1.Bölüm

39 7 4
                                    

Annemin "kahvaltı hazır Belya hadi gel" demesi ile sürünerek yataktan çıktım. Merdiven basamaklarını ağır ağır inerken nerden geldiğini anlamadığım bir oyuncak bir ok alnıma vurması ile uyandığımı fark ettim.

"Aden Allah aşkına yine mi ablana ok attın! Bak bir sabah uyku sersemi olmazsa ben bile alamam seni onun elinden." Diye bağırırken annem bense homurdanarak aşağıya indim ve masaya oturdum. Babam her sabah kahvaltı masasına gelirken ilk saçımı öpüp "Günaydın prensesim" der bende ufak bir tebessüm ile "günaydın baba" derim Zaten sabahları en sevdiğim şey de bu.

Çok geçmeden anneme bir telefon geldi hepimiz pür dikkat kesildik dinliyoruz annem ne kadar elleriyle işinize bakın hareketi yapsa da. Telefonu kapattı ve babam hiç vakit kaybetmeden
"Seni dinliyoruz" dedi ve annem

"Halamın şu büyük oğlu var ya özel okul açmış ve Belya'yı oraya almak istiyor."

"Aslında onun için de iyi olur hayatım.
Ne diyorsun Belya?

Gözlerimden alev çıkarken "Neden onun aptal okuluna gideyim ki devlet okullarına noldu? Gitmeyeceğim!"

Koşa koşa çantamı alıp okula doğru yola çıktım kendi kendime söylenerek yürürken galiba bir duvara çarptım diyecektim ki bir insanmış ve bayağıda maşallahı var yapılı içimden iki dakika dedikodu yaptıktan sonra
"Önüne baksana be kör müsün?!" Diye çemkirdim.

"Sen bana çarptın?" Dedi gülerek ve ben daha fazla sinirlenmiştim.

"Yolun ortasında durursan çarparlar sabır ya, çekil." Diyerek yoluma devam ettim arkamdan gülerek bakması beni rahatsız etmişti ama umursamadan okula gittim ilk dersi kaçırdığım ve evde kahvaltı yapamadığım için kantinde saati geçirirken simit ayran ile kahvaltı ettim. Zil çalınca hemen sınıfa girdim.

Okul sonunda bitmişti ve eve doğru yola çıktım müzik dinleyerek yürüyordum ve bu özel okul işini düşünüyordum neredeyse tüm gündür bunu düşünüyordum annem ve babam iyi bir eğitim almamı istiyorlardı bu konuda haklıydılar normal şartlarda beni asla gönderemeyecekleri okula burslu olarak gidecektim kafam karışıktı ama bu okulu arkadaşlarımı bırakmak istemesemde onlar gitmemin benim yararıma olacağını düşünüyorlardı.

Eve geldim ve kimseye görünmeden hemen odama çıktım ve kafayı vurup uyudum.

Bir parmağın beni ölümüne dürtmesi ile uyandım tam küfür edecektim ki.. Bir baktım hala benim odamda beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Ha-ha-hala?" Diyebildim sadece o ise kocaman bir kahkaha atıp
"Uyuyan güzel haydi kalk herkes aşağıda seni bekliyor." Deyip keyifle odamdan çıktı bense arkasından ne içiriyorlar bu kadına diye diye giyinmeye başladım.

Aşağıya indiğimde tüm sülale bizim evdeydi bunları yaşayacak kadar ne kötülük yaptım diye düşünürken fark ettim ki tanımadığım insanlarda vardı dün çarptığım o çocuk...

Herkesle selamlaştıktan sonra sıra ona gelince yüzüne bakmadan elini sıktım ve babamın yanına oturdum. Halam açılan okulu anlatıyor ve şu karşıda beni dikizleyen Ateş yani dünkü sığırda o okulda olacakmış bunu duyunca hevesim hepten kaçsa da halam beni oraya almada çok kararlıydı.

Çaylar piskevitler havada uçuşan bir gece sonunda bitti ve ben yarın o okula başlıyordum.

Beğendiyseniz lütfen oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum ❤️

BelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin