[27]

585 68 42
                                    

İyi okumalar dilerim
Olayları hızlandırıyoruz

7 saat önce

Çayını yudumlarken karşısında ki çocuğa döndü
"Eve dönelim mi?"
Eren dalgın ifadesinden kurtulup ona baktı , net bir cevap yok sadece başını evet anlamında iki yana sallayarak yüzünde Levi'nin bile gerçekten görüp görmediğini sorgulayacak saliselik bir gülümseme geçti. Ayaklanıp kapıya doğru ilerledi

5 saat önce

Evin içinde oturmaktan sıkılan bir adet Levi ve Eren sonunda dayanamayıp Levi'nin kararıyla yemek yaparak zaman geçirme kararı almışlardı.
Menü belliydi
Mercimek çorbası 🍜
Makarna 🍝
Eren'in yoğun ısrarları üzerine akşam Erwin'in getireceği herhangi türden bir tatlı 🎂
Ki her şey planlanırken gibi gitmemişti.
Şöyle anlatalım; Levi, Eren 'ben de yardım etmek istiyorum, öyle demiştin' adlı ısrarları ile çorba tuzu kısmını ona bırakmış, Eren'in tuzluğun başını kontrol etmeden işine hevesle atılması sonucunda ise çorba adeta tuz yemeğine dönecek şekilde tüm tuzluk içine boşalmış ve mercimek çorbası rahmetliler sırasında ilk yerini almış. Duruma sinirlenip Eren 'in üzerine yüklenmiş. Çocuk bir ara ağlayacak gibi oldu diye durmuş ama hemen ardından çocuğun büyük bir baş kaldırma ve tuzun geri kalanını yerlere serperek Levi'nin damarına basması ile Gözü dönen gençten 1 saat aralıksız evi turlayarak kaçmış ve tam yakalanacağı ve bacağında güç kalmadığı sıra burunlarına erişen yanık kokusu ile Levi çocuğu bırakıp mutfağa koşmuş. İkinci Rahmetli makarna'nın ardından üzgün bakışlar atılmış ve ikisi arasında soğuk savaş dönemi başlamıştı. Ta kiii
Erwin'in onları arayıp "sadede gelicem Hanji size aldığım tüm tatlıyı yedi" adlı arama konuşması ile neredeyse ağlayacak kıvama gelmiş ve hem gece olmasının hem arabanın hiç benzininin kalmaması ile -ki bu konuda Eren yine Levi'a öfkeli bakışlar kazandırmış-evde ki kahvaltılıklar ile geçinmek zorunda kalmışLardı.

3  saat önce

Yaptıkları akşam yemeği adlı kahvaltı mıznızlanmalarına rağmen karınları doymuştu.
Saatin daha erken olmasına yönelik televizyon izlemeye karar vermiş birkaç saçma sapan TV programı ardından göz devirip kapatarak sohbete başladılar. İşte asıl olay da o sıralarda başladı.

Kıkırtısına ara verip "peki sonra ne oldu"
Çocuğun tebessümü yüzüne bulaştı "o zamanlar babam paramı az yollardı geri ödeyemeyeceğim için kaçmaya karar vermiştim. Taaa ki lanet olası çıkmaz sokağa varana kadar. "
Eren'in gözleri irileşince tebessüm edip devam etti "adamın benim kadar bir köpeğinin olduğunu da o zaman öğrenmiştim"

Eren fırlayarak "peki sana zarar verdi mi?" Dediğinde Levi kolunu kaldırıp kenarında ki yara izini gösterdi. "Biraz" 
Eren koltukta gerildi "acıdı mı"
Levi bu sefer kaşlarını çattı. "sence"

"Vay be, hiç o acıyı tatmadım."
Levi kaşlarını kaldırdı. "Sen ne tür acılar tattın ki sanki?" dedi alay eder gibi Eren o sıra gözleri duvarda dalmıştı. "Her gün yaşadığım işte babamın bana hazırladığı idmanlar falan, gerçi her zaman sonucu hüsranla getirirdim ama hiç bıkmazdı her gün itinayla tekrar hazırlardı . Annem de çok karşı çıkardı benim canım yanıyor diye ama.."
Levi koltukta dikleşti. Gözleri büyüdü, çocuk şaka yapmıyor olabilir miydi?
Biraz daha üsteledi "İdmanından bahsetsene "
Ve devam etti "tabi hatırlıyorsan"
Eren koltukta geriye doğru yaslandı yüzünde korkunç bir gülümseme ile Levi'a döndü "unutmam mümkün mü?" Diye sordu alayla.

"6 da üzerine Demir bir sopa ile saldıran 2 çocukla uyanırdım. Babam bu konu da insaflıydı ve beni sadece yaşıtlarıma yakın çocuklar ile denerdi. Çoğu zaman beni baya ölü kıvamına getirirlerdi ama onları yenebildiğim zamanlar da olmuştu. Ta ki annemin artık sınırına gelmesi ile babam sadece tek bir çocuk çıkarmaya başladı tabi."

Levi çocuğun şaka yaptığına adı gibi emindi ancak yüzünde ki ifade...
Şimdi ye kadar rasladığı en ciddi Erendi.

"Yemek konusunda bir sıkıntı veya idmanım yoktu. Zaten 7 aylıkken doğmuşum ve aileme göre fazlasıyla çelimsiz bir vücuda ve neredeyse hiç olmayan iştaha sahip olduğum için o konularda denenecek yaşa gelmediğimi söylerdi babam. Neyse kahvaltıdan sonra da farklı idmanlarım oldurdu. Ah bir ara serserinin birini görevlendirmişlerdi. Tanrım, adam benim kaç voltluk elektriğe maruz kaldığımı ölçmeye çalışmıştı. Neyse ki 23 voltan sonra babam bunu öğrenip onun icabına bakmıştı.

Tabi asla unutamadığım barınak idmanı da ayrıydı. 3 köpek elinde bıçak bir barınakta kilitlisin. Sonralarda gün geçtikçe köpeklerin sayısı artıyordu tabi ama önceden eğitimi verildiği için o konuda pek zorlanmazdım. Hatta yarasız atlattığım tek idmanımdı."

Sözleri Levi'nin kahkaha atması ile bölündü. Kaşlarını çattı "komik olan ne?"
Levi gözünde ki yaşı sildi "Hangi film?"
Eren iyice kaş çattı "dalga geçiyor gibi mi görünüyorum?"

Levi derin bir nefes aldı "bunlara inanma mi beklemiyorsundur?"

Eren yerinde biraz kıpırdandı.
"Artık saklamayacağım Levi"
Tek kaşını havaya kaldırdı, velet neyden bahsediyorsun.

"Ne?"

Eren yerinde huzursuzça kıpırdandı.
Gözlerini Kahraman'a dikti "Ailem hakkında bir şey biliyor musun?"

"Sokağın karşısında ki çatlak adamla yaşadığını söylememiş miydin?" Hafızasını yokladı, evet gerçekten öyle demişti.
Eren yanaklarını şişirip kafasını iki yana olumsuz anlamda salladı. Tüm cesaretini topladı

"Öldürülen, ailem"

"Mezarlığa ziyarete gittiklerimiz yani" (bu silinen bölümlerdendi Levi'nin bir hediyesi)

"Evet"

Levi oturuşunu dikleştirdi. Şehir mafyaları ya da onun gibi bir şey tarafından aileye süikast olduğundan başka hiçbir şey bilmiyordu.

"Altından gizemli bir şey çıkacakmış gibi hissediyorum"

Eren acı bir gülümseme yolladığı.

Ayağa kalktı
"Anlattıklarım doğru Levi" elini cebine attı avucuna bir bileklik alarak Levi'nin görüş açısında kaldırıp salladı. Levi bilekliğe şaşkın bakışlar attığı sıra üzerinde ki simgeyi fark etmesi ile olduğu yerde donup kaldı.
Kalbinden vurulmuş gibi vücudu bir elektrik şoku yemiş gibi irkildi, gözleri gözbebeklerinden adeta fırladı. Onun bu değişimini izleyen küçük Eren olduğu yerde sinmek istedi.

Levi bakışlarını Eren'e kaydırdı, titreyen dudaklarını araladı "S-Sen?!?"
Eren derin bir nefes verip bilekliği tekrar cebine koydu
Kahraman'ın gözlerine , ezberlemek istermiş gibi, bu zamana kadar söylemediğinin pişmanlığı ile baktı.

"Evet..." dedi usulca
"Jeager" dedi bir adım geriye giderek
"Adım Eren JEAGER, o katledilen ailenin son çocuğu"
Ve içinden fısıldadı 'onlara hiçbir zaman benzemeyen bir Jeager çocuğu..."

İyi haberim var! Seni tatmin edecek, nefesini kesecek, iddialı olduğum bir yb ister misin?
Eğer cevabın evet ise tek yapman gereken:
Y-o-r-u-m❤️

Hdkdksldm güzel reklam oldu ama 28 de gerçekten iddialıyım, yorum yap yarın atayım🎂

Küçük Ve Masum -RiRen-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin