***** Bölüm 2*****

699 32 4
                                    

Son gördüğü rüyadan sonra bir aydır rüya görmüyordu bugün hafta sonuydu. Yarın okul olduğu için bahçede oturmuş arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Evin önünde duran eşya taşıma arabası dikkatini çekti. Adamlar eşyaları indirmeye başladığında Ateş'te ayaklandı. Eşya nakliye aracın arkasında duran arabadan inen adamda eşya indiren adamların yanına geldi.

"Yardım edelim mi abi."

"Sağ olun."

Herkes bir eşya alıp eve taşıdı. Bu evi biliyordu Ateş sahibi yaşlıydı karısı ölünce oğlu adamı alıp gitmişti giderken de cama satılık yazmıştı. Arada bir onlarla laflamaya gelirdi. Ev büyüktü tüm eşyalar eve taşındığında tekrar arabasının acık kapısının önünde duran adamın yanına gitti.

"İn artık işim gücüm var seninle uğraşamam."

Duyduğu sözlerle durdu adam yolcu koltuğundaki birinin kolunu tutup çekti. Arabadan inen sarı saçlı çocukla donup kaldı. Çocukla göz göze geldiğinde kalbi hızlandı ürkek bakışlarını ondan çekip etrafına bakınan çocuğu izledi.

"Sağ olun çocuklar." Adam çocuğun kolunu bırakmadan eve soktu. Ateş, hale olduğu yerde duruyordu.

"Mal mısın? oğlum çekilsene yolun ortasından."

Yıldıray, çekiştirerek bahçeye soktuğunda bile eve bakıp durmuştu. Arkadaşlarıyla oturup konuşanları dinledi gözü sürekli karşı eve kayıyordu. Yıldıray, arkadaşının sessizliğinin nedenini merak etse de sessiz kalmıştı. Evin kapısı açılıp adam arabaya binene kadar evi izledi. Akşam olunca Yıldıray, hariç herkes gitti. Ateş'te salonun perdesiz camdan çocuğu izliyordu koltuğu hareket ettiremeyince ellini beline koyup oflayan çocuğa güldü.

"Aşık mı oldun lan gözünü çocuktan alamıyorsun."

"Rüyamda gördüğüm çocuk buydu."

"Siktir harbi mi lan."

Bir baş sallama aldığında oflayıp sandalyeye kuruldu aynı adam tekrar gelmişti. Arabadan indirdiği poşetleri eve taşıyıp çekip gitti.

"Eeee ailesi nerede bunun?."

Ateş'te bunu düşünüyordu geç saate kadar birlikte soğuk havaya aldırmadan oturmuşlardı.

Sabah evden çıktığında çocukta göz göze gelmişti Yıldıray, bakışan ikiliyi görünce araya girdi.

"Selam mahallemize hoş geldin." Ateş, yanında duran arkadaşıyla afalladı ne zaman gelmişti. Çocuğa baktığında okul üniformaları aynıydı.

"Teşekkür ederim." Karnına inen dirsekle sinirle arkadaşına baktı.

"Bizim okulda mısın?." Sonunda konuşmayı akıl edebilmişti çocuk çantasını karıştırıp çıkarttığı kağıdı okudu.

"Bizim okul gel bırakalım." Çocuğun bakışları hala ürkekti. Yıldıray, çocuğun yanına gidip kolunu omzuna attığında sıçrayan çocukla kolunu hemen çekti.

"Pardon rahatsız olacağını düşünmemiştim."

"O-olmadım." Ateş'te yanlarına gittiğinde sinirle arkadaşına baktı çocuğun korktuğunu görmüştü.

"Adın ne?." Kendisinden beş altı santim kısa çocuğa dönüp baktı.

"Toprak."

"Ateş, bu gereksizde..."

"Yıldıray."

Uzatılan elleri sıkıldığında Torak, hafifçe gülümsedi. Ateş, gülümsemeyi yakalamıştı ama hemen kaybolmuştu.

***** BEKLENMEYEN AŞK***** (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin