ATMOSFERDEN DÜNYAYA (9.Bölüm)

16 2 0
                                    

Artık geçmişte kalan halledemeyeceğimiz o kadar şey var ki... Keşkelerimiz, umutlarımız, peşinden ağladıklarımız... Ama geçti. Çünkü zaman denizdeki bir dalga gibidir ,gelir ve geçer yerini başka dalgalara bırakır, zaman gibi oda saniyeleri dakikalara bırakır ya işte öyle. Bende öyle yaptım ,acılarımı kaldırıp yerini yeni acılara bıraktım. İyimi yaptım yoksa kötümü onuda zaman gösterecek ama unutmayın benim ve sizin gibi işte iyi ve güzeller hep ağlar o zaman göz kapaklarınız ağırlaşır ve yerini göz altınızdaki çizgilere bırakır tıpkı geçen geceki gibi...

Sabah

_''Günaydın Suzan Teyze ben çıkıyorum. Akşam yemeğine gelmem belki kızlarla anlaştım.''

Suzan Teyze:

Donuk bir şekilde gözlerini devirerek.

_''Peki tatlım ama gecikme lütfen merak ediyorum.''

_'' Hıh! Suzan Teyze, beni merak etseydi sevgili biyolojik ailem merak edip, cahil gibi mektup yerine bir alo! Derlerdi boşver yani senin merak etmene gerek yok. Gecikmem.''

Suzan Teyze mutsuz ve hüzünlü bir şekilde başını bir sağa bir sola sallayıp.

_''Tamam canım.dedi.''

Haklıyım haklıyım ve haklıyım çünkü gerçekler bunlar kimseden saklayacak durumda değilim . Zaten işim başımdan aşkın Burak'a mı yardım edeyim biyolojik ailemle mi uğraşayım bende insanım şuraya bir not düşeyim.

OKUL

Bu okula benim gerçekten alerjim var bugün daha da emin oldum.

Evet beni her zaman ki gibi okulun kapısında sevgili arkadaşım can dostum Selin karşıladı.

_''Günaydın tatlım!''

_''Günaydın.''

_''Ne oldu sen yine sol tarafından kalktın sanırım.''

_''Hayır. Her şey çok normal hadi derse geç kalacağız.''

Hızlıca adımlarımı atarken Selin kolumdan tuttu ve çekti.

_''Hey! Sen gerçekten iyi değilsin, istersen izin alıp bir yerlere gidelim, bir şeyler içelim, yoksa bana hala kızgın mısın? Hem sen neden Burak'ı sormuyorsun? Sana söyleyeceklerim var.'' 

Ben durmadan devam ederken:

_''Hey! Kime diyorum alo! Asya sen iyi misin tatlım?''

_''Selin sonra. ''

_''Ya, ama bak sen gerçekten iyi değilsin, normalde sen kesin Burak ismini duyunca gözlerin fal taşı gibi olur, suratın kızarırdı. Sana bir haller olmuş he!''

Bağırarak 

_'' Selin yeter kapa çeneni! Hiçbir şey duymak istemiyorum, dedim ya iyiyim ben, bir sorun yok illa ingilizce mi konuşayım. EVERYTHİNG PERFECT ( Her şey mükemel) !!! Umarım anlatabilmişimdir.''

Selin derin bir nefes aldı ve ellerinin havaya kaldırarak:

_ ''Tamam, anladık, her şey mü-kem-mel.!''

_ ''Ya, bak işte illa ingilizce konuşmak gerekiyormuş meğer.-anlaman için-''

Derste Burak'la göz göze geldik gülümsedim. Gülümsedi ver her şey gayet normaldi benim derste uyuya kalmam dışında. Geçen geceki o mektuptan sonra hiç uyuyamadım, normaldi tabi.Göz altlarım da adeta kapatıcı tabakası mevcuttu böyle durumlarda makyaj kızların kurtarıcısı.

Selin:

_'' Asya uyan. Hadi bak Burak seninle bir şey konuşacakmış. Asya uyansan tatlım artık.''

Diyerek Burak'a tebessüm etti.

Burak:

_'' Neyse bırakalım madem uyusun. Sonra konuşuruz baksana uyanacağı yok hanım efendinin. 15 gün sonrada aynen böyle uyur.''

Dedi imalı imalı.

Selin kulağıma eğilerek Asya şimdi kaçıracaksın bu fırsatı uyan artık çocuk elden gidiyor kalkkkk!! 

_'' Arkadaşlar burada insan uyuyor dimi bak ben insanım sende bak. Böyle derin uyuduğuma göre bir şey vardır dimi neyin davası şimdi bu. Evet Burak Bey sizi dinliyorum.''

_'' 15 gün sonra bir yarışmada ismimizin olduğunu ve kesinlikle bir kez bile prova almadığımızın farkındasındır diye düşünüyordum, ama şuan gördüklerimden sonra pek emin değilim. Bu şeyin benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyorsun tabi, ama şimdi öğrendin. Yürü.!''

Diye kolumdan çekiştirdi. Tabi bende kalkmak zorunda kaldım.

_'' Ya. sen ne hakla beni böyle zorla çekiştiriyorsun ki benim ayaklarım var herhalde. Hem senin için bu kadar önemliyse ve benim bunu ciddiye almadığımı ve önem vermediğimi düşünüyorsan neden kendine başka bir partner bulmadın ki. Ha dur ya da bulamadın, zaten seni kim ne yapsın ki ,şu devasa kibre de ba-''

Birden sarsıldım. Kolumda bir acı hissettim ve kafamı kaldırdığımda vücutlarımız ve burunlarımız birbirine değiyordu onun gözlerinden başka hiçbir yeri göremiyordum.

_'' Sus artık sus. Evet bittiyse yürü.''

Nefesim kesildi. Konuşamadım sadece yürüdüm işte, anladınız siz.

Okulun müzikal bölümüne girdik Burak çekmeceleri karıştırdı ve elindeki kağıtları bana uzattı.

_''Ne bunlar?''

_'' Ben boş durmadım ve birkaç tane beste hazırladım daha öncekilerle birleştirdim sen de bi bak olmadı birlikte değiştiririz.''

_'' Tamam ben bunları incelerken sende bunlara bak.''

Dedim elimdeki kağıtları ona uzatarak.

_''Ne bunlar. Yoksa sende mi beste hazırladın. Evet de de güleyim biraz.''

Dedi sırıtarak. (Ukala işte ne olacak.)

_'' Evet biyolojik babamla küçükken yapmıştık. Gülebilirsin.''

_'' Şimdi saçma sapan çocuksu bir şeyse hayatta olmaz. Biyolojik baba o da neymiş öyle.''

_ '' Baya bildiğimiz biyolojik baba işte kendisi beni çok sever bende onu.''

_'' Peki.''

Dedi kağıda bakarak ve çalmaya başladı. 

Ve bitirdi göz göze geldik ağlıyorduk işte sonra ikimizde sol elimizle göz yaşlarımızı sildik . Kalktı. Kalktım. Yürüdü. Yürüdüm. Geldi tam önüme, gözyaşlarımı sildi. Baş parmağıyla sonra yanağımı okşadı ve kulağıma eğildi seni çok merak ediyorum prenses dedi.

İlk defa kendimi hiçbir şey düşünmeden öylesine saf temiz hissettim ki. Sanki yer çekimsiz bir yerde öylesine sürüklenmiştik.

_'' Bence benimkine bakmana gerek yok bununla çıkalım yarışmaya zaten 14 günümüz kaldı.''

_'' Peki sen bilirsin.''

Aşağıya indiğimizde televizyonda Los Angeles'da  yere çakılan ve alev alan bir uçaktan bahsediyordu.

Televizyona baktığımda biyolojik anne ve babamın resmini gördüm. Tekrar baktım emin olmak için.

_'' Türkiye'nin ileri gelen ailelerinden Semih ve Sinem KARA ' da o uçaktaydı kendilerinden haber alınamıyor.Umarız tez zamanda güzel haberlerle döneriz.''

Sanırım şuan şoktayım, bu nasıl bir duygu böyle, birçok duygu tattım ama böylesini ilk defa tadıyorum ,boğazımda anlamsız bir düğüm var ama bu seferki bir başa yutkunamıyorum, nefes alamıyorum.

Neredesiniz biyolojik ailem atmosferden dünyaya ses verin.!

Gözlerim kapandı şimdi. Burnumdan dudağıma bir damla düştü. Kendimi Burak'ın mis kokan kokusuna bıraktım...









GÜRÜLTÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin