Bölüm 5

8.3K 668 53
                                    


"Yok artık, daha neler bir gece birlikte yattık daha doğrusu uyuduk diye tekrardan seninle uyuyacak değilim"

"Sen bilirsin" dedi ve gözlerini kapattı. Kızmalıydım ona hatta gitmesini istemeliydim... İstemiyordum gitmesini, çok uzun süre yalnız kalmıştım. Artık hayatım böyle olsun istemiyordum, şu anda ilk defa gördüğü bir kızın hayatını kurtaran, onu kollayan bu adamın bana zarar vereceği aklımın ucundan bile geçmediği gibi kibirli ve çok bilmiş duruşu sevimli bile geliyordu. 

Tamam kabul ediyorum yanlıştı ama şimdi böyle olması işime geliyordu. Benim için hazırlanmış yiyecekleri mutfakta tezgaha dizdim, çok fazla yiyecek vardı. Ben bunları bitiremezdim. Tabi Kerem benimle kalırsa bu yiyecekler daha çabuk tükeneceğinden israf etmiş olmayacaktım. 

Onun yanımda kalmasına haklı bir yön bulduğum için kendime güldüm. Yarım saatten fazla zaman geçmişti ve sıkılmaya başlamıştım artık. Dışarıya çıkıp etrafı dolaşmaya karar verdim, on beş dakikaya yakın yürüyordum. Manzara güzel ama tekdüzeydi, dün kaldığım köy gözüme daha güzel görünmüştü. 

Geri dönmeye karar verdiğimde arkamı dönmemle sert bir şeye çarpmam bir oldu. Bir elim istemsizce kalbimin üzerine giderken çarptığım şeyi görmek için dikkat kesildim ve 'ahh' nidası döküldü dudaklarımdan

"Korktun mu?"

"Uyuduğunu sanıyordum, ayak sesini de duymadım"

Bir eli uykusunda dağılmış saçlarını geriye atarken çenesi gergin duruyordu

"Uyandığımda seni göremeyince endişelendim"

"Bir daha hiç göremeyeceğin biri için yersiz bir korku değil mi bu?"

Kısılan gözleri yumuşaklıktan çok uzaktı, kızgın mı yoksa endişeli mi anlaşılamıyordu

"Değil, şu anda benim yanımdasın ve iyi olduğunu bilmek benim için önemli"

"İlginç birisin, her Türk erkeği böyle mi? Yani senin gibi korumacı mıdırlar?"

"Ben buyum, diğerlerini bilmem ama genel anlamda sahiplenici adamlarızdır"

"Bu güzel bir şey"

"İyi, güzel bulman senin için daha kolay olur. Şimdi yürü bakalım ben çok acıktım sabah yediğim yumurta yetmemişti zaten"

Yan yana yürüyorduk ve hiç konuşmuyorduk hayret verici olsa da bu çok huzur verici bir şeydi, konuşmuyorduk ama sıkılmıyordum da varlığından...

 Eve girdiğimizde o lavaboya girdi ben de masaya servis açtım, yemekten sonra içeriz diye ocağa çay da koyduktan sonra oturup onu beklemeye başladım. Gelmesi uzun sürünce yaprak sarmasından birer birer yemeğe başladım. Banyonun kapısı açılıp onu altında sadece kot pantolonuyla üzerinde hiçbir şey olmadan görünce şaşkınlıktan ağzımda ki lokmayı çiğnemeden yuttum, boğazıma takılan pirinç tanesi yüzünden deli gibi öksürürken bakışlarımı kaçırmayı ihmal ederek bakmaya devam ediyordum.

 Bakılmayacak gibi değildi ki... Yanıma gelip bir bardak suyu bana kendi içirdi

"Deli misin be adam bu ne hal, üzerini giymeden neden çıkıyorsun öyle"

Öksürmekten sulanan gözlerimi elimin tersiyle silerken ondan cevap bekliyordum. Bana anlamamış gibi bakarak saf saf sordu

"İlk defa yarı çıplak bir adam gördüğünü söyleme bana"

AŞKIN YÖRÜNGESİ  ®Mükerrem KarasoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin