Canımız cananımız Serkan'ımız o gün çok sinirliydi. Bilmiyorum neden. Bana hoşlandığını söylediği kızın sevgilisinin olduğunu öğrendiği için miydi ki acaba? Bilmiyordum kafam çok karışıktı. Belki de ben erkeklerle çok konuşuyorum diyeydi. Ama benden hoşlanmıyordu ki beni kıskansın. Aklımdaki düşünceleri yok ettim ve güler yüzlü olmaya çalıştım. Serkan'ın yanına gittim oturdum ve soru sormaya başladım:
"Serkan sen iyi misin? "
" Erkeklerle çok yakın değil misin? "
" Ne ala-ka? "
" Bilmem ki. Bir kız bu kadar erkeklerle yakın olamamalı. Adın ******** çıkar. "
" Nediyorsun yaa.. Onlar kankam benim. Kafana takma. "
Dedim ve saçımı arkaya fırlatarak sıradan indim. Ha unuttuğum bir şey de var. Ersin Ezgi'ye şahane bir çıkma teklifi etti. İnanın orada ben olsam direk kabul ederdim o kadar güzeldi. Ezgi'ye sadece sınıf arası yemek yiyeceğimizi söyledik. Ezgi de saf canım, hemen inandı. Giyindik, süslendik falan. Sonra yemek yemeye geldiğimizde bir tek Ersin ve Serkan masada oturuyordu. Ezgi 'Diğerleri nerede?' yok bilmem ne sorular sormaya başladı. 'Sus rezil etme kanka bizi şşşt' dedim fısıldayarak. Üstümde gömlek tarzı bir şey ve kot pantolon vardı. Ben sade severim hep, süslüyü püslüyü sevmem. Ama saçıma gelince işler değişiyor . Ezgi elbise giymişti. Ersin'nin gözleri parladı onu görünce fakat dediğim gibi Ezgi saf olduğundan bunu bile fark etmedi.
Ezgi aynen şöyle giyindi;
Çok tatlıydı Ezgi. Ben çok sade kalmıştım ama yemek olmadığını biliyordum. Bana göre en iyisi sade poğaça, sade pide, sade pilav, sade... Her şey sade olmalı. Yoksa abartı geliyordu bana. Ben de aynen şöyle giyinmiştim:
Siyah saçlı olduğumu söylememişimdir. Biraz küçük duruyordum yaşımdan. Ama yine de 16 yaşındaydım. Her neyse konuya dönelim. İçeri girdik ve masada oturan iki kro çocuğu( şaka şaka ) gördük. Yanlarına oturduk. Spoiler vermeyeyim onların resmini göstermeyeceğim.
Konuşmaya başladık, sohbet ettik. Serkan da bize açıldı yani şu anlamda; çok konuşmaya başladı. Espriler, fıkralar anlattık birbirimize. Sonra kapıda Afet ve Serkan'ın hoşlandığı bilinen kız vardı. Bizi arıyorlardı sanki. Ezgi el salladı " HEY BURADAYIZ ! " ben Ezgi'i dürttüm. Afet Ezgi'yi takmadı bile. Çünkü onlar sevgilileriyle buluşacaklardı. Ben fısıldayarak Serkan'a ' Bak senin ki. ' dedim. Serkan baktı, baktı, baktı ve ' aman boş ver artık ondan hoşlanmıyorum. ' dedi. Çok mutlu olmuştum bir an. Neden olduğunu bilmiyordum. Ellerimi çırpasım, kahkahalar atasım geldi. Kendimi kontrol ettim ve Ersin'i dürtükledim. Ersin birden daldığı yerden geldi ve hopladı. Ezgi'ye bakakalmıştı çünkü. Ezgi anlamıştı ilk defa. O utanınca titremeye başlardı. Fark ettim ve onu dürtüklemeye başladım. Gaz vermeye çalıştım ama kız ödün vermiyordu bana. Ben de ayağa kalktım ve ' HADİ BAKALIMM ' dedim. Bunu neden söylediğimi bilmiyordum. Ersin bana bakarak gözlerini açıp duruyordu. Ezgi bana şaşkın bakışlar atıyordu. Serkan ise "bu mal lan" diyen bakışlar atıyordu. Utandım ve yanaklarım kızardı. Ardından Serkan'ın da yanakları kızardı. Çok değişik bir ilişki vardı aramızda. ' ŞEY DİYECEKTİM.. ABUR CUBUR ALALIM EVET ABUR CUBUR ALALIM ! ' toparlamayı başarmıştım. Serkan ' Yok ya sivilcelerim çıkıyor sonra başka bir zaman alırız. ' dedi. Herkes ona katıldı. Ben de geçiştirmiş oldum. Ersin garsonlara kaş göz işaretleri yaptı. Akıllı olan ben tek hareketinde anlamıştım zaten. Sesimden mutlu olduğum anlaşılıyordu. Çok konuşmaya başlamıştım, çünkü Ezgi'i oyalamaya çalışıyordum. Işıklar söndü bir an korktum ve bir çığlık attım. Serkan bağırmaya başladı ' SAKİN OL CANANN '. Ben sonradan fark ettim ki Ersin'in sürpriziydi bu. Arkadan bir pasta geldi. Ezgi ağzını elleriyle kapamış ağlıyordu. Ersin pasta gelince:
" EZGİ HAYATIMIN AŞKI OLDUN SEN; SENİ ÇOK SEVİYORUM. BENİMLE ÇIKAR MISIN CANIMIN İÇİ? "
Ezgi kekeleyerek ve ağlayarak dedi ki;
" E-e-e-evetttt !! "
Sarıldılar birbirlerine. Çok romantikti. O sırada biz de Serkan ile bakışıp durduk. Yüzüm kızarıyordu benim. Elimden gelmeyen bir hareketle. Serkan'ın yüzü de hemen kızarıyordu. Fakat benim ki kadar belli olmuyordu. Ersin ile Ezgi sarılırken bilin bakalım restauranta kim girdi? Umut girdi Umut:
" Ooo gençler ne yapıyorsunuz burada? Bir çıkma teklifi ha. Vay be. Benim de eklemek istediğim şeyler var gençler-"
Ersin:
" Umut gider misin lütfen. İstemiyoruz seni şuan. "
"Aaa çok ayıp değil mi? Neyse HERKES DUYSUN ULAN ! BEN CANAN'I SEVİYORUM. SIRILSIKLAM HEM DE! HEPİNİZ DUYUN HEPİNİZ !"
Ben titremeye başlamıştım. Yüzüm kızarmamıştı. Çünkü Umut'u öldürmek istiyordum. Bir an çığlıklar atmaya ve bağırmaya başladım:
" GİT BURADAN UMUT GİT! BEN SENİ SEVMİYORUM GİT BURADAN İSTEMİYORUM GİT! "
ağlamaya başladım. Hem de çok fazla. Umut üzülmüştü. İlk defa onun gözlerinin dolduğunu gördüm. Çok üstüne gittim galiba. Ama doğruları söyledim. Doğrular işte doğrular ! Serkan karşıdan yanıma oturdu ve beni teselli etmeye çalıştı. Umut daha da sinirlendi, ağladı bir şeyler oldu ama sonradan koşarak restauranttan gittiğini gördüm. O an anladım ki; İlk aşkım Serkan idi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizlik
Mystery / ThrillerBu hikayede küçük bir kızın yaşam öyküsü yer alınmıştır. Tamamen kurgudur. Kızın hastalıklarla mücadelesi ve yükselişinden bahsediliyor. Burada Daha çok Gerilim dolu Anlar, Hüzünlü anlar yaşayabileceğiniz bir kitap olacaktır. UMARIM BEĞENİRSİNİZ!..