Bölüm 10/ Serkan

37 1 0
                                    

 Çok mutluydum, çünkü Serkan ile çok fazla konuşuyorduk. Çok tatlı ve iyi biriydi. Afetlerin arasından bir kızdan hoşlandığını söyledi bana. Çok üzüldüm fakat mutluymuş gibi yaptım. Yüzü kızardığından her şeyi anlıyorum. Üzülmesini, kızmasını, utanmasını... Nereden biliyor musunuz? Çünkü ben de onun gibiyim. Yüzüm kızarır her şey de. Üstelik kızınca ağlamaya başlıyorum. Bu da beni korkakmış gibi gösteriyor. Kendimi tutuyorum fakat sonradan yetimhanede ağlıyorum. Ezildiğimden ya da üzüldüğümden değil. Tamamen kızmamdan. Ben de böyle biriyim işte. 

Ersin bana bir şey dedi. Kimseye söylememi istemedi. Ezgi'ye bile. Çünkü konu Ezgi ile alakalıydı. Tahmin ettiğinizi duyar gibiyim. Evet. Doğru. Ersin Ezgi'ye sürpriz çıkma teklifi edecekdi. Ne kadar mutluydum bilemezsiniz. Ezgi her gün Ersin için bakımını yapıyor, güzel giyiniyor. En sonunda emeklerinin karşılığını aldı. Bu bilgiyi aldıktan sonra kendimi tutamadım ve Ersin'in boynuna atladım. Allahtan Ezgi yoktu, yoksa beni dilimlere doğrar sonra da bir güzel yerdi. Her neyse. Ben Ersin'e sarılırken dikkatimi çeken şey Serkan oldu. Serkan bana bakıyor, yüzü kızarmıştı. Onunla göz göze geldik ve gözünü hemen başka yere çevirdi. Neden yüzü kızarsın ki? Ona baktığım için mi? Ezgi gelmeden Ersin'i bıraktım. Bırakış o bırakış; Ezgi sınıfa koşarak daldı:

" Kanka ne öğrendim biliyor musun? Çabuk gel lavaboya gidelimmm.. "

" Sakin la- "

" Susss.. "

Kolumdan çekerek lavaboya götürdü Ezgi beni. Bir kabine girdik ve sessizce konuşmaya başladık. 

' Bilemezsin neler olduğunu. '

' Anlat da bileyim o zaman ? '

' Şu müdürün oğlu var ya.. '

' Ne olmuş o öküze? '

' Galiba.. Galiba... Senden hoşlanıyormuş kızım inanabiliyor musunnnn? '

' Off bundan bana ne ? Umurumda bile değil. Hadi sınıfa geçelim zil çaldı. '

Ezgi surat astı. Sevinmemi bekliyordu galiba. Ben ciddiliğimden ödün vermedim ve hoşuma gitmemiş gibi yaptım. Hoşuma gitmişti çünkü. Koskoca müdürün oğlu, benden hoşlanmıştı HAH ! Yedim ben de. Neyse neyse.. Sınıfa geldiğimizde herkes sırasında oturmuş sohbet ediyordu. Biz sınıfa girince Serkan'ın gözünün bana kaydığını gördüm. Normaldir, çünkü Nur da bana baktı. Aslı Afetlerin yanındaydı. Ezgi;

" ASLI GELSENE! "

" Tamam geliyorummm. ' Ne omluş bir sorayım bekleyin. ' "

" Efendim Ezgicikk? "

' Napıyorsun o kızların yanında? '

" Ya tamam boşver hadi oturalım gel. "

Ezgi'yi bir şekilde ikna etti ve Afetlere kaş göz hareketleri yaptı. Bu olayı kimsenin görmediğini sanıyordu. Hıhı canım evet kesin kimse görmemiştir. İçimden iç geçirdim ve sıranın üstüne oturdum. Oturduğum anda kalemlik ' PAT! ' diye yere düştü. Kalemler her yere dağıldı. Ben üşendim ama hoca bunları görürse kızacaktı. Sıradan indim ve toplamaya başladım. Umut geldi ve;

" Yardım edebilirim istersen? "

" Ay yok saol zahmet olmasın sen KOSKOCA MÜDÜRÜN OĞLUSUN YA ! "

" Off tamam be yardım falan etmiyorum. "

Dedi ve arka sıraya doğru gitti. Arkadaş edinmişti kendine. Yusuf ve Ozan da ona benzediği için iyi arkadaş olmuşlardı. Eren de aynı Nur gibi inek öğrenciydi. Salak salak cümleler kuruyor insanların hafızasını yok ediyordu. Nur ondan hoşlanmıştı, çünkü o da inek o da inek. Çok komiklerdi. Aslı bize Umut'tan hoşlandığı söylemişti. Bir ara Serkan'dan hoşlanmıştı, o ara onu boğazlayacaktım. Neden bilmiyorum ama anladınız siz. Okuldaki kimseye yetimhanede kaldığımızı söylemedik. Sadece Nur biliyordu. Ezgi ile ev tutup orada kaldığımızı söylemiştik. Bu arada, Serkan'ın annesi ve babası ayrılmış. Babasıyla kalıyormuş. Babası da zengin, Holding'i varmış. Baya zenginler fakat kimsenin yüzüne vurmuyor Serkan. En çok da bu özelliğini seviyorum. Aklıma Ersin ile Ezgi'nin sevgili olacağı geldikçe mutlu oluyordum. Delirmiştim galiba...

SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin