçeri 'patron' olduğunu tahmin ettiğim bir adam girdiğinde gülümsedim ardından da bir kadın girdi.
Adam, hafif kiloluydu ve saçları dökülmüştü. Tam bir patron diye geçirdim içimden.
Kadın, adamın tam tersine gayet sağlıklı bir görüntüsü vardı. Hafif kumral kısa saçları göze güzel görünüyordu. İkisine de içten bir şekilde gülümsedim.
"Hoşgeldiniz. Evimize gelerek gerçekten bizi çok mutlu ettiniz." Özlem abla hemen lafa atıldı.
"Bu Efsun, yiğenimiz." Diyerek beni gösterdiğinde elimi uzatarak selamlaştım. Küçük bir 'Hoşgeldiniz' dedikten sonra halam onları içer davet etti.

İsminin Mesut olduğunu öğrendiğim 'patron'
"Oğlumuz biraz geç kaldı, kusurunuza bakmayın lütfen." Diyerek cihan abime döndü.
"Ne demek efendim. Sorun olmaz." Diyerek alttan aldı.
Ortamın sessizliğini kapı zili bozdu.
"Ben bakarım." Dedikten sonra oturduğum yerden kalktım ve kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda gözlerimin büyümesi bir oldu. Kalbim bir an tekledi. Yine o'ydu. Ve yine burada ne yapıyordu?
"Ne istiyorsun sen ya? Şimdi de kapıdan mı giriyorsun?" Sinir bir şekilde gülümseyip gamzelerini ortaya çıkardı. Bana aldırmadan içeri girdi ve salona yöneldi. Arkadından kısık bir sesle bağırdım.
"Hey! Beklesene." Beni duymamazlıktan geldi ve salona girdi. Kapıyı kapatıp bende onun arkasından salona girdim.
Mesut bey birden ayağa kalkıp çocuğa baktı.
"Geldin sonunda evladım. Geç otur."
Birden şokun etkisiyle ağzım açık kaldı.
Yoksa o.. inanamıyorum.
Çocuk yerine geçerken
"Oğlumuz kağan.." diyerek tanıtıyordu. Ben hala şokun etkisinden çıkamadım.
Adını yeni öğrendiğim, Kağan koltuğa oturmadan halam ayağa kalktı
"Hadi sofraya geçelim o zaman.."

^^^
Tedirgin bir şekilde yemeğimi yerken kağan bana bakıp gülüyordu. Ona dik dik baktım ve derin bir nefes aldım. 'Sakin ol efsun. Sakin.'
Mesut bey Kağana dönerek
"Siz tanışmadınız değil mi?" Diye sordu. Kağan ilk önce bana dönüp sırıttı ve babasına dönerek
"Yok, daha önceden görmedim bile" diyerek kestirip attı. Onu şu an öldürebilirdim.
İsmi Yeliz olan, Kağanın annesi lafa katıldı.
"Kağana hala gidebileceği bir okul bulamadık." Diyerek isyan etti. Cihan abi
"Efsunun okulu gayet uygun olabilir. Hem Efsun da yol arkadaşı istiyordu ne zamandır. Beraber gidip gelirler."
Birden öksürdüm.
"Ama çok uzak değil mi? Kağan bence gidemez. Ona daha yakın okullar bulabiliriz" diyerek karşı çıktım. Kağan beni dinlemeyerek cihan abiye döndü
"Evet olabilir. Hem bana okulu da gezdirir. Etrafı da öğrenmiş olurum."
Bu işe Mesut beyde olumlu bulunca kayıt yaptırmaya karar verdiler.
Bu çocuk iyice yakama yapılmıştı. Göz devirerek Kağana baktım. Halinden gerçekten de memnundu.

Akşamın sonunda pek de önemli bir şeyler olmamıştı. Genelde benim Kağana kötü kötü bakmamla geçmişti.
Evlerine gitmek için kapının önüne geldiklerinde, Mesut bey
"Akşam için gerçekten çok teşekkürler. Her şey çok güzeldi." Zoraki gülümsememle onlara baktım.
"Yarın sizi okula bırakabilirim efsuncum. Hem Kağanın kayıt işlenlerini de hallederiz." Yeliz hanım anne şefkati ile söylemişti bunları. Karşı çıkamadan başımı olumlu bir şekilde salladım.
Cihan abi
"İyi akşamlar." Diyerek misafirler uğurladı.

İçimden sinir krizler geçiriyordum. Niye gelip beni bulmuştu ki. Hem de aynı okula gidecektik. Bu düşünceyle sinirlenip odama çıktım hemen. Üzerimdekileri değiştirmeye üşendiğim için direk yatağa kıvrıldım. Yarın zor olacaktı.

SARM'ÂŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin