Babama birşey olmasın

134 6 2
                                    

Başımın ağrısıyla uyandım. Gözlerimi açtığımda Kevin hala uyuyordu. Tanrım. Dün gece.. Dün gece beraber uyuya kalmıştık. Daha doğrusu sızmıştık. İnanamıyordum. Kevin'le beraber uyandım bu sabah. Kalbim bi sakin ol.

Ah bir dakika. Dışarıda güneş mi var bana mı öyle geliyor(?) Pencereye koştum ve perdeyi açtım. Gökyüzünde bulutlar olsa da Güneş görünüyordu. Hava çok sıcak değildi ama ılıktı.

Aklıma gelen düşünceyle birden sarsıldım. Saat on iki buçuk olmuştu. Angela çoktan gelmiş olmalıydı. Eyvahlar olsun şimdi nolucak?

Hemen üzerimdeki parti elbisesini çıkardıktan sonra lavaboya geçip elimi yüzümü yıkadım. Yüzüme çarpan soğuk suyun baş ağrımı dindirmesi ümidiyle on kez yüzüme su vurmuşumdur neredeyse. Çıktıktan sonra kapıya doğru yöneldim. Angela uyanık mı diye bakmak için çıkacaktım ki kapının açılmamasıyla sarsıldım. Manyak mı bu kapı? Açılsana olum. Ah tabi yaa.

Yatağın altındaki anahtarı alıp kapıyı açtım. Parmak uçlarımla aşağıya doğru indiğimde evin darma duman olduğunu gördüm ve irkildim. Angela içkileri gördüyse mahvolmuştum. Ve bu ev nasıl toparlanacaktı? Tanrım. Şaka gibi.

''İçkiler, evin dağınıklığı.. Ve en önemlisi yatağında uyuyan o yakışıklı çocuk.'' Kıkırdama sesiyle donup kaldım.

''Korkma biraz rüşvet teklif edersen hiç bişey olmayacak.'' Kahkaha attı. Arkamı döndüğümde kardeşimin o yavşak gülümsemesiyle karşı karşıya kaldım. Bir elini beline koymuş sağ ayağını da yere vuruyordu.

''Sen beni tehdit mi ediyorsun bücürük?'' Gözlerimi kısıp sert bir bakış attım.

''Hayır ablacığım. Sadece paraya ihtiyacım var. Sen de vermezsen parasız kalırım ve üzülürüm. Beni üzersen ben de seni üzerim.'' Kafasını yere eğdi ve tekrar güldü.

''Evi toplamamıza yardım edersen iki katı veririm seni yer fıstığı.''

''Toplamamıza derken?'' Ağzı açık bana bakıyordu.

(...)

''Herşey tamam. Ev mükemmel oldu. Oda spreyleri sayesinde içkilerden eser kalmadı.'' Kevin yanıma gelip alnıma öpücük kondurdu.

''Teşekkürler Kevin.'' Gözlerinin içine bakarak gülümsedim. Angela yanımıza geldi.

''Kevin istersen bizi bişeyler içmeye götürebilirsin.'' Ne? Manyak bu çocuk.

Ben Angela ya gözlerimle sus işareti yaparken Kevin sessizliği bozdu.

''Hadi bakalım hanımlar. Hazırlanın. Sizi çok güzel bir yere götürüyorum.'' Angela Kevin in beline sarıldı.

''Yaşasın!'' Kevin Angela yı saçlarından öptü. Evi toplatayalım derken kanka oldular.

''Ama Kevin şey biz..''

''İtiraz istemiyorum Maria.''

''Tamam neyse.'' Gözlerimi devirdim. Angela yı elinden tutup yukarı çıkardım.

''Seni bücür iki dakika çeneni kapayamaz mısın?'' Gözlerimi açtım. Angela ya döndüğümde bana dil çıkarıyordu.

''Koş odana hazırlan. Adam gibi bişeyler giyin nere gideceğimizi bilmiyorum.''

''Tamam abla.'' Akıllı ol.

İkimiz de odalarımızdan çıktığımızda kusursuz olduğumuzu farkettim. Angela beyaz, belinden aşağısı dalgalı bir elbise giymişti. Altında 3 ya da 4 cm bir dolgu topuklu ayakkabı vardı. Güzel olmuştu. Eh kimin kardeşi.. Bense siyah, dar, kollarında dantel figürü olan elbisemi giymiştim ve ayağımda siyah platformlarım vardı.

Vampirlikle İmtihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin